“Derin röportajlar'ı okurken
yle ilgili bir haber dikkatimi çekti. Önce, Afganistan'ın Belh şehrinde doğan Mevlânâ'nın, 13. asır başlarında ailesiyle birlikte Anadolu'ya iltica eden muhacirlerden olduğunu hatırlatalım. Türkiye ve İran bir süre önce Mevlânâ'nın eserlerinin kendi ortak mirasları olduğunu belirterek “
nün (UNESCO) '
listesine alınmasını istemişti. Afganistan da ortak mirasçılar arasına dahil edilmeyi istiyor. İstesin tabii, mahzuru yok. Mevlânâ bu büyük havzanın ortak mirası. Ancak şurası bir gerçek ki Mevlânâ büyük ölçüde Anadolu mekânının ve irfanının bir meyvesidir.
Ülkemiz hem Osmanlı ve hem Cumhuriyet döneminde muhacirlere sığınak oldu. Bu muhacir ailelerden çok değerli ilim, fikir ve sanat adamı yetişti. Şimdiyse 3 milyon civarında Suriyeli muhacir var ülkemizde. Bunların büyük kısmı günü geldiğinde ülkelerine dönecek. Bir kısmıysa bu ülkede kendilerine yaşam kuracak. Kuşkusuz bu muhacirler arasından da Mevlânâ gibi,
gibi,
gibi birbirinden kıymetli nice ilim, fikir, sanat ve gönül adamı çıkacak.
Küçük bir çocukken babası
'le birlikte Belh'ten mücbir sebeplerle hicret eden Mevlânâ yerel müslüman hükümdarların kendi aralarındaki savaşlarına şahit olur. Müslümanların biribiriyle savaşıp güç kaybetmeleri Moğolların bütün bölgeyi istila etmesini kolaylaştırdı. İnsanlar bugünki gibi kitleler halinde yer değiştirdiler. Mevlânâ ve ailesi ayrıldıktan sonra Belh de Moğollar tarafından işgal edilir. Mevlânâ bir eserinde
diyerek müslümanlar arası savaşlardan şikayet eder.
Belh'ten sonra birçok şehirde ikamet eden Mevlânâ'nın ailesi Anadolu'ya geliyor ve Selçuklu Sultanı
'ın himayesinde Konya'ya yerleşiyor. Aile böylece ferahlığa kavuşuyor ve genç Mevlânâ Celâleddin Rumî Anadolu'nun can ocağında pişmeye başlıyor. Mevlânâ ilerleyen yaşlarda İran'ın, Irak'ın, Suriye'nin Moğollar tarafından istilaya uğramasına, Abbasi Halifesinin katledilmesine, Anadolu'nun işgaline ve “
i”nin sükutuna da tanıklık ediyor. Tabii tarihin çarkı hep döner, fetretten yine büyük bir devlet, “
” zuhur eder.
Mevlânâ'nın doğduğu ülke(Afganistan) 1979'da Sovyet Rus ordusu tarafından işgal edildi. 10 yıl sonra Ruslar çekildi ama bu kez “
” biribirileriyle savaştılar. İç savaşa verilen tepkiden
rejimi doğdu. Ancak ülke bu kez ABD tarafından işgal edildi. Ülkede savaş sürüyor. Halkının bir kısmıysa başka ülkelerde muhacir olarak yaşıyor. Sovyet işgali döneminde bizim ülkemize de göç eden hayli Afganlı oldu. Afganistan'ın yanı sıra Irak, Suriye, Libya, Yemen ateş çukuru halinde. Ama her gecenin sabahı, her zahmetin rahmeti var. Oruçtan sonra bayram gelir.
”ın huzura kavuşması dileğimle herkesin “
”nı tebrik ediyorum.