|
3600 ek gösterge düzenlemesindeki sorunlu alanlar nasıl aşılacak?

Bugünlerde Cumhurbaşkanı, bakanlar, AK Parti Grup Başkan Vekilleri ve sendika başkanları tarafından 3600 ek gösterge ile ilgili açıklamalar yoğunlaşmaya başladı. Devam eden süreci ve tıkanan noktaları farklı açılardan açıklamaya çalışacağız.

3600 ek göstergede açıklamalar yoğunlaşmaya başladı

3600 ek gösterge yaklaşık dört yıldan beridir bir türlü gündemden düşmüyor. Son olarak konuyla ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş “Başta hemşireler ve diğer sağlık bilimi lisansiyerleri de 3600 ek gösterge kapsamı içine alınacak. Sağlık çalışanlarıyla ilgili yasal düzenlemeleri
mayıs ayı içerisinde
Meclis gündemine getiriyoruz.” ifadesini kullanmıştı. Buna göre 3600 ek gösterge düzenlemesinin bu ayın sonuna kadar Meclis'e geleceği anlaşılıyor.

Gelinen noktada bu işin çok boyutlu ve çok kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği ortaya çıktı. Çalışmanın en önemli boyutu ise elbette ortaya çıkacak maliyet ve mevcut dengelerdi. Çünkü yapılacak düzenleme sonrasında SGK açıkları katlanılamaz bir noktaya gelebilir. Bu nedenle yapılan çalışmaların taslaklarının dahi açıklanmaması konunun ciddiyetini göstermektedir.

Sendikalar 3600 ek göstergenin kapsamının genişlemesini istiyor

Yapılan açıklamalar neticesinde 3600 ek göstergenin çıkarılacağı hemen hemen kesinleşti. Ancak, 3600 ek göstergenin kapsamı ile nasıl bir formülle uygulamaya geçirileceği konusundaki tartışma hala devam ediyor. Sendikalar bütün çalışanların ek gösterge düzenlemesinin kapsamına alınmasını arzu ediyor. Hatta ek göstergesiz personel için de ek gösterge istiyor. Sendikalar da bu talebi karşılamanın zor olduğunu biliyor. “Biz istedik onlar vermedi” mantığı maalesef burada da kendini gösteriyor.

Gelinen noktada bu işin çok boyutlu ve çok kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği ortaya çıktığı için süreç ister istemez uzuyor ve istenen uzlaşı sağlanamıyor. Nihayetinde yapılan çalışma doğrudan veya dolaylı olarak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendiriyor. Ayrıca eksik bırakılan her konu ilerleyen zaman diliminde problem olarak ortaya çıkacağı için çalışma dikkatle yürütülüyor. Elbette yapılan her yeni düzenleme bütün kesimleri memnun etmeyecek ve geride bir kısım küskün kitlesi oluşturacaktır.

Kamuoyuna yansıyan formüller çözüm olur mu?

Ek göstergeleri 2200 ve 3000 olanların ek göstergelerinin 3600 olacağı belirtiliyor. Ancak ek göstergeleri yıllardan beridir 3600 veya daha yüksek olanlara nasıl bir formül üretilecek? Basına yansıdığı kadarıyla bunların ek gösterge rakamlarına 600 gösterge ilave edileceği ifade ediliyor. Ancak bazı unvanlar için 600 ek gösterge ilavesi emekli maaşlarında çok büyük artışlar sağlarken bazıları için fazla bir anlam ifade etmiyor. Özellikle de 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlar için 3600 ek göstergenin emekli maaşları açısından fazla bir anlamı bulunmuyor. İşte en belirgin tıkanma noktalarından birisi 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlarla 5434 sayılı Kanun'a tabi olanlar arasında bulunmaktadır.

Konuyu daha açık ifade etmek gerekirse, 15.10.2008 tarihinden önce memur olanlar açısından önem arzetmektedir. Çünkü, 3.000 ek gösterge ile 3.600 ek gösterge arasında emeklilik açısından oldukça fark vardır. Bunun sebebi ise emekli maaşı hesabında yer alan en önemli parametrelerden birisi olan En Yüksek Devlet Memuru Maaşı’nın (9500*maaş katsayısı) belirli bir oranının ek göstergeye göre belirlenmesidir.

Konuyu daha net hale getirmek gerekirse, 5434 sayılı Kanun’un ek 70’inci maddesine göre; zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (ek gösterge dahil) brüt tutarının; – Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda % 255’ına, – Ek göstergesi 7600 (dahil) -8400 (hariç) arasında olanlarda % 215’üne, – Ek göstergesi 6400 (dahil) - 7600 (hariç) arasında olanlarda % 195’ine, – Ek göstergesi 4800 (dahil) - 6400 (hariç) arasında olanlarda % 165’sine, – Ek göstergesi 3600 (dahil) - 4800 (hariç) arasında olanlarda % 145’una, – Ek göstergesi 2200 (dahil) - 3600 (hariç) arasında olanlarda % 85’ine, – Diğerlerinde % 55’ine, tekabül eden miktarı emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulmaktadır.

Bu maddeye göre, 3.000 ek göstergeli çalışan bir personelin emekli keseneğine esas tutarına yani 9500* 0,235445*% 85 = 1.901,21 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir. Bu personelin ek göstergesinin 3.600 olduğunda ise 9500* 0,235445*% 145 = 3.243,25 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir. Dolayısıyla çalışırken emekli kesintisi nedeniyle maaşı düşen personel emekli olduğunda maaşına yapılan ilaveden dolayı bayram yapmaktadır. Ayrıca bu tutar emekli ikramiyesi hesabına da yansımaktadır.

Ancak, 5510 sayılı Kanun’la 15.10.2008 sonrası memuriyete başlayanların emekli maaş hesabı prime esas kazanç üzerinden yapılacağı için ek göstergenin 3000’den 3600’e yükseltilmesinin katkısı brüt 600*0,235445 = 141,26 TL kadar olacaktır. Ancak, bunların emekli ikramiyesi de 5434 sayılı Kanun'a tabi olanlar gibi olduğundan bunlar da emekli ikramiyesi artışından yararlanacaklardır. Dolayısıyla ek gösterge artışındaki en büyük piyango 5434 sayılı Kanun’a tabi olanlara vurdu diyebiliriz.

Yine 600 ilave ek gösterge 3600 ve 6400 ek göstergeli bir personel için fazla bir anlam ifade etmezken 7000 ek göstergeli bir personel için çok büyük bir katkı sağlamaktadır. Dolayısıyla yukarıda belirtilen eşiklerin altında kalan ek gösterge artışları fazla bir anlam ifade etmediği için yapılan artışlarda bu eşiklere dikkat edilmesi gerekmektedir.

Ek göstergesiz memurların durumunda iyileştirme olacak mı?

Memur sendikaları ek göstergesi olmayan personeller için de ek gösterge istiyor. Elbette belirli bir mantık silsilesi içerisinde bakıldığında talebin yanlış olduğunu söyleyemeyiz. Ancak bütün mesele gelip maliyet artışında karşımıza çıkmaktadır. Çalışanların yanında emekliler de ek gösterge artışından yararlanacağı için ek göstergesiz personel sayısının büyüklüğü konuyu zora sokmaktadır. Ek göstergesiz personele hiçbir iyileştirme yapılmaması da başka bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani yapılan maliyet hesabı büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Doktorlara yapılan iyileştirme sistemi bozdu

Sosyal Sigorta Sistemi'nin temel mantığı ne kadar prim o kadar emekli maaşına dayanmaktadır. Ancak, zaman içerisinde bu mantıktan uzaklaşılmaya başlanmıştır. Özellikle de doktorlara yönelik yapılan emekli maaşındaki iyileştirme ister istemez sistemi kökten değiştirmiştir. Emekli maaşı hesabındaki ek göstergenin önemi doktorlara yapılan tazminat ödemesi ile ortadan kalkmıştır. Yani doktorlarla aynı ek göstergeye (3600) sahip birçok personelin emekli maaşı arasında uçurum oluşturulmuştur. Daha önceki yazılarımızda bu konuyu detaylarıyla izah etmiştik. Şimdi ise doktorlara daha büyük iyileştirme talep ediliyor.

3600 ek gösterge en erken ne zaman yürürlüğe girer?

Düzenlemenin Meclis'e gelmesinden ziyade yürürlüğe gireceği tarih önemlidir. Bu çerçevede, Meclis’te 03.02.2022 tarihinde kabul edilen 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte 3600 ek göstergenin 15.01.2023 tarihinde yürürlüğe gireceği netleşti. Dolayısıyla diğer meslek grupları için öngörülen ve taahhüt edilen 3600 ek göstergenin de 15.01.2023 tarihinde yürürlüğe gireceğini söylemek kehanet olmayacaktır. Bu kanundaki düzenlemenin çok yalın olması ise birçok sorunun gözardı edildiğini göstermektedir. Ümit ederiz ki aynı yöntem yeni düzenlemede kullanılmaz.

#3600 ek gösterge
#meclis
#AK Parti
٪d سنوات قبل
3600 ek gösterge düzenlemesindeki sorunlu alanlar nasıl aşılacak?
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik
‘Şişman Kadın’ kim?