Siyasi cinayetleri uzaklarda aramaya gerek yok. En yakınlara bakmak gerekir. Jül Sezar"ı öldüren öz oğlu Brutus ile Brutus"un kayınbiraderi Cassius"du. Sezar başına gelecek fenalığı az çok hissetmişti ama oğlu Brutus"ten şüphelenmek aklına bile gelmemişti.
Tarihte buna benzer çok vaka vardır. Krallar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, devlet başkanları hep korkuyla yaşamışlar ve siyasi cinayetler, entrikalar hiç eksik olmamıştır. İmparatorluklar zamanında hayatı riskte olanlar da padişahlar ya da krallardı.
Yakın tarihte hakkında en çok konuşulan cinayet John F. Kennedy suikastıdır. 22 Kasım 1963"te çapraz ateşe tutulan Kennedy"nin faili olarak Lee Harvey Oswald yakalanmış, onun da mahkeme çıkışı Jack Ruby tarafından öldürülmesine göz yumulmuştur.
Kennedy"i öldüren güç belliydi. Pentagon, CIA ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı ortaklaşa bu suikastı gerçekleştirmişlerdi. Gerekçe iddia edildiği gibi zencilere verilen haklar değildi. Bu medyanın halkın oyalanması için attığı bir yemdi. Nitekim tuttu da… Kennedy Soğuk Savaş mantığından sıkılmıştı. Sovyetler"le barış istiyordu. Dünyanın anlamsız bir düşmanlığa büründüğünü düşünüyordu. Öte yandan Vietnam Savaşı"na gönülsüzdü. Askerleri peyderpey çekip Pentagon"un bütçesini kısmak istiyordu.
Bir de gözlerden kaçan bir olay daha olmuştu. 1961"de ABD sürgün Kübalılara destek vererek Fidel Castro"yu yıkmak için Domuzlar Körfezi Çıkarması"nı yapmıştı. Sonuç hüsran olmuştu. Başta Ulusal Güvenlik Teşkilatı olmak üzere ABD"nin savunma hattı bunu kabullenememiş ve ikinci bir çıkarma istemişti. Kennedy bunu kabul etmedi.
Artık ABD derin devletinin Kennedy"ye güveni kalmamıştı ve suikast planı 1962 sonlarında devreye sokuldu. Bell firması dahil Vietnam Savaşı"nı isteyen petrol ve silah sanayii, Pentagon, CIA işbirliğine giriştiler ve Kennedy"i vurma işi Deniz Kuvvetleri"ne havale edildi. Cinayetten 15 gün önce Kennedy"nin en sağlam koruması orta sınıf bir bürokratın yapacağı bir gezi için Yeni Zelanda"ya gönderilmişti.
CIA işi Oswald"a yıkacak planı yapmış, yerel mafyayı örgütlemişti. Clay Shaw gibi CIA"in dünya üzerindeki kara para aklayıcıları, Gary Bannister gibi paravan şirket işletenler planın içindeydiler. Deniz Kuvvetleri"nin hareket halindeki sineği bile vuran keskin nişancıları -üç ayrı yerde altı kişi- Dallas"ta işi şansa bırakmayacaklardı.
Kennedy Suikastı"nda en önemli olay Başkan Yardımcısı Lyndon Johnson"ın bu suikasta ikna edilmesiydi. O Johnson, Kennedy"den sonra derin ABD"nin istediği her şeyi birer birer yapacaktı.
Bu cinayetin bire bir aynısı olmasa da benzeri 1988"de Turgut Özal"a karşı tertiplendi. Özal kaçakçılıktan büyük paralar kazanan bir kesime neşter vurmuştu. 1983"e kadar Türkiye"de hemen her iş yasadışıydı. Türkiye bir nevi komünist ülkeydi. Sadece küçük bir grup döviz, içki, silah vb kaçakçılığından servetine servet katıyordu. Özal yasal düzenlemelerle bunun önüne geçti. Teşbihte hata olmaz, 1997"de Erbakan"ın soygunu önleyen havuz sistemiyle faiz lobisi sudan çıkmış balığa dönmüştü. Özal da bir nevi bunu yapmıştı.
İstediğimizi Özal"a yaptırırız diyen ama sonuç alamayan ve Özal"la restleşmeyi göze almış medya patronları, askeri vesayet sürsün isteyen Özal Harp Dairesi, parayı yöneten işadamları, o dönem MİT"in içindeki bir klik ve tabii ANAP içindeki kimi erdemli ve kudretli şahıslar tek bir ortak noktada birleşmişlerdi: Özal"ın ortadan kaldırılması.
Kenan Evren"in cumhurbaşkanlığı görev süresi 1989"da dolacaktı ve Özal"a yeni cumhurbaşkanı gözüyle bakılıyordu. Derin yapı hem çıkarlarını muhafaza etmek hem de Özal"ın cumhurbaşkanı olmasını önlemek için 1988"deki suikast girişimini planladı.
Bütün Gladyo yapılanmalarında olduğu gibi hücre sistemiyle iş Kartal Demirağ"a havale edildi. Demirağ"a o silahı Mersin üzerinden Ankara"daki kapalı spor salonu önünde kim nasıl verdi ve içeri nasıl sokuldu hâlâ tam belli değil. Demirağ atış yaptı ama bir kurşun Özal"ın parmağına, diğeri mikrofona -ki direk kafaya gidiyordu- diğeri boşa gitmişti. Öldürmeyen Allah öldürmemişti.
Cumhuriyet tarihimizin en önemli cinayet girişimlerinden biridir bu olay. Özal bu işin arkasında kimlerin olduğunu araştırmış ancak konjonktür gereği işin üstüne gitmemişti. Derin yapı o tarihte başarılı olamamış, Özal 1989"da Cumhurbaşkanı olmuştu. 1988"de başaramadığını 1993"te başaracak, Türkiye karanlığa iyice gömülecekti.
Hem Kennedy hem Özal suikastları için üç temel soru var cevaplanması gereken: 1. Bu suikastları gerçekleştirmeye kimin gücü yeter? 2. Bu suikastlardan kim fayda sağlar? 3. Bu suikastları kim örtbas edebilir? Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelir.
Twitter.com/cemkucuk55
