|
Powell"e irtica programı

Çiçeği burnunda Bush yönetimi henüz işbaşı yapmadı ama görevlerini devralmaya hazırlanan bakanlar şimdiden kendilerini tartışmaların içinde buldular. Daha ne olup bittiğini anlamadan şahıslarına yönelik eleştirilere cevap yetiştirmekle meşguller. Türkiye şartlarında sıradan gibi görünen konular iyice büyütülüp bakanlar geçmişteki küçük kusurları, hatta unutkanlıkları konusunda kamuoyu önünde hesap vermek zorunda kaldılar. Mesela bakanın biri yıllar önce çalışma izni olmayan Orta Amerikalı bir kadını evinde çalıştırdığı için hesaba çekilebiliyor.

Ancak tartışmaları yakından takip edenler; bu küçük masum hataların Amerika''yı yönetecek kadroları şimdiden sıkıştırmaya, ayağını denk almalarını sağlamaya matuf alışık olduğumuz türden kampanyalar olduğunu kestirebilirler. Hatta belli lobiler tarafından yönlendirilen, üslûp ve içerik bakımından Amerikan hassasiyetlerini/değerlerini öne çıkaran, Amerikan tarzı medyatik/siyasi skandallardan ibaret olduğu hemen anlaşılır.

General Powell''in günahı

Bu eleştirilerden, Bush''un Dışişleri Bakanı olarak atadığı General Powell de nasibini aldı. Dışişleri Bakanlığı gibi kabinenin en önemli bakanlığına getirilen bir ismin daha koltuğuna oturmadan eleştirilmeye, "ağır" suçlamalar maruz kalması bakanın kişiliği ve ABD''nin yeni dış politikasının hangi yönde seyredeceği hakkında bazı ipuçları verebilir.

Powell''i köşeye sıkıştırmaya çalışan Yahudi lobileri emekli generalin büyük bir ayıbını yakalamıştı. Seçimlerden beş gün önce Tufts Universitesi''nde bir konuşma yapmış ve bunun karşılığında da 200 bin dolar para almıştı. Buraya kadar her şey normal. Amerika''da eski politikacılar, sanatçılar, bilim adamları özel toplantılarda, yaptıkları konuşma karşılığında önemli miktarda para alırlar. Ne var ki Colin Powell''in yaptığı yarım saatlik konuşmanın bedelini Lübnanlı bir işadamının ödediği yönde kuşkular vardı.. Üniversitede 1992 yılından beri yapılan seminerler çerçevesinde Powell de "Ortadoğu''da değişim ve kriz yönetimi" başlığı altında yarım saatlik bir konuşma yapmış daha önceki konuşmalarında olduğu gibi parasını almıştı. Buraya kadar sorun görünmüyor. Ancak üniversitede konuşmanın yapıldığı merkezin (Center for Responsive Politics) finansörleri arasında Lübnanlı işadamı Isaam Fares''in bulunması İsrail yanlısı lobileri harekete geçirdi. İsrail açısından önemli bir bakanlık olan Dışişleri Bakanlığı''na atanan biri nasıl olup da bir Arap işadamının finanse ettiği, üniversite bünyesindeki araştırma merkezinde konuşma yapabilirdi?

Fares, sadece Lübnanlı bir işadamı değildi. Lübnanlı olduğu için Suriye istihbaratıyla yakın ilişkisi vardı; İsrail yanlısı lobilere göre. Ve tüm ABD''yi ayağa kaldıracak başka bir bağlantı: Fares''in Hizbullah''ı da desteklediği kuşku götürmeyecek kadar açıktı, aynı çevrelere göre Powell''i, daha işe başlamadan köşeye sıkıştırmanın, kanunen yasak olan antisemitik tavır takınmak, bu çevrelerle ilişki içinde bulunmak gibi bir itham altında tutmanın anlamını çözmek zor değil: Şimdiden muhtemel Arap yanlısı politikaları önlemek için bilinen türden bir kampanya yürütülüyordu. Nitekim Yahudi çevrelere göre Lübnanlı bir işadamının finanse ettiği kurumlarla dış politika yürütülemezdi ve Arap işadamı Fares''in yeni Dışişleri Bakanı''nı ne yönde etkilemiş olduğu merak konusuydu! "Tipik bir antisemitizme varan siyonizm karşıtı tavır" söz konusuydu.

İrticacı olmadığını göster!

Yahudi lobisini bu denli telaşa sevkeden asıl neden seçimleri Demokratlar''ın kaybetmesi; daha doğrusu Amerikan tarihinde ilk defa bir Yahudi''nin Başkan Yardımcılığı''na gelme şansının kılpayı elden gitmiş olmasıydı. Eğer, Gore seçimi kazansaydı muhtemelen bir sonraki seçimde bir Yahudi''nin Başkan adaylığına giden yol aralanmış olacaktı ki bu İsrail için büyük bir zafer anlamına gelecekti.

Oysa şimdiden Bush yönetiminin daha az İsrail yanlısı olacağı açıkça söyleniyor. Bu durum, İsrail''in artık desteklenmeyeceği anlamına gelmiyor. Ancak daha dengeli bir politika izlenmesi bile İsrail için kayıp sayılıyor. Bush ve ekibinin tipik beyaz adam tavrına (WASP-Beyaz-Anglosakson-Protestan) yakışır biçimde Yahudiler''den hoşlanmadığı kuşkusu lobileri harekete geçirmiş görünüyor. İşi baştan sıkı tutmak gerekiyor ne de olsa. Üstüne antisemitzm lekesinin yapıştı(rıldı)ğı hiçbir siyasetçinin (sadece siyasetçiler değil, sanatçılar, bilim adamları vs) ayakta kalması düşünülemez Amerika''da.

Yönetime gelenler ise, üstlerine yapış(tırıla)n bu suçlamanın asılsız olduğunu ispatlamak için daha fazla gayret göstereceklerdir bundan böyle. Anlaşılan çoğunlukla başarılı olmuş, istenilen sonucun elde edildiği bir program uygulamada.

Bizdeki muhafazakar bürokrat ve siyasetçilerin irtica suçlamasından kurtulmak için kraldan fazla kralcı kesilmelerini hatırlatıyor. Sanırım bundan böyle Bush ve ekibi, ne kadar irtica karşıtı olduklarını göstermek için ellerinden geleni yapacaklardır.

23 yıl önce
Powell"e irtica programı
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık