|
Büyük Barış Yürüyüşü Ve bir milyon barış yürüyüşçüsünden biri olmak…

Üç dört ay kadar önceydi. Cezayir"de Pınar Selek"le ilgili bir sivil etkinlik sırasında Ferhat Kentel ve Roni Margiles ayaküstü sohbette bir niyet paylaşmışlardı.

Istanbul"da yapılacak, büyük, (Roni"nin hayaliyle) bir milyon kişilik bir barış yürüyüşü fikirleri vardı.

İspanya"da teröre karşı milyonların sokakta yürümesi gözümün önünde canlanmıştı.

Şiddete hayır tavrı ve barış sokağa inebilir miydi?

Fikrin cazibesi kuvvetliydi.

Daha sonra bu işi tasarlayan arkadaşların organize ettikleri toplantılara katıldım. Açıkçası niyet zaman zaman biraz hayalci geliyordu, ama dedim ya, fikir kuvvetli ve önemliydi.

Kaldı ki, özellikle o günlerde aydının şiddetle sınavı tarzı konuları kaleme alan ben değil miydim?

Proje adım adım gerçek olmaya başladı.

Bir platform oluştu. İçinde sosyalist, dindar, pek çok dernek ve yapının olduğu bir platform…

Zaman içinde, İmralı süreci de başladı ve bu paltformun yoluyla barış sürecinin yolu kesişti. Girişim yeni koşullarda daha anlam ve derinlik kazandı.

Nitekim 6 Nisan günü 400 imzalı bir metinle "Çözüme Evet Platformu" kendisini kamuoyuna deklare etti.

O metin yalın ve önemlidir.

Şöyle diyorlardı:

"Kürt sorununda tarihi günlerden geçiyoruz. Tarihî adımlar atılıyor.

İlk kez çözüm kapısının net bir şekilde aralandığına tanık oluyoruz.

Bizler, çözüm sürecini önemsiyoruz. Biliyoruz ki çözüm yönünde atılan her adım, ölümün bu topraklarda yarattığı kasvetli havanın bir kader olmadığını herkese, hepimize gösterecek.

Çatışmaların sona ermesi ve diyalog sürecinin gelişmesi politik açıdan kimin işine yarar diye bir soru sormuyoruz.

Çatışmaların sona ermesi, öncelikle, gençlerin yaşamaya devam etmesi anlamına gelir.

Ölümlerin durması anlamına gelir.

Ölümlerin son bulması... En önemlisi bu.

Sorunun muhataplarının konuşmaya başlaması... En önemlisi bu.

Bu yüzden, çözüm için atılan adımları desteklemek ve çözüme engel olmak isteyenlere, "Hayır, bizler bu topraklarda yaşayan milyonlarca insan, çözümden yanayız" diyebilmek için yola koyuluyoruz.

Çözümü savunan milyonların sesi olmak için hep beraber harekete geçiyoruz.

Ortak geleceğin inşası için bu can alıcı meselenin çözümüne katkı sağlamanın insanlık borcu olduğuna inanıyoruz..."

Önceki gün Akil İnsanlar Marmara Grubu olarak sivil toplum örgütleriyle yaptığımız çalışma toplantısında "Çözüme Evet Paltformu"yla da buluştuk.

"Büyük Barış Yürüyüşü" dışında platformun Edirne"den Van"a Barış Treni, 11 Mayıs Barış Şenliği gibi projeleri var.

Doğal olarak işbirliğine karar verdik.

Yürüyüş 26 Mayıs Pazar günü İstanbul"da yapılacak.

Umarız ve dileriz o gün büyük kalabalık toplanır ve barış iradesi sokağın da sesi haline gelir.

Unutmamak gerekir, içine girdiğimiz siyasi evre bu toplumun yeniden yapılanması, bütünleşmesi ve kanın durması evresidir.

Bu noktada her vatandaşın sorumluluk alması, her kişinin katkıda bulunması demokasi gereğidir.

Başarı, demokrasi projelerini, barış arayışlarını siyasi çıkarlara, pozisyonlara, partilere endeksleyen bir siyasi algının da kırılmasını ifade edecektir.

Başarı öteki için ve kendimiz için aynı anda düşünmeyi öğrenmeye başlamak demektir.

11 yıl önce
Büyük Barış Yürüyüşü Ve bir milyon barış yürüyüşçüsünden biri olmak…
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli