|
Merkez Bankası faiz politikası

Türkiye’nin geçen yıl Ağustos ayında yaşanılan kur artışı sonrasında başlayan kur-enflasyon-faiz döngüsü, beraberinde Merkez Bankası’nın şok faiz artışı kararını getirmişti. Merkez Bankası Eylül ayında politika faiz oranı olan 1 hafta vadeli repo faizi 650 baz puan artırılarak yüzde 17,75’ten yüzde 24’e yükseltmiş, sonrasında kurlardaki artış trendi kırılmıştı.



MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) dün politika faiz oranında değişiklik yapmadı. Merkez Bankası, Eylül ayında gerçekleşen yüzde 24 politika faiz oranını sabit tutarak yani parasal sıkılaştırmayı devam ettiriyor.

AA Finans’ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketinde de faizlerin değişmeyeceği yönünde beklenti vardı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu(PPK) tarafından dün alınan karar, açıkçası jeopolitik riskler, ekonomideki dengelenme sürecinin beklentiler doğrultusunda devam ediyor olması ve dışardan sermaye sağlanması zorunluluğu göz önünde bulundurulduğunda faiz oranlarındaki yüksek seyrin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.

Merkez Bankası açıkladığı faiz kararı sonrasında şöyle diyor; “İthal girdi maliyetleri ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon görünümünde bir miktar iyileşme gözlenmekle birlikte fiyat istikrarına yönelik riskler devam etmektedir.” Bu nedenle Para Politikası Kurul’u enflasyon verisinde daha iyi bir iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikasının devam edeceği öngörülmektedir.

Ayrıca, cari açıktaki iyileşme ile birlikte hem bu iyileşmenin devamı hem de cari açığın sürdürülebilir bir seviyeye ulaşması hedefinin gerçekleşmesi adına Merkez Bankası mevcut faiz oranını değiştirmedi.

Diğer yandan, son dönemlerde TL’nin değerinde dalgalanmanın olması, para politikasında daha temkinli olmayı yani faizleri sabit kalmasını zorunlu hale getirdiği açık.

Bu nedenle 6 Mart ya da 25 Nisan’da gerçekleşecek Para Politikası Kurulu toplantısında alınacak faiz kararı; uygulanan Yeni Ekonomi Programı ile elde edilecek sonuçlara, makroekonomik verilerdeki seyre, enflasyondaki düşüşün devam etmesine ve cari açıktaki iyileşmenin sürdürülmesine bağlı.

Tüm bu faktörler, Merkez Bankası’nın para politikası açısından atacağı yeni adımlar özellikle de faiz kararı açısından yeni bir yol haritası olacağını düşünüyorum.

ENFLASYON BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

Son açıklanan enflasyon rakamında aylık yüzde 0,40 düşüşün gözlemlenmesi, Ağustos ayında yaşanan kur şokunun ve devamında gelen enflasyona geçişkenliğin büyük oranda yavaşladığını söylemek mümkün.

Merkez Bankası’nın açıkladığı Beklenti Anketinde; 12 ay sonrası enflasyon beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 16,46 iken, son anket döneminde yüzde 15,91’e gerilemiştir. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 12,43 ve yüzde 12,00 olarak gerçekleşmiştir.

Merkez Bankası’nın reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan kişilerin beklentilerini ölçtüğü “Beklenti Anketi’nin önemli bir yol gösterici özelliği vardır. Çünkü anketin açıklandığı 11 Ocak tarihinde düşen enflasyon beklentilerine paralel olarak 2 yıllık gösterge tahvillerinde de düşüş gözlenmiştir. 2 yıllık tahvillerdeki düşüş ise enflasyondaki düşüş beklentilerinin en önemli göstergesidir.

Bu da Merkez Bankası’nın bir sonraki PPK toplantısında alınacak faiz kararı için önemli bir veri olacaktır.

MERKEZ BANKASI PPK TAKVİMİ

Merkez Bankası tarafından belirlenen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı tarihleri dün yapılan toplantının dışında gerçekleştirilecek sonraki tarihler olarak; 6 Mart, 25 Nisan, 12 Haziran, 25 Temmuz, 12 Eylül, 24 Ekim ve 12 Aralık 2019 olarak belirlenmiş.

Böylece 2019’da da 2018 yılında olduğu gibi toplamda 9 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı gerçekleştirilecek.

2019 yılı Türkiye ekonomisinde; ilk yarıda ekonomide yeni dengelenme dönemi için ağırlıklı olarak mali politikaların, ikinci yarısından itibaren ise para politikalarının daha çok konuşulacağı bir dönem olacağı öngörülmektedir.

#Merkez Bankası
#Faiz
#PPK
#Enflasyon
5 yıl önce
Merkez Bankası faiz politikası
Kapıdaki büyük tehlike
Turkcell"in açılımı
Türkiye"de "güç" sahibi kimdir?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!