|
Ankara saldırısını önceden bilen PKK'lılar ve YPG'nin savaş suçları
“Wikileaks kaynağından sızdırılan belgelerden birine göre İran, Beşşar Esed'den PKK ile stratejik ittifak yapmasını istedi. Belgeye göre; Suriye'deki rejim düşmesin diye Suriye'de bilfiil savaşan İran, Türkiye'ye karşı Esed'in PKK kartını kullanması için baskı yaptı. Esed'in bu önerilerin ardından PKK ile masaya oturduğu da mevcut iddialar arasında.” 13. 08. 2015


Bu iddialar akabinde, PKK'nin Suruç'u bahane ederek yeniden kan dökmeye başladığını düşünürsek aslında bu iddialar iddia olmaktan ziyade gerçek olmaya yaklaşıyor.

2015'in Ağustos ayı sonlarına doğru, PKK'nın Suriye'deki kolu olan PYD ile Baas rejimi arasında Türkiye sınırındaki Kürt bölgelerindeki petrol kuyularının korunması ve kullanımı ile ilgili bir süre önce anlaşma imzalandığı öne sürüldü.

PYD'nin bir muhatap ve aktör kabul edilip, Batı tarafından kendisine silah sağlandığı olay Kobane vahşetinin yaşandığı zamanlar sonrasındaydı. Kobane'deki insanlar IŞİD'e feda edilerek, IŞİD istilasının boyutları çok ama çok daha fazla büyütülerek bölgede Kürtlerin hamisi rolü PYD'ye verildi. Hepimiz bu oyunu yuttuk.

Oysa DAEŞ ve PYD birbirlerinin muadili olan terör gruplarıydı ancak plan gereği algı bu iki yapı birbirinin düşmanıymış gibi oluşturuldu. Oysa, DAEŞ fırtınalar kopartılan Akçakale/Tel Abyad olayında, bölgeyi hiç çatışmasız bir şekilde PYD'ye teslim edip çekildi. Danışıklı dövüşün kullanışlı aktörleri.

2015'in Ekim ayına yaklaştığımızda Rusya, DAEŞ bahanesiyle Suriye'ye savaşına müdahil oldu. Yaklaşık birkaç haftalık operasyonlarında DAEŞ'i değil Muhalifleri ve sivilleri vurdu. YPG, Rusya'nın Suriye'ye girmesi sonucu yaptığı açıklamada, Rusya'nın Suriye'ye girmesinden memnun olduğunu belirtti.

PYD zaten Suriye savaşının başından bu yana diktatör Esed rejiminin bölgedeki taşeron örgütlerinden biri olmaya gönüllüydü. Nitekim oldu da… Ancak türedi terör örgütü DAEŞ ile Esed ve PYD'nin katliamları gölgelendi, PYD aktör rolü aldı ve DAEŞ bahanesiyle silah elde etti. Ez cümle; DAEŞ başından bu yana PYD ve Esed rejimine fayda sağladı.

Ankara'daki elim terör saldırısında sonra PYD'nin Türkiye formu HDP, terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı HDP, terörist cenazelerini taşıyıp, nefret dolu açıklamalar yapan eş başkanları ile hemen faili buldu: “Katil Devlet!”

Bu acı üzerinden Demirtaş, provokatif açıklamalar yaptı, cenazelerde miting içerikli konuşmalar yaptı. Terörü meşrulaştırmak için uğraşan HDP için mevzu basitti; saldırıyı DAEŞ yapmıştı ve onu güya Ak Parti destekliyordu.

Oysa, Ankara'daki terör saldırısından 9 saat önce "@DrBereday" rumuzlu bir hesaptan, “'Bomba Ankara'da patlayacak!..", "IŞİD Ankara'da patlatmasın?!" twitleri atılmıştı. Yapılan incelemeler sonunda bu hesapları kullanan kişilerin Erhan Ö. olduğu, PKK terör örgütünün çok sayıda eylemine katıldığı tespit edildi. Gözaltına alınan diğer kişi ise Suruç nüfusuna kayıtlı Mehmet P. İdi. Mehmet P.'nin 2013 yılında yargılandığı davada, Kobani'de bomba eğitimi aldığının tanık ifadeleriyle kayıtlara geçtiği, 2013-2014 yılları arasında söz konusu davadan dolayı tutuklu kaldığı da belirlendi.

Olayların akabinde beklenen açıklama Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan geldi. Davutoğlu, DAEŞ, PKK ve Esed rejiminin 28 Mayıs'ta anlaşarak ortak harekete geçtiğini dile getirdi.

“Holding Örgüt” olarak tanımlanan DAEŞ, PKK ve PYD sponsorluğunda meyvelerini verdi. Her şey gözümüzün önünde yaşanırken, barış partisi olduğunu iddia eden ancak terör eylemlerini kınamayan, terörist cenazelerinde hazır ve nazır bulunan HDP'liler hiç rahatsızlık duymadan katliamı Türkiye'nin üzerine yıkmaya kalktı.

Ankara saldırısından ekmek yemek derdine düşen ancak kendisinin değil de bu tavrını kınayanların linç edildiği Ankara yası günlerinde, Demirtaş'a uluslararası destek
CNN International
'dan geldi, Demirtaş programa konuk edildi. Gerçeği yansıtmayan ifadeler ve açıklamalar yaptı.

Demirtaş, CNN'de iken aynı dakikalarda PKK askere taciz ateşi açarak asker öldürüyordu. Zannediyorum, Demirtaş'ın CNN'de olması, El-Kaide örgütünden birilerinin TRT'ye konuk olması gibi bir şey, işte yaşadığımız tam olarak da buydu. Terörü meşru gösterme çabası… Bu da Batı yardımı, İran aklı ile sağlandı ve DAEŞ bahanesiyle Türkiye'yi karıştırma oyunun yolunun taşları dizildi. Ankara katliamıyla birlikte bu vahim durumu en acı şekilde tecrübe etmek de bize kaldı.

DAEŞ bahanesiyle statü, meşruiyet elde eden PYD, Kürtlerin kurtarıcısı olduğunu iddia eden PYD, HDP'nin bilmem kaçıncı Eş Başkanı Figen Yüksekdağ'ın masaj koltuğu PYD, hüküm sürdüğü yerlerde savaş suçu işlemeye başladı. Uluslararası Af Örgütü'nün PYD ve YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde insan hakları ihlali ve savaş suçu işlediğine dikkati çekti ve "Gidecek yerimiz yok" adlı rapor yayımladı, raporda birçok tanığın ifadelerine yer verildi.

PYD, YPG, PKK, HDP, DAEŞ gibi terör örgütlerinin ve onların siyasi uzantılarının birbirlerine müttefik olduğu, ancak düşmanmış gibi lanse edildiği, terör örgütleri olmalarına rağmen kurtarıcı, barıştan yana oldukları yalanının gözümüze sokulduğu, binlerce insanın yok yere hayatını kaybettiği şu günlerde, zulmün ve zalimin abad olmadığı, olmayacağı tesellisiyle son adıma kadar terör örgütü olduklarını haykırmaya; söyledikleri yalanların doğrularını devam…





#deaş
#pkk
#esed rejimi
#Holding Örgüt
9 yıl önce
Ankara saldırısını önceden bilen PKK'lılar ve YPG'nin savaş suçları
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu