Türkiye’nin nüfusu | Erdal Tanas Karagöl

Türkiye’nin 2021 yılı nüfus verileri açıklandı. Nüfus ile ilgili bir

çok göstergenin açıklandığı bu veriler,

hem mevcut durumu hakkında bilgiye ulaşmak hem de gelecekte uygulanacak politikalar ve planlanan projeksiyonlar açısından çok önemlidir.

PEKİ AÇIKLANAN NÜFUS VERİLERİ NE DİYOR?

Açıklanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine

göre, Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı. Bu verilere göre, Türkiye’de

yıllık nüfus artış hızı 2020 yılında binde 5,5 iken,

bu oran 2021 yılında ise binde 12,7 oldu.

NÜFUS KENTLERE YERLEŞİYOR

Türkiye nüfusunun artık

büyük kısmı artık

kentlerde yaşıyor. ADNKS verilerine

göre

Türkiye’de 2020 yılında

il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların yani kentlerde oturanların oranı

yüzde 93 iken,

kentlerde oturanların oranı 2021 yılında yüzde 93,2 oldu.

Diğer yandan, belde ve köylerde yaşayanların oranı yüzde 7’den yüzde 6,8’e düştü.

EN YÜKSEK NÜFUSA SAHİP ŞEHİRLER

Türkiye nüfusunun büyük bir kısmı kentlerde ve büyük şehirlerde yaşamaktadır.

Türkiye nüfusunun yüzde 18,71’inin ikamet ettiği

İstanbul'un nüfusu 15 milyon 840 bin

900 kişiye ulaşmış durumda.

En fazla nüfusa sahip olan şehirlerden İstanbul’u, 5 milyon 747 bin 325 kişi ile Ankara izlemektedir.

İzmir ise 4 milyon 425 bin 789 kişi ile

üçüncü sırada yer almaktadır

. Sonrasında 3 milyon 147 bin 818 kişi ile Bursa ve 2 milyon 619 bin 832 kişi ile Antalya ilk beş şehir arasında yer almaktadır.

ORTALAMA YAŞ ARTIYOR

Açıklanan verilerin önemli göstergelerden biri de ortanca yaştır. Türkiye’de

doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalma ile beraber, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görülmektedir.

Türkiye’de 2020 yılında 32,7 olan ortanca yaş, 2021 yılında 33,1’e yükseldi. Kadın -erkek ayrımına göre incelendiğinde, ortanca yaşın erkeklerde 32,1’den 32,4’e, kadınlarda ise 33,4’ten 33,8’e yükseldiği görüldü.

NÜFUS VE EKONOMİ

Nüfus

hem ekonomilerde üretim için en temel faktör olan işgücünün kaynağı hem de nitelikli üretim yapmak için ihtiyaç duyulan nitelikli beşeri sermayenin de ana kaynağıdır. Tüm ülkelerin çalışacak

ve nitelikli işgücü arayışına girdiği bu dönemde çalışma çağındaki nüfusun ne kadar önemli olduğu açıktır.

Açıklanan verilere göre,

Türkiye’de çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında yüzde 66,5 iken 2021 yılında bu oran yüzde 67,9'a yükselmiş.

Diğer yandan, ekonomilerdeki aktivitenin artması, ekonomilerin büyümesi ve

üretilen

malların tüketimi ve dolayısıyla üretimin hızlandırılması için nüfus,

tüketimin de temel itici gücü olmaktadır.

Özellikle gelişmiş

bir çok Avrupa ülkelerinde

nüfusun azalması, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının yükselmesi ve dolayısıyla çalışma çağındaki nüfusun düşüşü bir çok ülkenin ekonomi için gerekli olan çalışma çağındaki nüfusu

başka ülkelerden gelen göçmenlerden sağladıkları görülüyor.

Bu nedenle,

nüfus artışı ve bu nüfusun nitelikli hale gelmesi hem ekonomilerin büyümesi

hem de sosyal güvenlik açısından önemli bir gösterge olan ve çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk ve yaşlı birey sayısının

göstergesi olan toplam yaş bağımlılık oranının düşmesi ve dolayısıyla sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebirliği

açısından da önemlidir.

#Türkiye

#ADNKS

#Ankara