|
Stresten korkma, onu yönetememekten kork!

Dün kurye getirdi… Prof. Dr. Acar Baltaş kardeşimizin (kardeşliğimiz İstanbul Erkek’ten gelir) yeni kitabının adı Bir Yolculuk Olarak Liderlik…


Çok da güzel bir not düşmüş ilk sayfaya: “Hayatında sınırları zorlama cesareti gösteren Ali Kardeşime, bilinmeyene yapılan yolculukların ilham vermesi dileğiyle”… Kitabın ilk 60 sayfası Amundsen ile Scott’un Güney Kutbunu keşfetme yolunda giriştikleri yaman ancak bir o kadar da dramatik yarışa ayrılmış…

Baltaş, Sunuş yazısında “Ülkemizde çok az bilinen Güney Kutbu’nun keşfi için yapılan yolculuklar, günümüz iş hayatı ve liderlik anlayışı açısından çok önemli dersler çıkarmaya imkân vermektedir” diyor.

Sadece iş dünyası değil, aynı zaman şu günlerde iyice ısınmış olan siyaset arenası için de son derece önemli ipuçları taşıyan, duygu ve düşünce dünyasındaki yansımalarıyla çok önemli uyarıları dile getiren bu başucu kitabı, hayatın her alanı için geçerli bir pusula görevini de yerine getiriyor…

Baltaş’ın çalışmalarını, edebiyat dışı yayıncılıkta ilk kişisel gelişim kitabı olduğu kabul edilen ve 1986 yılında yayımlanmış olan ilk kitabı “Stres ve Başa Çıkma Yolları”ndan bu yana yakından izleme fırsatı buldum. “Stresi hayattan kaldırmak mümkün olamayabilir, ancak onunla başa çıkmayı başarmak pekala mümkün olabilir” düşüncesine de o kitap sayesinde ulaşmaya çalıştığımı söyleyebilirim…

O gün bugün stres meselesi hep ilgimi çekmiştir. Hani insanı tetiklediği ancak engelleyebileceği de söylenen stresin, Oxford sözlüğündeki tanımlarından biri şöyle: “Olumsuz veya zorlu koşullardan kaynaklanan zihinsel veya duygusal bir gerginlik veya gerginlik hali” … Türk Dil Kurumu’ndaki açıklama daha kısa ve öz: “Ruhsal gerilim”. Kubbealtı ise şöyle demiş: “İnsanın zihin ve beden faâliyetlerini kesintiye uğratan her türlü psikolojik veya fizyolojik gerginlik, bunalım.”

Stres, kişinin kendiyle, algılama biçimiyle, iç dünyasıyla olduğu kadar çeşitli dış faktörlerle de tetiklenebilecek bir duygu durumu. Yani, yönetemeseniz, ona hâkim olamazsanız, rahatsız edici olduğu kesin… Doğru düşünmeyi ve karar almayı da engellediği biliniyor… Bireysel olduğu kadar toplumsal bir yanı da var… Toplumsal stres sözünü ara ara herkes duymuştur…

Uzmanlar bedensel hasarlara da yol açabilen bu “gerilim” hâlinin hormonları etkilediğini söylüyor… Bu da bazı kişilerde iştah kapanmasına bazılarında ise iştah açılmasına neden olabiliyor ve tabii obeziteye… Metabolizma stresten etkileniyor. Kas kütlesi azalabiliyor, yağ oranı artabiliyor, insülin direnci ortaya çıkabiliyormuş…

Bağışıklık sistemi etkilendiği için insanlar enfeksiyonlara daha açık hâle gelip sık hastalanabiliyor, mide ağrısı baş gösterebiliyormuş. Saç dökülmesi, baş ağrısı, düşük libido, uyku sorunları, kalp ve damar hastalıkları… Bu stres denen melanetin insan evladına etmediği kötülük yok… Eğer insanoğlu onu fark edip yönetim ve denetimi altına alamazsa…

Amerikalı iş bulma ve kariyer üzerine çalışan bir dijital platform (Carreer Cast) stres ile ilgili bir araştırma yapmış. En stresli meslekleri belirlemiş. Bakın ilk 9 şöyle: 1. Askerî Personel, 2. İtfaiyeciler, 3. Pilotlar, 4. Polisler, 5. Etkinlik yöneticileri, 6. Gazeteciler, 7. Görsel yayın çalışanlar, 8. Halkla ilişkiler yöneticisi, 9. Üst düzey firma yöneticisi…

Pek çok meslektaşımızı rahatsız edeceğini biliyoruz ancak, araştırma böyle diyor…

Dedik ya… Bir an önce şu stresle başa çıkıp liderlik yolculuğunu gerektiği gibi yapmayı ‘öğrenmek’ mümkün… Yeter ki isteyelim…

#Acar Baltaş
#Stres
#Türk Dil Kurumu
#Oxford
5 yıl önce
Stresten korkma, onu yönetememekten kork!
‘Ve toprak bağırmadıkça kesilen bir kurban gibi’
İngiliz Yahudi medeniyetinin ölümü kimin eliyle olacak?
Ey iletişim!..
Sıkılaştırmanın reel kesim üzerindeki etkileri giderek belirginleşiyor!
Soykırımcıya ayakta alkışlar kime yarar?