|
İklim zirvesi ve sonuçları

1992 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında
yaklaşık olarak otuz yıldır, ülkeler iklim sorununa çözüm bulmak üzere her yıl bir araya geliyorlar.

İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP) 28.’si, bu yıl Dubai’de gerçekleşiyor.

Peki, Dubai’de iklim sorununa çözüm getirmek amacıyla bir araya gelen taraflar neler konuştu?


DUBAİ ZİRVESİNDE NELER KONUŞULDU?
Paris iklim anlaşması kapsamında belirlenen hedeflere ulaşılması en temel önceliklerdir.
Bu kapsamda, küresel sıcaklığın sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerine çıkmasına izin verilmemesi ve yenilenebilir enerji tüketiminin 2030 yılına kadar üç katına çıkartılması hedeflenmektedir.
Fosil yakıtlar üretiminde dünyada önde gelen
50 petrol ve doğalgaz şirketinin 2050 yılına kadar küresel ısınmayı arttıran gazlara ek yapmayı durdurma vaatleri oldu.
Ancak, iklim zirvelerinde verilen sözlerin
taraflar açısından bağlayıcılığının olmaması ve hedeflere ulaşılmadığında bir yaptırımın olması bu zirvelerin zayıf tarafı olarak öne çıkmaktadır.

İKLİM ZİRVESİNDE GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER
İklim sorununa yaklaşım açısından gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından farklı yaklaşımlar söz konusu.
Gelişmiş ülkelerin yıllarca Çevre sorununa hiçe sayarak gerçekleştirdikleri kalkınmaları ile iklim değişikliğinde
sorumlulukları tartışma götürmez.

Ekonomik kalkınmalarını gerçekleştiren gelişmiş ülkeler gelinen noktada gelişmekte olan ülkeleri de iklim değişliğinin neden olduğu maliyeti yüklemeleri ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmaları için ihtiyacı olan fosil kaynaklarından vazgeçmeleri beklenmektedir.

Bu nedenle yüksek ekonomik büyüme gösteren, kişi başı gelirini arttırmak isteyen ve ekonomik kalkınmalarını hızlandırmak isteyen gelişmekte
olan ülkelerin bu sürece katkıları konusunda farklı bakış açılarının da olduğu açıktır.
Gelişmekte olan birçok ülkede fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde vazgeçme durumunda
enerji arz güvenliğinde sorun yaşama ihtimali
bu tereddütleri daha da arttırmaktadır.

Bu nedenle, gelişmekte olan ve iklim krizine karşı kendini savunmasız hisseden ülkelerin ekonomik kalkınma ve iklim politikaları arasında sıkışmamaları gerekmektedir. Birçok gelişmekte olan ülkelerin bu çıkmazı aşmaları için iklim değişikliğinin önlenmesi konusunda finansman muslukları açılması ciddi önem arz etmektedir.

Zaten geçen yıl Mısır’da gerçekleşen iklim zirvesinde
(COP 27) iklim krizinde savunmasız ülkeler için “kayıp ve hasar fonu” kurulması kararı alınmıştı.

İklim sorunlarıyla mücadelede başarılı olmak için gelişmiş ülkelerin daha çok kaynak ayırmaları gerekmektedir.

#Ekonomi
#İklim sorunu
#Toplum
#Erdal Tanas Karagöl
5 ay önce
İklim zirvesi ve sonuçları
Yaralı coğrafyalarımızı konuşmaya daha yeni başlıyoruz
Sosyal Çürüme Yazıları 7: Dedelerden himmet umma cumhuriyeti
Paket iyi de ‘kampanya’ nerede?..
KDV artışının KDV indiriminden daha çok alkış aldığı ülke
Arapça tabelalar ve yeni CHP