|

Zaman ve mekânlar arasında fantastik bir yolculuk

Ali Murat Güven
00:00 - 2/08/2009 Pazar
Güncelleme: 11:36 - 2/08/2009 Pazar
Yeni Şafak
Zaman ve mekânlar arasında fantastik bir yolculuk
Zaman ve mekânlar arasında fantastik bir yolculuk

FRANKLIN / Franklyn

Yapım Yılı ve Ülkesi:
2008, İngiltere-Fransa ortak yapımı

Türü ve Süresi:
Fantastik-Drama / 98 dakika

Gösterim Dili:
Orijinal seslendirmesi İngilizce olan bu film, ülkemizde Türkçe altyazılı kopyalarla gösterime sunulmuştur.

Yönetmen:
Gerald McMorrow

Senarist:
Gerald McMorrow

Görüntü Yönetmeni:
Ben Davis

Özgün Müzik Bestecisi:
Joby Talbot

Kurgu Yönetmeni:
Peter Christelis

Sanat Yönetimi:
David Doran, James Wakefield, Jan Walker

Oyuncular:
Eva Green (Emilia Bryant), Ryan Phillippe (Jonathan Preest), Sam Riley (Milo), Richard Coyle (Dan), Jay Fuller (Keşiş), Suzannah York (Margaret), Jeanie Gold (Hasta), Art Malik (Tarrant), Kika Markham (Naomi), Bernard Hill (Peter Esser)

İthalatçı Şirket:
Tiglon Film

Dağıtıcı Şirket:
Tiglon Film

İçerik Uyarıları:
Simgeler ve metaforlarla bezeli karmaşık öyküsü, argo diyalogları, yanısıra da kısa süreli cinsellik/çıplaklık içermesinden dolayı, 15 yaşından küçükler için uygun bir film değildir.

Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı:

Yıldız Puanı:
* * ½

Bir tarafta günümüzün Londra'sı; diğer tarafta ise hayâlî bir gelecekte kurulu olan, koyu bir Hristiyanlık fanatizminin hüküm sürdüğü tekdüze bir metropol görünümündeki Meanwhile City… Dindar bir Körfez Savaşı gazisi olan Peter Esser, Londra'nın evsizlerin işgali altındaki karanlık sokaklarında kayıp oğlunu aramaktadır.

Öykünün bir başka cephesini oluşturan Milo'nun ise gerçek aşkın saf ve güçlü duygularına tekrar sahip olabilmek için otuzlu yaşlarında çırpınıp durduğuna tanık oluruz.

Bu sırada, çekici ve yaralı güzel sanatlar öğrencisi Emilia Bryant da hayat ve ölümü ayıran ince çizgide gidip gelen intihar konulu sanat projeleri üretmektedir.

Kentin tek ateisti, başına buyruk maskeli dedektif Jonathan Preest ise sokaklarda intikam peşindedir. Tek bir kurşun, birbirinden habersizce yaşayıp giden bu dört kayıp ruhun kaderini beklenmedik bir şekilde belirleyecektir.

İngiliz senarist ve yönetmen Gerald McMorrow'un ikinci uzun metrajı olan “Franklin”, birbirinden farklı nedenlerle ruhları acı çeken dört ana karakter üzerinden çağdaş devletlerin dinsel inançları, millî ve ahlâkî değerleri işine geldiği biçimde kullanıp, hayatın her alanındaki rekabeti kutsayarak insanları birbirine kırdıran pragmatist yönetim mantığına esaslı eleştiriler getiriyor. Filmin, senaryosunda yer yer dikkati çeken kimi boşluklara karşın izleyicisine yine de özgün ve etkileyici bir metin sunduğunu belirtmek gerek. Kimbilir, belki de sözünü ettiğim boşlukların karşılığı senaryonun aslında vardı ve çekildi; bunlar yönetmen tarafından -süre sınırlamaları nedeniyle- son kurguda filmden atılmış da olabilir. O yüzden, böylesine karmaşık dokulu sinemasal anlatılarda nihai yargıya o yapıtların uzatılmış DVD versiyonlarını izledikten sonra varmak daha doğru bir tutum gibi…
Öte yandan, yüzeysel bir okumayla filmin derdinin “din” olduğu yanılgısına kapılmak mümkünse de asıl mesele dayatmacı bir faşist anlayışa duyulan entelektüel tepki… Muhatabına söz hakkı vermeyen bir otorite tarafından zorla biçimlendirilmek, dinli ya da dinsiz, tarih boyunca onuruna düşkün her insanın ortak sorunu olmuştur. O bakımdan, bir “dindar” olarak -bir iki küçük gönderme haricinde- ustaca yazılıp çekilmiş bu öyküden öyle aman aman rahatsız olmadığımı belirtmeliyim. Çünkü, McMorrow'un yüreğindeki sızıyı anlayabildiğimi sanıyorum.

Hollywood'un anlatım dilinin tamamen uzaklarında, Britanya'ya özgü yüksek sinemasal lezzetler içeren, düşük bütçesiyle biçimsel açıdan alabildiğine gösterişsiz, fakat ele aldığı konular ve bunlara yaklaşımıyla hatıralarınızda iz bırakacak türden çizgi üstü bir yapıt…


15 yıl önce