Fikirlerinin çatışmasının en nitelikli, en yoğun, saygıyla, anlayışla ve Bârika-i Hakikati ortaya çıkarmak adına yaşanması gereken bir numaralı yer neresi?..
Orada ise durum felaket…
Ben de izlerken sinir oluyorum…
Gençlere öğretmek için çaba harcadığımız konuşma adabının zerresi yok vekillerimizde… Sataşmamak… Konuşmacının sözünü kesmemek… Hakaret etmemek… Provokasyon yapmamak… Provokasyona gelmemek…
Oysa öyle bir gelindi ki provokasyona; birbirlerini yumruklayıp hastanelik etiler…
Şimdi soralım bütün bu hayâsızca, adaba aykırı davranışların hedefi ne olabilir?
Bir siyasetçinin iletişim alanında tek bir hedefi vardır aslında… Hedef kitlesine tezlerini anlatabilmek; bu tezleri hayata geçirebileceği yönünde vaatleri anlatarak, bu vaatleri sadece onun gerçekleştirebileceğine dair güven oluşturmak… Çünkü iletişim sürecini ancak bu şekilde yönetebilirse hedeflediği kitlenin başkasına değil, kendisine oy vermesini sağlayabilir… Küfür, kıyamet, hakaretle değil…
Özetle iki şey yapmamak lazım:
1- Provoke etmek,
1- Provokasyona gelmek…