Geçtiğimiz salı akşamı TV NET'teki spor programımızda Beşiktaş-Galatasaray derbisi için (biraz da Tanburacı'yı sinirlendirmek amacıyla) 'Banko Kartal' demiştim. Rize maçında Cisse sakatlandı. Cisse takım içinde alternatifi olmayan biri. Gerçekten Beşiktaş adına büyük kayıp, büyük şanssızlık. Peki tek fire ile iddiamızdan vaz mı geçeceğiz? Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Aynen devam. Ayrıca G.Saray'da da Lincoln kart cezalısı.
Güncel soru şu: Cisse'nin yerine kim oynayacak?
Fazla kafa yormaya gerek yok. Toraman en uygunu. Top dağıtımında sınıfta kalır ancak işin savunma yönünü Cisse'ye yakın yapar. Beşiktaş'ın en büyük sıkıntısı kolay goller yemek. Toraman, defansının hemen önünde emniyet subabı olarak görev yaparsa savunmadaki arkadaşları biraz olsun rahatlar.
İkinci yarıdaki 6 lig, 2 kupa maçında Beşiktaş'ın hiç boşu yok. Maşalah her maçta top ağlarında. Yedikleri gol sayısı tam 12. Yani maç başına 1.5 gol. Hem de zorluk derecesi yüksek olmayan rakiplere karşı.
Ertuğrul hoca kuşkusuz bu yetersizliği görüyor. Ancak görmek yetmez, ekstra önlemler almak, ekstra çalışmalar yapmak gerekir. Beşiktaş yediğinden fazlasını atarsa kazanıyor. Kayseri'de ve Rize'de bunu başaramadılar, yenildiler.
İlginçtir ben bu kez defansif yönde karamsar değilim. Büyük maçlarda basit oynanır, risklere girilmez, defans adamları fazla ileri gitmez ve savunma motivasyonu üst düzeye çıkar. Beşiktaş herhalde yediği her golden bir ders çıkarmıştır. Bunun yanısıra G.Saray'dan gol yemek diğer takımlardan gol yemeğe hiç benzemez. Yediğin zaman altından zor kalkarsın. Benden söylemesi; Beşiktaş'ta anahtar sözcük öncelikle 'Bedava gol yememek' olmalıdır.
Gelelim Beşiktaş'ın ofansif etkinliğine. Bu yönde endişem yok. Artılar oldukça fazla. Holosko'nun gözü hep karşı kalede. Dikine giden, durdurulması güç biri. Nobre sezonun ikinci yarısında çok başarılı. Delgado, bir başka gol adamı. Günündeyse tek başına tabelayı değiştirebiliyor. Tello'nun rakip ceza alanına attığı her top pimi çekilmiş el bombası gibi. Bu golcülerin kulübedeki yedekleri de (Bobo, Ricardinho) hiç küçümsenemez. İkinci yarıdaki 8 maçta attıkları 18 gol zaten bunu gösteriyor.
G.Saray'da Holosko, Delgado, Tello ayarında oyuncu yok. Beşiktaş'ta da Song, Servet, Barış, Arda benzerleri yok. G.Saray rakibini presle boğarak kendi kalesinden uzakta tutuyor. Takım halinde savunma yapıyor, takım halinde atağa kalkıyor. Beşiktaş, 5 kişiyle savunma yapıyor, 5 kişiyle saldırıyor. En büyük eksikliği işte bu... Ek savunma önlemleri almaları zorunlu.
Son söz: İki takımın öncelikle yenilmemeyi amaçlayarak oynayacağını düşünüyorum. Futbol kalitesinin üst düzeye çıkacağını sanmıyorum. Beşiktaş'ın gol silahlarını daha etkili buluyorum. Buna saha ve seyirci avantajını da eklediğimde siyah-beyazlı ekibi galibiyete yakın taraf olarak görüyorum.
Beşiktaş karşısında birkaç önemli bulgum var;
1-Bu maçı öğrencisi Ertuğrul karşısında hocası Kalli kazanır.
2-Beşiktaş defansı G.Saray forvetlerine karşı koyamaz!
3-Eğer Rüştü oynarsa mutlaka 'İbo'lardan biriyle havada çarpışır ve Ümit Karan gol atar!
4-İnönü Stadı'nda Beşiktaş'tan çok 12. adam 'Çarşı'ndan çekinirim.
5-Holosko'nun fuleli ve her kanattaki koşuları ciddi tehlikedir.
6-Nobre kaleci Aykut'la yakın temasta avantajlıdır.
7-Cisse'nin yokluğunda Beşiktaş orta alanı tel kadayıfı gibi olur...
8-Galatasaray liderliği kaptırmaz!
9-Beşiktaş yenerse liderlik siyah-beyaz olmaz!
10-Bünyamin Gezer'e sonuna kadar güvenirim.
Kalli çok deneyimli, Ertuğrul Sağlam'ın kat be kat hocası. Beşiktaş'ın eksiğini çok iyi biliyor zira Beşiktaş Ertuğrul kumandasında çok açık veriyor. Çok değişken ve alan değiştiren bir tarzda 4-6-0'ı mükemmel uygulayan G.Saray, Ertuğrul hocanın durağan ve hatalı oynayan defansını şaşkına çevirir. Vücudunu rakibin sert şarjlarına karşı koruyamayan Gökhan Zan, G.Saray'ın agresif forvetlerini durdurmakta zorlanır. Ümit Karan onlar için başlı başına tehlikedir. Ayrıca geriden sokulup gol vuruşları yaptıracak Kalli için Beşiktaş defansı nimettir. G.Saray uzaktan goller kazanabilir. Eğer oynarsa Rüştü yine yan yoplarda 'İbo'lardan biriyle çarpışır ve G.Saray'a gol şansı verir.
G.Saray çok adamla Beşiktaş'ın üzerine giderse, rakip defans bunalır. Çünkü Kalli'nin oyun düzeninde çakılı santrfor yoktur. Ümit Karan sokakta gezmediği kadar rakip alanda gezmeye başladı. Hem sağda hem solda, çoğunca da gol noktalarında. Karan'da mükemmel bir değişim var. Kalli'yi dinleyince Arap atı gibi sonradan açıldı. Gol de atıyor, attırıyor da... Beşiktaş defansı Karan'ı durduramaz! Daha Hakan Şükür veya Nonda var! Daha Barış, Mehmet Topal, Arda var... Bunlar uyumsuz Beşiktaş defansı arasında fink atar! Pozisyon hatası yapan Beşiktaş defansı, topa sahip olmak için çok koşan G.Saray karşısında zorlanır. Kalli'nin oyun anlayışı savunma için geriye yaslanan Beşiktaş'ı derdest eder, sık sık santraya yollar.
Beşiktaş'ın en zayıf noktası orta alanıdır. Cisse sakat, Serdar Kurtuluş hâlâ yok. Bu hafta Beşiktaş, Koray'ı da çok arar. Ali Tandoğan, İbrahim Toraman ve Tello'dan kurulu bölgeyi G.Saray un gibi eler... Bence burada en iyi görevi Baki Mercimek yapabilir, onu da Ertuğrul Sağlam bilir. Bütün yük Delgado'ya binecek. Arjantinli iyiyse Beşiktaş'ın şansı artar! Yoksa Holosko boşuna koşularla helak olur. Nobre ve Holosko'yu oynatacak isim Delgado'dur. Şu hiç unutulmamalı; Oyunu G.Saray sürükler, Beşiktaş direnir. Kartal hücuma kalktığında topu kullanacak iki isim vardır Tello ve Delgado. Tello işçi, Delgado sanatçıdır. İyi servis yaparsa Holosko kanatlardan kayar, Nobre fizik güçle defansı ve Aykut'u zorlar. G.Saray liderliği kaptırmaz, ligin tepesi de siyah-beyaz olmaz. Bünyamin Gezer'e güveniyorum ve güzel bir maç bekliyorum.
