|
Yatırım ortamında hedef, Türkiye’yi “ilk 20’ye taşımak”
Doğrudan yabancı sermaye çekme konusunda önemli bir potansiyeli bulunan Türkiye, yatırım ortamını iyileştirmek için kollarını sıvadı. Bu amaçla,
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu tarafından Türkiye’nin
yatırım potansiyelini kullanma noktasında oldukça titiz çalışmaların gerçekleştirildiği bir yatırım reform paketi hazırlandı.

Bu reform paketine geçmeden önce Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye hikayesine şöyle bir göz atmakta fayda var. Doğrudan yabancı sermaye hikayesi 1950’li yıllarda başlayan Türkiye,
1950-2001 yılları arasındaki 50 yıllık süreçte yalnızca 15,1 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekebilmiştir.
AK Parti iktidarı döneminde (2002-2017) yani 15 yıllık süreçte ise 191,1 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekerek
50 yıllık süreçte gelen doğrudan yabancı sermayeyi katlamıştır.
Yalnızca
2006 yılında ülkeye giren doğrudan yabancı sermaye miktarının 20 milyar dolar
olması, ekonomik ve siyasi ortam iyileşince doğrudan yabancı sermaye gelmemesi için hiçbir sebep olmadığını açık bir şekilde gösteriyor.
Tabi yabancı sermaye çekmek için siyasi ve ekonomik koşulların yanında, ekonomiyi rekabetçi hale getirmek, iyi şartlar sunmak ve cazip hale getirmek olmazsa olmaz şartlardan.
İŞ YAPMA KOLAYLIĞI
(DOİNG BUSİNESS)
Bu kapsamda hazırlanan reform paketinde, yatırım ortamını iyileştirmek ve dünya ile rekabet etmek için tüm dünya ülkelerini yatırım ve rekabet ortamı açısından değerlendiren
Dünya Bankası’nın iş yapma kolaylığı (Doing Business) indeksi baz alınarak yola çıkıldı.
Türkiye iş yapma kolaylığı (Doing Business) indeksinde gerçekleştirilen iyileşmelere rağmen son 10 yıldır maalesef hep 50 -70. sıralarda yer aldı.
Şu anda ise 60. sırada.
Dolayısıyla daha atılacak çok adım var.
HEDEF TÜRKİYE’Yİ
“İLK 20”YE TAŞIMAK
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın
koordinesindeki Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK), özel sektörden, kamudan, Dünya Bankası’ndan uzmanlar ve iş dünyası kuruluşlarının katılımıyla yaklaşık 5 aylık çalışmalar sonucunda yeni reform paketi hazırladı.
Tabi reform paketinin
kanunlar kısmının yanında bu reformu tamamlayıcı ikincil
düzenlemeler de yer alıyor.
Bu düzenlemelerin temel hedefi, Türkiye’de yatırım yapan tüm yatırımcıların işini kolaylaştırmak, yabancı yatırımlar için Türkiye’yi çok daha cazip hale getirmek ve Türkiye’yi G20 ülkeleri içerisinde hak
ettiği yere taşımak.
Hedefler oldukça yüksek. Türkiye’nin iş yapma kolaylığı indeksinde “ilk 20’ye yükseltilmesi” amaçlanıyor.
Bunun da çok uzun bir dönemde değil 2 yıllık bir dönemde gerçekleştirilmesi planlanıyor
.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN NELER YAPILIYOR?
İş yapma kolaylığı açısından şirket kuruluşları için çok önemli olan Ticaret Sicil Müdürlükleri tek durak ofis haline geliyor.
Dolayısıyla bundan sonra tek bir noktadan, yarım günde ve hiçbir aracıya ihtiyaç duyulmadan
şirket kurulabilecek
. Ayrıca, şirketlerin kuruluşu 7 işlemden 1 işleme düşürülüyor.
Diğer yandan kötü kullanılmaya açık olduğu anlaşılan iflas erteleme yerine yeni bir kurtarma anlaşması geliyor.
Burada şirketlerin tasfiyesinden ziyade, öncelikle ticari hayatlarına devamlarının esas alındığını vurgulamak gerek
.
Yine inşaat izinleri sürecinde toplamda
18 işlem bulunurken bunun sayısının 6’ya indirilmesi
inşaat sektöründeki yatırımcılara ciddi bir kolaylık sağlayacak ve bu sektördeki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında artış sağlayacaktır.
Ayrıca dış ticaretin kolaylaştırılması ve diğer düzenlemelerin Türkiye’nin
Türkiye iş yapma kolaylığı indeksini yukarı taşıması öngörülmektedir.
AK Parti Ekonomi İşler Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Şehirlerin Ekonomik Beklentileri”(ŞEB
) Forumlarında da her şehrin sektör temsilcileriyle o şehrin yatırım ortamı üzerine yapılan çalışmalarda iş kurma konusunda ciddi talepler ve bürokratik engellerin kaldırılması konusunda beklentiler dile getiriliyor.
Neticede bu reform paketi ile hem Türkiye ekonomisinin yatırım dinamikleri harekete geçecek hem de
Türkiye, dünyada iş yapma kolaylığı açısından olması gerektiği yere ulaşacaktır.
En önemlisi de bu paket, Türkiye’nin kredi notunun
yatırım yapılabilir seviyeye yükselmesi, yatırımlar için gerekli kaynağın doğrudan yabancı sermaye ile gelmesi, ülkenin orta gelirden çıkıp yüksek gelirli
ülkeler içerisinde yer alması için oldukça önemli bir adım olacaktır.
#Türkiye
#Yatırım
#Ekonomi
6 yıl önce
Yatırım ortamında hedef, Türkiye’yi “ilk 20’ye taşımak”
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık