|

Teravihi evde kılma sünnetini yaşatacağız

İstanbul Müftüsü Mehmet Emin Maşalı, Peygamber efendimizin teravih namazını kimi zaman mescitte cemaatle, kimi zaman da farz bir ibadet olmadığını göstermek amacıyla evinde eda ettiğini belirterek, “Bu sene Efendimizin teravihi evde kılma sünnetini öne çıkaracağız” dedi.

Haber Merkezi
04:00 - 24/04/2020 Cuma
Güncelleme: 00:38 - 24/04/2020 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu Ramazan ayı diğerlerinden farklı geçecek. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı geçen yıllara nazaran buruk geçecek Ramazan’la ilgili değerlendirmelerde bulundu.


YERYÜZÜ MESCİT KILINMIŞTIR

Ramazan’da insanların iftarlar vesilesiyle aynı sofrada buluşmalarının birlik ve beraberliği artırdığını ifade eden Maşalı, “Bu açıdan baktığımızda Ramazan ayı buruk geçecek. Ancak şu da bir gerçek, dinimizin önemli özelliklerinden bir tanesi ibadetin herhangi bir yere ve mekâna has olmamasıdır. Peygamber efendimiz bir hadisinde, başka peygamberlere sunulmayıp da kendisine bahşedilen birtakım imtiyazlardan bahseder ve ‘Yeryüzünün tamamı bana ibadet mekanı (mescit) bahşedilmiş ve temiz addedilmiştir’ sözleriyle yeryüzünün her noktasının mescit hükmünde kılınmasına işaret eder. Mescitler, ibadetlerimizi bir arada eda etme mekânlarıdır ancak içerisinde bulunduğumuz şartlar, bunu mümkün kılmıyorsa bu demek değildir ki biz ibadetlerimizi aksatacağız. Bu sefer cemaatle ibadeti evlerimize taşıma imkânı bulabiliriz. Peygamber efendimiz de teravih namazını kimi zaman mescitte cemaatle kılmış, kimi zaman da farz bir ibadet olmadığını göstermek amacıyla evinde eda etmiştir. Bu sene Efendimizin teravihi evde kılma sünnetini öne çıkaracağız” diye konuştu.

RAMAZAN AYI KUR’AN AYI

Kur’an-ı Kerim’in Ramazan ayında Hazreti Peygambere vahyedilmeye başlanmış olmasıyla bu ayın “Kur’an ayı” olduğunu dile getiren Prof. Dr. Maşalı, şunları ifade etti: “Bu ayda Kur’anla irtibatımızı gözden geçirmemiz lazım. Kur’an-ı Kerim’i daha çok okumalı, tilavet etmeliyiz. Okumayı bilmiyorsak öğrenme yönünde çaba içerisinde olmalıyız. Sadece tilavetle de yetinmeyip, onu anlama yönünde bir çaba içerisinde olmalıyız. Ramazanda bunlara dikkat edip, bu ayı kişisel bir dönüşüm mevsimi olarak değerlendirmemiz gerekir.”

ZEKAT VE FİTRE DAHA ANLAMLI HALE GELDİ
  • Zekat ve fitre konusuna da değinen Prof. Dr. Maşalı, “Zekat Ramazan ayına mahsus bir ibadet değildir ama bu ayın feyzinden, bereketinden daha çok istifade etmek adına zekatı bu ayda verme eğilimi hakimdir. Salgın sebebiyle yaşanan süreçte maddi açıdan sıkıntıya düşen kardeşlerimiz var. Zekat, fitre ve sadakalarımız bu süreçte çok daha anlamlı bir hale geldi. En yakınımızdan başlayarak çevremizde ihtiyaç sahibi kimler var, onları tespit etmek ve onlarla sahip olduğumuz maddi imkânı paylaşmak son derece önemlidir” şeklinde konuştu.
#Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı
#Ramazan
#Teravih
4 yıl önce