5 aydır İsrail zulmüne maruz kalan Gazze’deki Filistinliler, ölümün gölgesinde Ramazan’ı karşıladı. İsrail katliamı sonucu kentin kuzeyinden güney bölgesindeki Refah’a göçen yaklaşık 1,5 milyon Filistinli, savaşın karanlığını ramazan fenerleriyle aydınlattı. İsrail saldırıları sonucu 5 ay içerisinde 13 bini çocuk, 9 bini kadın olmak üzere 31 binden fazla Filistinli öldü, 72 binden fazla Filistinli ise yaralandı. İşgalci güç, abluka altına aldığı kente yardım TIR’larının girişine müsaade etmezken, açlıktan 16 çocuk öldü. Zor şartlar altında hayata tutunma mücadelesi veren Filistinlilerin Ramazan hazırlığı, İslam dünyası için ders niteliğinde.
RAMAZAN ATMOSFERİ KENTE YAYILDI
Ramazan ayına günler kala Gazze Şeridi’nde abluka ve savaş koşullarının ağır yükü altındaki Filistinliler, yıkıcı İsrail saldırılarının sona ermesini ümit ediyor. Ramazan ayına özel süsleme ve fenerlerle, kutsal ayı karşılamak için ufak da olsa hazırlık yapmayı ihmal etmeyen Gazzeliler, çoğu çocuk ve kadın 30 binden fazla can alan İsrail saldırılarına rağmen ramazan atmosferini yaşamayı umuyor. Filistinli İbrahim Abd el-Memluk, Refah kentindeki bir halk pazarında açtığı tezgahında ramazan feneri ve süslemeleri satmaya çalışıyor
FENERLER İLGİ GÖRDÜ
Yerlerinden edildikten sonra göç etmek zorunda kaldıkları Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ve sonrasında geldikleri Refah kentinde tezgah açarak satış yapmayı sürdürdüğünü aktaran Memluk, “Ramazan süsleri ve fenerleri satmak amacıyla Refah’ta bir tezgah açmayı başardık ve çok şükür insanlardan da ilgi gördük” dedi. Ramazan ayını bu yıl çok zor şartlar altında karşıladıklarını vurgulayan Memluk, “İnsanlar mübarek ramazan ayını, atmosferini, örf ve adetlerini çok seviyor. Herkes elinden geldiğince savaşın endişelerini hafifletecek şekilde ramazan atmosferi oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
İTİKAF ÇADIRLARI KURULAMAYABİLİR
Filistin’in ve dünyanın dört bir yanından Kudüs’e gelen Müslümanlar, ramazanın ayında İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa’da itikafa girerek geçiriyor. Geçtiğimiz sene 300 bine yakın Müslüman, başı rahmet, ortası bereket, sonu bağışlanma olan ramazan ayını uğurlamanın habercisi Kadir Gecesi’ni Mescid-i Aksa’da idrak etti.
ALLAH’I ANIYORLAR
Dini bir terim olarak “itikaf”, ibadet niyetiyle ve kurallarına uyarak inzivaya çekilmek anlamına geliyor. Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra her yıl ramazan ayının son 10 gününde itikafa girdiği biliniyor. İtikaf ibadeti, tüm yıl çalışan veya sürekli dünyevi işlerle hemhal olan insanlara, normal günlerden daha çok Allah’ı anmakla meşgul olma fırsatı sunuyor. Dünya işleriyle ölen kalpler, itikafta Allah’ı anarak ihya ediliyor.
İSRAİL ENGELLEMEK İSTİYOR
Ramazanın son günlerini Mescid-i Aksa’nın manevi ikliminde itikafa girerek geçirmek isteyen çok sayıda Müslümanın kutsal mabedin avlu ve bahçelerinde çadır kurduğu görülüyor. Aralarında işgal altındaki Filistin topraklarından gelenler ve İsrail içinde yaşayan Filistinliler ile Kudüs’ü ziyaret eden yabancıların da bulunduğu çok sayıda Müslüman, sıra sıra kurdukları bu çadırların içinde zamanlarını, iftar saatine kadar Kur’an-ı Kerim okuyup ibadet ederek geçiriyor. İtikafa girenlerden bazıları yanlarında getirdikleri yiyeceklerle oruçlarını açarken, bazıları da Aksa’nın avlusunda kurulan toplu iftar sofralarına katılıyor.Tel Aviv yönetimi, Aksa’nın avlusuna sınırlı sayıda kişi
alacağını açıklamıştı. Bu sene Gazze’deki katliam nedeniyle bu geleneğin yaşatılmamasından endişe duyuluyor.
İsrail üretimi hurmaya dikkat
Ramazan ayı boyunca daha sık tercih edilen hurmaların önemli bir kısmının İsrail malı olduğu ve ‘Kudüs hurması’ adı altında satıldığı dikkat çekiyor. Hurma, özellikle Ramazan ayında İslam ülkeleri tarafından daha sık tercih edilen ve sofralarda yer alan bir gıda. Son yıllarda Ramazan ayı haricinde de bolca tüketilen bir ürün olarak öne çıkan hurmanın satışı Ramazan aylarında zirveye çıkıyor. Birçok çeşidi olan hurmalar Türkiye’de Ürdün, Suudi Arabistan, İran, Irak, Tunus gibi birçok farklı bölgeden ithal ediliyor. Hurma ithalatı yapılan ülkeler arasında İsrail de yer alıyor ve İsrail’den ithal edilen hurmalar “Kudüs hurması” adı altında satılıyor.
İŞGAL EDİLEN FİLİSTİN TOPRAKLARINDAN
Özellikle medcul (madjoul) cinsi hurmaların önemli bir kısmı İsrail’de yetiştirilen hurmalardan oluşuyor. Medcul hurma pazarının yarısına İsrail’in hakim olduğu belirtiliyor. İthal edilen medcul hurmaların bazıları ise Medine’de yetişiyor ve “Medine medcul” ismiyle satılıyor. İsrail’in yıllık hurma ihracatı yaklaşık 340 milyon dolar seviyesinde. Hurma bahçeleri, Filistinlilerin işgal edilen toprakları üzerinde yer alıyor. Bunların bir kısmı da doğrudan Filistinlilerden gasp edilen bahçeler. Yani İsrail’in ihraç ettiği hurmaların yetiştiği bahçeler Filistinlilerin zorla işgal edilen toprakları üzerinde bulunuyor. Bu sebeple İsrail hurmaları boykot edilen mallar listesinde üst sıralarda yer alıyor. Boykot sebebiyle İsrail’in hurma piyasası zarar etse de hurma ihracatına hız kesmeden devam ediyor.
İşgalcinin hedefi Aksa’sız Ramazan
İslam dünyasının ilk kıblesi olan ve kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa, geçen senelerde olduğu gibi bu sene de işgalci İsrail güçlerinin hedefinde. Soykırımcı İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı havadan, denizden ve karadan saldırılar devam ederken, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ramazan ayında işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya girecek Müslüman sayısının sınırlandırılması talebinde bulundu. Mescid-i Aksa’da ibadet eden Müslümanların sayısını sadece birkaç bin ile sınırlamanın doğru olduğunu savunan Ben- Gvir, geçtiğimiz senelerde Aksa’ya baskınla düzenlemişti. Filistinlilerin karşı çıkması durumunda ise Ben-Gvir, “Polisin hızlı bir şekilde müdahale edebileceğini” kaydetti.
