|
Kendini avize sanan davlumbazlar..

Arçelik, ülkemizde yıllardır beyaz eşyanın lider firması. Son yıllarda da özellikle ankastre ürünleriyle gerçekten harika çözümler, şık görüntüler sergiliyor mutfaklarda. Hem tasarruflu, hem de çok fonksiyonlu bu ürünler her evin bütçesine uygun olmasa da; reklamları şu sıralar ekranlarda, metrobüslerde ve metrolarda her göze hoş geliyor. Ben de en çok “kendini avize sanan davlumbaz” reklamını beğeniyorum. Hatta geçen hafta bir vesileyle Arçelik showroomlarına gittiğimde o davlumbazları da yerinde gördüm. Işıl ışıl ve gerçekten çok şıklar. Görevi kötü kokuları emmek olan bir ürün, en güzel bu şekilde yer bulur mutfaklarda! Hani bilmesem reklamları, avize diye yutardım o davlumbazı…

Peki sizin var mı böyle davlumbazınız?

Yoksa üzülmeyin! Açın televizyonunuzu görün davlumbazları… İster ana haberlerde, ister dizi aralarında! Emin olun; kendini kral sanan, otorite sanan, hatta zafer kazanmış komutan bile sanan davlumbazlar bir bir geliyor karşınıza… Sakın yemeğin ama onlardan sadece bir tanesi doğru! O da kendini avize sanıyor zaten. Görevini layıkıyla yaparken, bir taraftan da ekstra işler yapıyor… Göze hoş geliyor, etrafına ışık veriyor! O ne tıknaz, ne içten pazarlıklı, ne de laf ebesi… O bir Arçelik ve son derece teknolojik! Diğerleri ise ülkemin ar damarı çatlamış ve hala etrafa gülücükler dağıtan ve zafer işaretleri yapan trajikomik insanları…

La Fontaine''den masallar…

Yıllar öncesine dayanıyor onun masallarıyla tanışmamız. Uykudan önce Adile Naşit''le geçen zamanlardan sonra okuduğumuz ilk masal kitaplarının ünlü Fransız yazarı Jean de La Fontaine öleli 300 kusur yıl oldu ama masalları hala revaçta. Futbolu satır aralarında mahallede top oynayan çocuklar olarak yazan La Fontaine''nin bugünkü versiyonu ise Sn.Fatih Terim. Sayın diyorum çünkü geçen hafta düzenlediği “paylaşım toplantısı”nda kendisinin de söylediği gibi saygı görmek O''nun hakkı. Ama bu millete de saygı duymak herkesin olduğu gibi O''nun da görevi. Vedası üç bölümlük diziye dönen Sn.Terim''in son toplantı süresince de etrafa dağıttığı gülücükler dışında elle tutulur ve gözle görülür hiçbir şeyi yoktu. Vardı diyen beri gelsin! La Fontaine''nin masallarından sevmeyi, gülmeyi ve üzmemeyi öğrendik hepimiz… Ama tespitleri tefrika, sözleriyse ince zeka ürünü olan Sn. Terim, 4 yıllık icraatlarının neticesinde üç bölümlük dizisi boyunca bir özür dileyemedi.

Peki sizce, bu yaptıklarınız bu millete reva mı Sn. Terim?

“Hakkınızı helal edin” dediniz son cümlenizde…

Helal olsun İmparator Terim, helal olsun!

Yolunuz açık olsun…

Habur''da karşılama, mitingde kucaklaşma!

Geçen hafta 30 yıldır dağın arkasından ateş eden, bomba atan terör örgütünün mensubu bir grup dağdan indi ve teslim oldu. Şimdilik “seçilmişler” geldi, suça karışmadıkları alınlarından okundu, serbest bırakıldı! Peki ya sonra? Onları seçenler nasıl gelecek? Kurşunun adres sormadığı gibi, kurşunun üzerinde sıkanın da adı yazmıyor ki! Elbette Silahlı Kuvvetlerimiz ve Milli İstihbarat Teşkilatımız neyin, nerede ve nasıl olduğunu biliyor. Asker dağdaki tehdit devam ettiği sürece operasyonlara devam edeceğini de çok net ortaya koyuyorlar zaten. Asker askerliğini yaparken, bu ülkenin vatandaşları tarafından seçilen milletvekilleri de mecliste demokrasinin gereklerini yapmalılar. Sınır boylarında terör örgütü mensuplarını karşılamak ne demek? Onlarla birlikte miting meydanlarında, otobüs tepelerinde yaşlı gözler ve zafer işaretleri ile gezmek hiçbir milletvekilinin işi değildir. Bu demokratik açılım, Türkiye Cumhuriyeti yasalarınca affedilmiş terör örgütü mensupları ile birlikte otobüsün tavanından el sallamak asla değildir!

Sayın milletvekilleri, kendinize geliniz!

Aynı yasalar çerçevesinde siyaset yaptığınızı unutmayınız. Dokunulmazlığınız, bu milletin size duyduğu saygının yasalarca ifadesidir. Yıllardır yüreklere akıtılan gözyaşına vefasızlık ve saygısızlık edemezsiniz!

Emin olun şu an, dağdakilerden daha suçlusunuz!

Onları yasalar affeder ama bu millet sizi affetmez…

EVERENSEL: Suç, en iyi onu işleyen tarafından bilinir ama cezayı kendi vermeği gibi, acıyı da en çok başkası çeker…
15 yıl önce
Kendini avize sanan davlumbazlar..
- Bu iş artık iç siyaset değil. - Siyasi terör silahı ile ‘içeriden’ vuruyorlar. -Anadolu’nun kodları ile Batı cephesi çarpışıyor.
Doğu Akdeniz’in enerji politiği açısından değeri
Ahi Mesut ve Norşin..
Kara dinlilerle milletin savaşı
Son perde