|
Eşşeklik işte!

Bu hafta her iki yazımda da ''yılan'', ''kadın'' ve ''yaşam'' simgelerini çözümlemek niyetindeydim?

Yılan niçin tıbbın sembolüdür?

Cennetten kovuluşun, dolayısıyla doğumun ve ölümün temelinde —bazı dinî yorumlara göre— niçin ''kadın'' ve ''yılan'' vardır?

Bu simgeler niçin olumsuzdur? Olumsuz mudur? vs. vs.

Fakat Hürriyet Gazetesi''nde Yaşar Nuri Öztürk''ün bir yazısı gözüme ilişince, bu sefer de çok ciddi (!) meselelerle okuyucu yormaktansa, biraz ara verelim ve bu haftayı neşeli bir dersle geçirelim diye düşündüm.

Biraz gülmenin kime ne zararı olur? Sayın Öztürk bizi güldürüyor, Allah da onun yüzünü güldürsün!

O da Allah''ın bir kulu. Herkes gibi, hepimiz gibi. Sıradan ve basit. Topraktan. Çamurdan. Balçıktan. Herkes gibi. Hepimiz gibi. Cıvık cıvık.

O hâlde niçin hissesine hep gülünmek düşer ki? Bilâkis o da biraz da gülsün. Neşelensin. Hakkıdır.

Yoksa, değil midir? Hiç tereddüt etmemeli. Öyledir. Hakkıdır.

Evet, gülünç olmayı becerdiği kadar, gülmeyi becermek de Yaşar Nuri Öztürk''ün hakkı. Ben de bu nedenle, Hak Teâlâ bu dünyada sayın Öztürk''ün de yüzünü güldürsün, ekşimesi artık sona ersin diye dua ediyorum.

* * *

Sözün özü, yazımın konusunu birdenbire değiştirmemin sebebi sayın Öztürk''ün "Arslan ve Eşekler" yazısı.

Bakınız yazısına nasıl başlamış:

— "Kimseye ''eşek'' demek gibi bir niyetimiz asla yoktur. Malum, "teşbihte hata olmaz" denmiştir. Hele hele bu teşbih (benzetme) Kur''an''da yer almışsa, bunda hata görmek, hakaret kastı aramak çok yanlış olur."

Hukukçu, İlahiyatçı, Siyasetçi, Gazeteci.... Amma velâkin edebiyat bilgisi çok zayıf.

Çünkü "teşbihte hata olmaz" demek, "teşbih hata kaldırmaz" demektir; "teşbih/benzetme yaparken dikkat etmeli de hata yapmamalı!" demektir. Öyle ki "bilhassa teşbih sanatında hatadan sakınmalı!" demektir.

Bilmiyorlar ama öğrenebilirler. Öğrenirlerse, öğrendikleri gün şöyle yazdıkları için utanacaklardır.

— "Yukarı ki ayetleri bu ayetle birlikte düşünürsek, yine ''teşbihte hata aranmaz'' ilkesine dayanarak şu saptamayı yapabiliriz."

Teşbihte niçin hata aranmazmış? Aranır. Hatta en çok teşbihte hata aranır. Benzetme yapmanın bir maliyeti, hem de yüksek bir maliyeti vardır. Benzeten neyi neye, kimi kime benzettiğine dikkat etmelidir.

Ben şimdi, kendisi hakkında kaba/incitici bir benzetme yapsam, sonra da "teşbihte hata olmaz" desem, olur mu? Olmaz! Böyle bir ilke yok çünkü.

Gücünü cehaletten almayan hiç kimse böylesine uyduruk bir ilkeden hareket etmez.

"Kimseye ''eşek'' demek gibi bir niyetimiz asla yoktur" diyor, ama doğruyu söylemiyor. Çünkü bir benzetmeden yararlanıyor ve birilerine eşek, birilerine de arslan diyor. Benzetiyor. Fakat aklı sıra nezaket numarası yapıp lafı döndürüyor. Sorun şurada: Çok kötü döndürüyor. Foyasını belli ediyor.

* * *

Sırf Kur''an''da yer aldığı için bu teşbihte "hakaret kasdı" niçin aramayacakmışız?

Kur''an''ın mesajından istifade etmek beceriksizliği gösteren kimselerin tahammülsüzlüğü/ürküntüsü ''yaban eşeklerinin'' ürküntüsüne benzetiliyor. Tahkir ve hakaret aşağılamak demek. Yukarıda görünenin aşağıda olduğunu söylemek demek.

Bazı insanların eşeklik yaptığını söylemek, onlara hakarettir. Kur''an da böyle yapıyor. Benzetmenin amacı da bu değil mi zaten? Benzetme sanatının, ifade sanatının bir amacı da budur. Bazen olumlu, bazen olumsuz benzetme yapılır. Arslan olumlu. Eşek olumsuz. Biri taltif ve tazim, diğeriyse tahkir. Değil mi?

Şu sözler de sayın Öztürk''e ait:

— "Mevlâna sisteminde eşek, şehvetperestliğin, ahmaklığın, kabalığın, basiretsizliğin, karanlığın, ucuzculuğun, takiyyeciliğin sembolüdür."

Görüldüğü gibi, "Mevlâna sisteminde" de ''eşek'' tahkir ve tezyifin vasıtalarından biriymiş.

* * *

Peki burada gülünç olan nedir?

Yazıyı okuyunca, rahmetli babamın sıklıkla kullandığı, "İlim tahsili cehaleti ortadan kaldırır eşşeklik bâki kalır" sözünü hatırladım. Lâkin Hayreddin Karaman hocamızın, "İlmi ortanın biraz üzerinde, ve fakat ahlâkı ortanın çok aşağısındadır" tesbitini hangi ilâhiyatçı hakkında yaptığını bir türlü hatırlayamadım.

Gülünç olan da bu. O ilâhiyatçının adını bir türlü hatırlayamamış olmam!

Eşşeklik işte!

Not: Bugün Miniatürk''te, saat: 16.30''da "modernleşme sürecinde kimlik arayışı"nı konuşacağız; yani bir yönüyle eşşekleşmenin hikâyesini...

16 years ago
Eşşeklik işte!
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık