|
Birlikte mi kaybettik?

Ermenistan ile yaptığımız maçın öncesinde, Almanya’da düzenlenecek olan 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitme olasılığımız oldukça yüksekti. Maçı kazansak bu işi büyük oranda bitirmiş olacaktık. Ancak hesapta olmayan beraberlik işleri sıkıntıya soktu. Diyeceksiniz ki, “Sadece 2 puan kaybımı buna neden oldu?”‘

Evet, o iki puanın önemi öylesine çoktu ki, çünkü kalan 3 maçın 2 tanesi Hırvatistan ve Galler deplasmanları. Bu iki ülke de grubun en dişli rakipleri...

Stefan Kuntz’un, A Milli Takım teknik direktörlüğü için yeterli bir isim olmadığını daha önceki yazılarımda ifade ettim. Çünkü hiçbir teknik adamın ilk A Takım seviyesinde hocalığı, Türk Milli Takımı olmaz, olmamalı... Peki, sorun sadece Stefan Kuntz’un yetersizliği mi? Elbette değil.

Bu işin direkt içinde olan, karar verici konumdaki herkesin payı eşit. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, milli takımlar sorumlusu Hamit Altıntop, Stefan Kuntz, futbolcular... Gerçi sorumluluğu direkt üstlenen yok. Takım kaptanı Hakan Çalhanoğlu da dahil, herkes birbirine üstü kapalı göndermeler yapıyor. Sonra işin içerisine Türk futbolseverler de dahil edilip, “Puan kaybettiysek hep birlikte kaybettik” deniyor. Bir dönem de Milli takımın teknik direktörlerinden birisi “Millet olarak turnuvaya hazırlanamadık” demişti. Yani kaybederken hep beraber kaybediyoruz ama kazanırken niyeyse birlikte kazanmıyoruz.


ZİHNİYET DEĞİŞMELİ

Kaç turnuvada ve elemede primler yüzünden kargaşa yaşandı. Hatta o dönem Avrupa şampiyonu olan Portekiz Milli Takımı, Cristiano Ronaldo dahil şampiyonluk primi olarak 250’şer bin Euro alırken, biz; sırf gruptan çıktık diye adam başı 500’er bin Euro prim vermiştik. O dönem kimse “beraber kazandık, parayı da beraber kazanalım” demedi, ama kaybedince nedense beraber kaybediyoruz. Hatta Faroe Adaları gibi kaybettiğimiz ilginç maçlardan sonra, canlı yayınlarda masalara vurularak millet olarak fırça yemişliğimiz bile var. Mesele aslında asla maddi değil. Sadece değişmeyen zihniyetten bahsediyorum.

Zaten tarihsel olarak A Milli Takım ne zaman istikrarlı bir hal aldı ki. Ben Tınaz Tırpan Hoca’dan beri takip ederim, daha eskisini bilenler, benzer durumları hatırlayacaktır. Saman alevi çıkışlarla kısa süreli başarılarımız var. Ardından ise hep aynı kargaşa ve kaos. Mesela 3. olduğumuz 2002 FIFA Dünya Kupası’ndan sonra bu turnuvaya gidemedik. Bu 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitsek bile, seneye aynı sonuçla karşı karşıya kalacağız. O yüzden, Türkiye Voleybol Federasyonu’nun yaptığı gibi, bugünden ciddi planlara başlayıp, 10 sene sonra nasıl istikrarlı hale geliriz, onun çalışmasını yapmamız gerekiyor.

#spor
#futbol
#Türkiye
#Ermenistan
8 ay önce
Birlikte mi kaybettik?
“Haberin yok mu? Televizyonlar hep söyledi ya!”
Kamu yönetiminde bölüşüm sorunu ve çözüm yöntemi
Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür?
Gazze yanarken Hac ve Umre
Fiîlî işgalden zihnî işgale kapitalizmin insanı ve hakikati yok ediş serüveni…