|

Zamanın ruhuna dokunan sultan

Avusturya İmparatoru Maximilian, Sultan III. Murad'ın 22 Aralık 1574'de tahta geçtiği haberini aldığında, elçilik heyeti yeni hükümdarın cülûsunu kutlamak için payitahta yolculuk hazırlıklarına başlamıştı bile. Asıl mesele “Grand Turko”ya takdim edilecek “hediyye-i mülûkâne”leri seçmekti: Osmanlı hükümdarının şanına yaraşır hediyeler...

04:15 - 27/04/2020 Pazartesi
Güncelleme: 04:38 - 27/04/2020 Pazartesi
Yeni Şafak
Sultan III. Murad.
Sultan III. Murad.

Elbette bu ziyaretin asıl hedefi ekonomik çıkarlar elde etmekti. Yeni sultanın tahta çıkışı vesile ittihaz edilerek eski anlaşmalar yenilenecekti. Hazırlıklar hemen başladı. Halı, kitap, altın ve gümüşten mamul çeşitli eşyalar, ipekli kumaşlar vs. dışında sultana sunulacak hediyeler arasında biri vardı ki, İmparator Maximilian hedefi tam on ikiden vuracağından emindi: Saatler!


Sultan'a sunulan saatler

Zira Sultan III. Murad'ın saatlere tutkusunu neredeyse duymayan kalmamıştı. Bu dönemde tutulan kayıtlardan da anlaşıldığı kadarıyla çeşitli tarihlerde saraydaki saat ustalarına oldukça cömert davranan padişah, yeni saat yaparak kendisine sunan ya da bozuk saatleri tamir ederek ihya eden saatçilere “ihsan-ı şahane"de bulunmuştur.

Maximilian'ın Bohemyalı Frederic başkanlığındaki elçilik heyeti, “dünyanın idare edildiği saray" olan Topkapı Sarayı'na geldiğinde evvela 30 bin dükalık vergiyi ödediler. Çeşitli hediyelerin ardından üç adet saatin de takdim sırası gelmişti. O güne kadar saraydaki saatlerin en mükemmellerinden olan bu üç saatten birincisi saat başı çaldığında Osmanlı atlıları savaşıp ardından geri dönüyordu.

İkincisi saat başı çaldığında alet üzerindeki bölmelerde bulunan hokkabazlar sağa sola koşturuyordu. Üçüncüsündeyse en üstte ağzında kaz olan bir kurdun bulunduğu ve saat çalınca kaçmaya başlayan kurdun peşine düşen silahlı bir Türk avcı tarafından öldürüldüğü bir sahne yer alıyordu. Sultana sunulan bu saatlerin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyebiliriz.

Saray'daki üst düzey devlet adamları da Sultanın ilgisinin farkındaydılar. Zira 1582 Haziran'ında oğlu Şehzade Mehmed'in sünnet düğünü için düzenlenen ve yaklaşık iki ay süren şenlik esnasında vezirlerden Siyavuş Paşa ve Mahmud Paşa Sultanla Şehzade'ye düğün hediyesi olarak çalar saatler sunmuşlardı.

Kitaplar, astronomi ve rüyalar…

1583'deyse İngiltere kraliçesi Elizabeth İngiliz tüccarların “memalik-i Osmaniye"de ticaret yapmalarını sağlayacak imtiyazı elde etmek için elçisi vasıtasıyla Padişah'a dört kısımdan oluşan devasa bir saat göndermişti.

Padişah'ın tek merakı saatler değildi. 16. asrın sonunda İstanbul'da dört yıl geçiren Alman din adamı Salomon Schweigger, Sultan'ın özellikle tarih kitapları okumayı sevdiğini seyahatnamesinde kaydetmiştir. Yine İspanyolların Amerika'yı keşfini anlatan
Tarih-i Hind-i Garbî
ve Fransa tarihi üzerine
Tevârîh-i Pâdişâhân-ı Françe
gibi dünya tarihiyle alakalı kitapları tercüme ettirmesi Sultan'ın geçmişe merakını yeterince açıklıyor.

Astronomiye ilgisini ise Rasathane'nin kurulmasına verdiği büyük destekte görüyoruz. Ayrıca gördüğü rüyaları bir deftere kaydedip düzenli olarak tabir ettirmesi, geleceğinkilidini kurcaladığı haberini veriyor bize.

İmdi, bir bütün halinde düşündüğümüzde III. Murad'ın “
Sultânü'l-Berreyn ve'l-Bahreyn
/
Karaların ve Denizlerin Sultanı
" olarak mekâna hâkimiyetinin yanında, saat tutkusunu
zamana
"
da hükmetmegayreti olarak yorumlayabilir miyiz?

Padişahların zamanla -tabiatıyla zamanı gösteren alet olan saat ile- münasebetleri ortaya koyulduğunda bu sorumuza da tam anlamıyla bir cevap bulmuş olacağız. Buyurun size Osmanlı dünyasının renkli atlasında keşfedilmeyen bir ada daha!
#Ramazan
#Sultan III. Murad
#Osmanlı
4 yıl önce