|
Macaristan"da kabul edilen bir kanun ve Türkiye"nin düşünmesi gereken bir konu

Romanya, Slovakya ve Sırbistan''da büyük ölçüde Macar kökenli azınlıklar yaşar. Bunlar zaman zaman Macaristan''a gelerek iş bulmaya çalışırlar. Macaristan bu soydaşlarının problemlerini hafifletmek için üç dört yıl önce bir kanun kabul etmiştir.

Bu kanuna göre, başka ülkelerde yaşayan Macar soydaşları, Macaristan''da oy verme hariç olmak üzere Macarlara tanınan her türlü haktan istifade etmektedir.

Bu kanun, Macarlarla komşuları arasında siyasi tartışma yaratmışsa da, bazı değişikliklerle halen yürürlüktedir. Avrupa Konseyi Hukuk Komisyonu''nda bu konu tartışılırken, bunun Türkiye''de de tartışmaya açılması gerektiğine kani oldum. Rastladığım yetkili kişilere bundan bahsettim. Fakat konu gereği gibi değerlendirilmedi.

Türkiye''de çalışan yabancı uyruklu soydaşlar

Türkiye''de, birçok evde, işyerlerinde Türk kökenli işçiler çalışmaktadır. Bunlardan bazıları Bulgar, Gagavuz, Azerbaycan, Romanya vatandaşlarıdır. Bu kimselerin karşılaştığı pek çok sorun vardır: Bunlardan bir tanesi, onlara Türkiye''de sadece üç ay süreli vize verilmesidir. Bu sebeple bunlar, her üç ayda bir ülkelerine gidip geri gelmek zorunda kalmaktadırlar.

Bu hem zor, hem de masraflıdır. Türkiye''de ikamet süresini geçirmiş olanlardan büyük miktarda tazminat alınmaktadırlar. Öyle ki, adeta kazandıkları paradan bir kuruş bile tasarruf edememektedirler.

Türkiye''nin yurt dışındaki soydaşları hakkında politikası şu olmuştur: Başka ülkelerde yaşayan soydaşlarımız, bulundukları ülke vatandaşı olarak kalsınlar ve bu suretle o ülkede Türkiye''nin temsilcileri olarak varlıklarını devam ettirsinler.

Bu politika büyük ölçüde doğrudur. Fakat uygulamada öyle yanlışlar yapılmaktadır ki, bu yanlışlıkların insan haklarıyla uyuşması mümkün değildir. Bizim şahsen takip ettiğimiz birkaç misal vermek gerekirse şunları söyleyebilirim:

Eski Arnavutluk Kralı Zogo''nun çocuklarının isteği bu ilke sebebiyle reddedilmiştir. Büyük bir işadamının eşi Suriye vatandaşı olduğu için, isteği sadece bu sebepten kabul edilmemiştir.

Bu misalleri çoğaltmak mümkündür. Uygulama öyle bir şekil almıştır ki, Türkiye kendi soydaşlarını, sırf Türk kökenli olduğu için cezalandırmaktadır.

Koca bir imparatorluğun mirasçısı olan bizlerin daha düne kadar aynı ülke vatandaşı olan kimselere karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi büyük devlet olmanın şartlarından birisidir.

Kaçak işçiliği önleyecek tedbirler

Her ülke, elbette kaçak işçi çalıştırılmaması için tedbir almak zorundadır. Ancak bazı tedbirlerle kaçak işçi çalışması önlenebilir.

Fransa, Fransızca konuşulan ülkelerden gelen kimselere özel muamele yapmaktadır. Fransız Vatandaşlık Kanunu''nda yapılan yeni bir değişiklikle, Fransız vatandaşlığına kabul edilecek kimselerden, Fransızca bilme, Fransız tarihinden bazı bilgilere sahip olma şartlarını istemektedir.

Türkiye de, komşu ülkelerde yaşayan soydaşlarının Türkiye''de çalışabilmesi için bazı özel uygulamalar yapabilir. Mesela, Türkçe konuşanlara üç aydan fazla veya bir seneye kadar vize verilmesi kıstası konulabilir. Dikkat edilirse, teklif ettiğimiz şey, köken olarak Türk olması değil, Türkçe konuşabilmesidir.

Diğer yandan, Türkiye''de çalışan soydaşlarımız, Türk vatandaşı olmadıkları için sigortalı olamamaktadır. Mesela bunların rahatça çalışabilmesi için sigorta yapılması şartı konulabilir. Bu suretle hem onların durumu legal hale gelir ve hem de devlete bir gelir sağlanır.

Evlerde ve işyerlerinde bu tarz işçileri kaçak olarak çalıştırmaları önlemek zordur. Çünkü itiraf etmek gerekir ki, Türkiye''de çalışan soydaşlarımız işçilik yönünden daha kalifiye ve verimlidir.

Burada anlatmak istediğimiz şey kısaca şudur: Büyük bir imparatorluğun mirasçıları olan bizlerin oradaki eski vatandaşlarına ve bilhassa soydaşlarına karşı bazı sorumlulukları vardır. Türkiye''de çalışan soydaşlarımıza özel statüler tanınırsa, hem onların bulundukları ülkelerdeki ilişkilerinden faydalanmamız mümkün olacak, hem de görevimizi yerine getirmiş olacağız.

Globalleşen dünyada Türkiye hadiselerin arkasında kalmamalıdır. Macarların attığı bu adım, başka ülkelere de örnek teşkil edecektir.

13 yıl önce
Macaristan"da kabul edilen bir kanun ve Türkiye"nin düşünmesi gereken bir konu
Yaralı coğrafyalarımızı konuşmaya daha yeni başlıyoruz
Sosyal Çürüme Yazıları 7: Dedelerden himmet umma cumhuriyeti
Paket iyi de ‘kampanya’ nerede?..
KDV artışının KDV indiriminden daha çok alkış aldığı ülke
Arapça tabelalar ve yeni CHP