Avrupa ülkelerinin son yıllarda doğalgazda Rusya'ya yüksek oranda hale gelmeleri ve enerji konusunda alternatifsizlikleri nedeniyle, doğalgaz arz güvenliği meselesi bu yıl başlayan ve halen devam eden
Rusya-Ukrayna savaşı ile bambaşka bir safhaya geldi.
Rusya’nın Ukrayna'yı işgali ile birlikte Avrupa ile Rusya arasında karşılıklı devam eden yaptırımlar, bir enerji oyununa dönüşmüş ve
Rusya'nın enerjideki üstünlüğü ve Avrupa ülkelerinin Rusya'ya bağımlılığı nedeniyle de yaptırımlarda çok farklı bir süreç yaşandığını söyleyebiliriz.
Avrupa'da kış ayları yaklaştıkça Rusya'dan Avrupa ülkelerine doğalgaz akışının durması ve kısa sürede doğalgaz ihtiyacının karşılanmasındaki sorunlar nedeniyle
Avrupa ülkelerinin kara kara düşündüğü bir dönem yaşanıyor.
Bu nedenle, Avrupa ülkelerinde yaşanacak enerji krizinin olası olumsuz etkilerini hafifletmek ve enerji tasarrufu için hayat geçirilecek edbirler konusunda bir çok senaryo tartışılıyor.
Avrupa ülkeleri, bir yandan enerji arz güvenliklerini nasıl sağlayacakları başta da doğalgazı nasıl tedarik edecekleri konusunda karar düşünürken diğer yandan olası doğalgaz kesintilerinin ve yetersiz doğalgazın ekonomide çarkları yavaşlatacağı konusunda güçlü beklentilerin olduğunu da söylemekte fayda var.
Enerji ve ekonomik büyümenin arasındaki güçlü ilişki nedeniyle Avrupa'da bir çok ülkenin yüksek oranda Rusya'ya bağımlılığı ve doğalgazın da bir çok sektörün temel girdisi olması hasebiyle doğalgaz stratejik girdi haline gelmiş durumda.
Bu nedenle,
doğalgaz arz güvenliğinde sorunlar ve tüketim için yeterli doğalgazın olmayışı bir çok sektör üzerinde olumsuz etki yapacaktır.
Belki de yüksek miktarda doğalgaz tüketmek zorunda kalan bir çok sektör üretime ara verecek ya da üretimini azaltmak zorunda kalacak.
Bu durum, Kovid-19 döneminde belli ürünlerde yaşanan arz sıkıntılarına tekrar neden olacağı gibi
belli ürünlerin üretimindeki azalış nedeniyle fahiş fiyatların tekrar yaşanmasına neden olacağı beklenmektedir.
Diğer yandan, Rusya'nın farklı gerekçeler ile bir çok Avrupa ülkesine verdiği doğalgazı kesmesi kış dönemine girmeden şimdi bile doğalgaz fiyatlarında çok aşırı bir artışın yaşandığını görüyoruz.
Doğalgaz fiyatlarında bu artış hem üretim için olumsuz bir faktör iken hem de artış trendinde olan enflasyonun daha da yükselmesine neden olacağı açıktır.
Yüksek doğalgaz fiyatları ve sebep olduğu enflasyonun satın alma gücü üzerindeki olumsuz etkisinin toplumda sebep olacağı sosyal rahatsızlıklar da ayrı bir maliyet unsuru olduğu tartışma götürmez.
En önemlisi de, bir çok ülke merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için faiz artış politikalarına yönelmeleri,
bu politikanın zaten düşük olan ekonomik büyüme beklentileri üzerinde olumsuz etkisi olacağı gibi ekonomiler için beklenen durgunluğu hem hızlandıracağı hem de daha da derinleştireceği öngörülmektedir.
Bu nedenle, Avrupa'da bu kış zor geçeceği gibi bu kış yaşanacak enerji arz güvenliği sorunu, enerji politikalarında da yeni bir dönemi de başlatabilir.
