|
Cemil Meriç"ten İki Şiir Çevirisi (II)

Görebildiğim kadarıyla Cemil Meriç''in gençlik yıllarında Fransızca''dan çevirdiği yayımlanmış üç şiir var; 1942''de Heinrich Heine''dan: Dokumacılar, Nisan 1946''da Émile Verhaeren''dan: Emek ve Temmuz-Ağustos''ta Victor Hugo''dan: Asırların Efsanesi/Bu Kitap Şu Rüyadan Doğdu.

Bilindiği üzere, Hugo''dan yapılan çevirinin ilk nüshasını (düzeltilmiş nüshasıyla birlikte) “Bir Mabed Bekçisi”nde, Heine''nın şiirini ise dünkü yazımın sonunda yayımlamıştım. Bugün de Émile Verhaeren''ın (öl. 1916) Emek adlı şiirini neşrediyorum.

Lütfen, şimdi biraz sessizlik. Dile kolay, tam 60 yıl önceki bir çeviriyle tanışacaksınız; şiirden düşünceye kaçtığını söyleyen Cemil Meriç''in çevirisiyle...

EMEK

Émile Verhaeren

Geniş gövdeleri, sert hareketleri, / Alınlarında faydalı zaferlerin rüyasile, / Nefes nefese işçi kafileleri, / Hafızamda hailevi ve gerçek / Kahramanlık tabloları çizerek, / Dikilip karşısına asırların, / Koşuyor ileri..

Yiğit dölleri kumral ülkelerin, / Cilalı, ağır arabaların, kişneyen atların / sürücüleri, /Severim sizleri..

Ve sizi, kızıl oduncuları burcu burcu / kokan ormanların

Ve seni, çamurlu, çarpık yollarıyla / yalnız tarlaları seven, / Ve canlansın, ışıklansın diye, cömert / elleriyle, / Tohumu güneşe serpen / Beyaz köylerin aşınmış çehreli ihtiyar çiftçisi..

Ve sizi, / Gece yıldızlar uyanır, yelkenler atlas / rüzgariyle şişer, / Cilalı halatlar gıcırdar, serenler inlerken, / Dudaklarında bir türkü, denize açılan / bahriyeliler..

Ve sizleri, / Kutupların sınırlarına kadar, kudurmuş / dalgaları gemleyen, / Güneşin altında boyuna gidip gelen / gemileri / Yaldızlı rıhtımlarda boyuna boşaltıp / yükleyen / Zorlu taşıt işçileri..

Ve sizleri, / Kardan kumsallarda, buzdan ovalarda, / Kıvranıp mengenesinde soğuğun / Bembeyaz diyarlarda, / Hayalî madenler arayanlar..

Ve sizleri, / Dişleriniz arasında lamba, / Titreyen kömürün, görülmeyen emekle- / riniz karşısında, / Teslim olduğu dar maden damarına kadar / Süreklenen yer altı işçileri..

Severim seni de, / Dev ocakların, alev kusan örslerin / etrafında, / Beli şimdi dimdik, şimdi iki kat, / Demiri ve tuncu döven, / Mürekkepten ve altından çehresiyle / Sisi ve gölgeyi delen ırgat!

Korkunç, aç ve tantanalı şehirlerde, / Sıra, sıra, asırlardan asırlara, / Ve git gide daha heybetle uzanan, / Ölmez eserleri kurmak için yaratılan / Adsız maden emekçileri..

Duyuyorum sizi içimde / Ve çarpıyor yürekleriniz, / Bütün hıncı, bütün acılariyle, yüreğimde.. / Sahralarda, denizlerde, kalbinde dağların, / Bu ne zorlu, ne çetin, ne inatçı emek!..

Milyonlarca işçi eli. / Erkek gayretleriyle / Zincirleri her her diyarda perçinleyerek, / Arzı baştan başa kucaklayıp / Birleştiriyor kilometreleri..

Bu ateşli, bu usta, bu yorulmaz eller, / -Herşeye rağmen- baş eğen / kainata, / İnsan gücünün ve kaynaşmasının / damgasını vurmak için, / Ve dağları, sahraları, denizleri, / Bambaşka bir emel, taptaze bir iradeyle / Yeni baştan kurmak için, / Kenetlendi birbirine aşıp kilometreleri.

***

Cemil Meriç''in bu çevirilerini sırf edebî bir metin veya dil malzemesi olarak telâkkî edecek olanların yanılacağını, çünkü kendisinin, bu şiirleri çevirirken büyük ölçüde siyasî tutumuna uygun bir eylem içinde bulunduğunu hatırlatmak isterim. Cemil Meriç''in fikrî çabaları, edebî faaliyetlerinden hareketle değerlendirilemez. Balzac''tan hareketle çevirdiği romanlar dahî aynı çerçevededir.

Kendi ifadeleriyle: Heine, Marx''ın en sevdiği şair, Balzac ise Marx ile Engels''in en sevdiği romancıdır.

Yazacaklar için, edebiyat ve siyaset ilişkisi, inanınız, yazmaya değer konuların başında gelir. Ne var ki ülkemizde, siyasetten anlayanlar edebiyattan, edebiyattan anlayanlar ise siyasetten pek anlamıyorlar.

Bendenize gelince, her iki sahadaki aczimi de itiraf ediyor ve tek başına çölde çay içmekle yetiniyorum.

18 yıl önce
Cemil Meriç"ten İki Şiir Çevirisi (II)
Orta yol doğru istikameti gerektirir
Korksak mı?!
Londra izlenimlerim, beklentiler ve riskler
Türkiye’nin enerjisi
Komprador entelektüel ve siyasi işlevi