|

Haftanın filmi / Deja Vu / Ben bunu bir yerlerden hatırlıyorum...

Hızlı kurguyu seven ve bu bildik tarzını geçen yılki “Domino”da zirve noktasına çıkartan Tony Scott, birbirinden sıkı oyunculardan kurulu son filmi “Deja Vu”da ise biraz daha “serinkanlı” bir sinema dili tutturmayı başarmış.

Ali Murat Güven
00:00 - 5/01/2007 Friday
Güncelleme: 21:49 - 4/01/2007 Thursday
Yeni Şafak
Haftanın filmi / Deja Vu / Ben bunu bir yerlerden
Haftanın filmi / Deja Vu / Ben bunu bir yerlerden

DEJA VU

2006, ABD Yapımı

Yönetmen
: Tony Scott

Oyuncular
: Denzel Washington, Paula Patton, Val Kilmer, Jim Caviezel, Adam Goldberg, Erika Alexander, Bruce Greenwood, Elle Fanning

Süre
: 128 dakika

Özel Sınırlamalar
: Amerikan MPAA Kurumu PG-13 Sertifikası (İçerdiği şiddet görüntüleri nedeniyle, küçüklerin ve bu tür temalardan hoşlanmayanların izlememesi önerilir.)

Uluslararası İzleyici Yargısı
: 6.9 / 10 (Kaynak: www.imdb.com sitesi)

Dağıtıcı
: UIP





New Orleans limanında demirlemiş bir feribot, içine konulan yüksek güçlü bomba nedeniyle paramparça olur. Meydana gelen büyük patlamanın ardından kanıt toplaması için bölgeye çağrılan Ajan Carlin, yaptığı araştırmalar sırasında, insanların beyninin içindeki “Deja Vu”ların ürkütücü gücünü keşfeder. Kahramanımız kendi kendisine giderek şu soruyu sormaya başlayacaktır: Ya “Deja Vu” duygusu geçmişten gönderilen bir uyarıysa ve geleceğe dair ipuçlarını barındırıyorsa? Bu da onun yüzlerce masum insanın hayatını kurtarabilmek için beyninin en derin dönemeçlerinde gizem dolu bir yolculuğa çıkmasına yol açar.




“Deja Vu”, bilindiği gibi, hayatımıza giren yeni birini ya da yeni bir olay ve durumu, çok önceden bir kez daha yaşadığımızı düşünmemize neden olan o güçlü çağrışım duygusunun adı. Latince'den gelen bu sözcükle tanımlanan durumu hiç kuşkusuz ki hepimiz hayatımızın şu ya da bu ânında bir çok defalar yaşadık ve yaşıyoruz. “Deja Vu” duygusuna yakalandığımız anlarda bunun üzerimizde bıraktığı ilk etki ise çoğu kez şaşkınlık, bazen de ürkme şeklinde tezahür ediyor.


'SAKİNLEŞMİŞ' BİR SİNEMA

Gözde yönetmenlerden İngiliz Ridley Scott'ın (“Yaratık-1”, “Cennetin Krallığı”), kendisine ve aşırı hızlı sinemasına bir türlü ısınamadığım biraderi Tony Scott tarafından çekilen “Deja Vu” da beynimizin -nöroloji biliminin fena halde kafayı taktığı- en büyük gizemlerinden biri olan bu ilginç olayın izini sürüyor. Bu kez, önceki filmlerine göre çok daha “anlaşılır” ve “serinkanlı” bir sinema diliyle...



Gerçi Scott'ın bu; video klip estetiği içinde sürüp giden gözü yorucu kısa planlarını, türlü kurgu cambazlıklarını bu son yapıtında da yer yer görmek olası. Ancak, sanırım geçen yıl -bu tarzın artık iyice suyunu çıkardığı- “Domino” felaketinden sonra birileri (belki de daha ağırbaşlı bir sinemayı seven muhterem ağabeyi) onu uyarmış olmalı ki bu kez artık en azından beyinlerimiz çorbaya dönmeden sonuna kadar izlemeye tahammül edebileceğimiz bir anlatım tarzı tutturmuş.



DENZEL YİNE FORMUNDA


Hollywood'un son yirmi yılda ortaya çıkardığı tartışmasız en iyi siyahî oyuncu olan Denzel Washington, kendisine gayet yakışan bir rolde (ATF / Amerikan Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Bürosu ajanı Doug Carlin) her zamanki kalite standartlarında döktürürken, son yıllarda inişli çıkışlı bir başarı grafiği çizen Val Kilmer da ("Büyük Hesaplaşma", "The Doors", "Aziz") yine isabetli bir tercih olarak filmin önemli rollerden birinde (FBI Ajanı Andrew Pryzwardra) göz dolduruyor.





“Deja Vu”nun en ilginç yönlerinden biri de klas bir polisiye edâsında başlayıp, ikinci yarısından itibaren bilim-kurgu ve fantastik sinemanın derin sularına yelken açması. “Deja Vu” duygusunun beyazperdedeki görsel karşılığı olarak tasarlanmış birbirinden başarılı özel efektlerle bezeli bu öykü, çok da zengin olmayan bir tercih skalası içinde önümüzdeki hafta sonunun en kayda değer yapıtı görünümünde. Özellikle Washington'un sağlam oyunculuğu, başarılı özel efektleri ve hayatımızın beklenmedik anlarında gelip bizi bulan; bilginlerin, düşünürlerin, din adamlarının üzerine nice yıldır kafa patlattığı şu garip “hatırlama” duygusu üzerine enine boyuna düşünmek için izlenebilir. Ancak, içerdiği aşırı şiddete de dikkat; çocuklar, gençler ve bu tür sahnelere duyarlı olanlar için kesinlikle uygun değil.




17 years ago