|
2017 yılında ekonomide neler oldu?
2
017 yılının sonlarına doğru gelirken, Türkiye ekonomisinde temel makroekonomik göstergelerde neler oldu? Kısaca bir bakalım.
EKONOMİK BÜYÜME VE SÜRDÜRÜLEBİRLİK

Türkiye 2016 yılında gerçekleşen hain darbe girişiminden sonra geçen yılın üçüncü çeyreğinde ekonomisinde bir daralma yaşamıştı. Bu daralmaya rağmen 2017 yılının ilk üç çeyreğinde ortalama yüzde 7,4 büyüme sağlayan Türkiye ekonomisi, artık yüzde 3-4 bandından daha yüksek büyüme platosuna yerleşiyor.

2018-2020 Orta Vadeli Program’da (OVP) 2017 yılı büyüme beklentisi yüzde 5,5 olarak belirlense de bu yılın sonunda yüzde 6,5-7,5 arasında büyüme bekleniyor.

Türkiye 2017 yılı üçüncü çeyrekte gerçekleştirdiği
yüzde 11,1 büyüme oranıyla, G-20 ve OECD ülkeleri
arasında 1.sırada yer aldı. Bu büyümeye gerek
kamu harcamaları gerek makine teçhizat yatırımları ve gerekse de ihracat
önemli oranda destek sağladı.
2017 yılında gerçekleşen ekonomik büyüme rakamları her ne kadar önemliyse
, 2018 yılı ve sonrasında bu oranları sürdürmenin
de bir o kadar önemli olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.
İSTİHDAM VE İŞSİZLİK
Türkiye’de ekonomik
büyüme ve istihdam arasındaki güçlü ilişki,
sağlanan istihdam rakamlarından net bir şekilde anlaşılıyor. En son açıklanan Eylül dönemi istatistiklerine göre Türkiye’de 1 milyon 233 bin yeni istihdam gerçekleşti. Bu rakam
hem büyümenin kapsayıcılığını teyit ederken hem de büyümenin sürekliliği için istihdamın
ne kadar önemli olduğunu da bize gösteriyor.
Öte yandan ilk üç çeyrekte gerçekleşen büyüme yüzde 7,4 olmasına rağmen, işsizlik rakamları halen çift haneli. İşsizlik oranlarında tek haneli rakamlarının gerçekleşmemesi, özelikle de işgücüne yüksek oranlarda katılımdan kaynaklanıyor.
Tabi bu katılımın ekonomik potansiyeli desteklemek açısından olumlu bir durum oluşturduğunu da unutmamak gerekiyor.
ENFLASYON
Enflasyon makroekonomik değişkenler bazında sorunlu alanımız olmaya devam ediyor.
İ
şlenmemiş gıda ve petrol fiyatlarındaki artış ve kurun etkisiyle
Kasım ayı itibariyle enflasyon yüzde 12,98’e dayandı.Bu durum bir taraftan faizin yüksek oranlarda seyretmesine neden olurken diğer taraftan da enflasyonun kontrol altına alınması için de özellikle yapısal sorunlara odaklanmamız gerektiğini de hatırlatıyor.
Yüksek enflasyon, faiz ve dolayısıyla kurlardaki artış kendi kendini besleyen bir zincirin halkaları.
Bu zincirin kırılması adına hem enflasyon hem de faiz konusunda uygulanacak politikalar 2018 yılı için önemli olacaktır.
İHRACAT VE CARİ AÇIK
İhracatta artış devam ederken, ihracatın ekonomik büyümeye olan desteği de hızla devam ediyor.
Küresel ekonomideki iyileşmenin katkısıyla da 2017
yılı için hedeflen 156 milyar doların üstünde bir rakam öngörülüyor.
Belki de 2017 yılında tüm zamanların en yüksek rakamı olan 158 milyar dolar geçilmiş olacak. İhracatta meydana gelen artış cari açığın da sürdürülebilir hale gelmesine katkı yaptı.
BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU
2017 yılında bütçe açığı, 2016 yılı ile kıyaslandığında her ne kadar artsa da halen AB’ye üye ülkelerin ekonomik ve parasal birliğe katılabilmesinin koşullarını belirleyen Maastricht kriterlerin altında yer alıyor.
Ayrıca bütçe açığının GSYH içindeki payının yüzde 2’nin altında
olması, hain darbe girişiminden sonra ekonomide oluşan kısa süreli daralmaların etkilerini azaltmada ve ekonomiyi tekrar canlanmasında oldukça etkili oldu.
Diğer yandan, kamu borcunun GSYH içindeki payının yüzde 28 civarında olması bu dönem için önemli bir kazanç.
ABD’de bu oranın yüzde 100’ün üzerindeyken, AB ortalamasına baktığımızda yüzde 90 seviyesinde olduğunu görüyoruz
. Bu açıdan düşük kamu borcunun Türkiye ekonomisi için yarattığı geniş mali alan ekonomi yönetimi büyük bir avantaj olduğunu söyleyebiliriz.
2017 yılında Türkiye ekonomisinde gerçekleşen makro ekonomik gelişmeleri genel çerçevesini çizmiş olduk.
2018 yılı ile beklentilerimizi bir daha ki yazıda dile getireceğiz
.
#Ekonomi
#Türkiye
#Bütçe
#Maliye
6 yıl önce
2017 yılında ekonomide neler oldu?
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu