|
Kimin Beşiktaş’ı?

Beşiktaş’ta sezon boyunca 4 farklı teknik direktör ile devam eden 2 ileri 1 geri yürüyüşü, Pendikspor önünde Fernando Santos’ta da göründü. Portekizli teknik adam, kadroyu yeni tanırken, 9 yerli ile sahaya çıkarak farklı bir dizilişle, hatalı bir deneme yaptı. Aslında sorunun teknik adamla değil, büyük oranda kadroyla ilgili olduğunu sezon boyunca anlatmaya çalıştım. Geçtiğimiz yaz ve öncesinde kurulan kadronun başarıya ulaşması, hele ki Fenerbahçe ve Galatasaray’ın böylesine yüksek kalibreli kadrolar kurduğu yerde zaten mümkün değildi. Öyle dönemler olur ki daha ideal isimleri ideal rakamlara getirirsiniz. Ama bu her dönem oturtabileceğiniz bir sistem değil. Hele bizim gibi plansız programsız hareket eden, sadece sezonu kurtarmak üzerine plan yapan Türk kulüplerinde hiç mümkün değil. O yüzden “Beşiktaş’ın parasını boşa harcatmam!” adı altında transferde 300-500 bin Euro’lardan kaçıp, tazminatlara bunun 5 mislini ödemek zorunda kalırsanız, bu tasarruf değil, göz göre göre kulübü zarara uğratmaktır. Bir önceki yönetimin geride bıraktığı enkaz budur. Asla Beşiktaş seviyesinde olmayan adamları, pazarlık ve ucuzluk adı altında kadroya doldurdular. Rakipler çıtayı yükseltince, panik haliyle Rashica, Onana, Bakhtiyar gibi adamlara 15 milyon Euro para döktüler... Diğer skandal transferleri saymıyorum bile...

Şimdi Beşiktaş taraftarı takımı elinin yüzünün düzelmesini yeniden rekabete dahil olmasını istiyor. Sayın Hasan Arat seçimden önce bu yönde vaatler verdi. Teknik direktör konusunda gecikme eleştirileri gelirken, bu vaatlerden birinin altını doldurdu ve üst düzey bir çalıştırıcı getirdi. Şimdi transferler gecikiyor. 11 Ocak’ta başlayan ara transfer döneminin üzerinden 12 gün geçti. Tek transfer, Santos'tan önce anlaşılan Svensson. Pendikspor bile geçen hafta Umut Nayir ve Thiam’ı kadrosuna katıp hemen sahaya çıkardı. İki isim de Beşiktaş’a gol attı. Zaten ara transfer dediğin şey böyle yapılır. Sırf iş olsun diye transfer yapılmaz. Eğer teknik direktör gibi, beklendikten sonra gerçekten 2-3 üst düzey isim gelecekse beklemeye değer.

Öte yandan taraftarlar gerek sokakta gerekse sosyal medyada bu durumu sorar, sorgular. Bunu soran ve gecikme konusunda eleştiri getirenlere hemen "önceki yönetimlere neden söylemediniz" gibi kontra yapmak da yeni moda oldu. Bırakın insanlar eleştirisini de yapsın desteğini de versin. Beşiktaş, zirvedir ve zirvede rüzgar sert eser. Beşiktaş yönetimi de bunun farkında olarak kulübü yönetmeye talip olur. Ben Sayın Başkan Hasan Arat ile konuşuyorum. Başkan, kendisinden emin ve ayağı yere sağlam basıyor. Eleştirileri de anlıyor, desteği de görüyor. Ancak özellikle sosyal medyada durum farklı... Kulübü "biz" ve "siz" şeklinde ikiye ayırmak, ayırmaya çalışmak camiaya büyük zarar verir. Bu kulübün bir başkanı var. Ve kendisi de kongre rekoru oyla seçilmiş ve her Beşiktaşlının başkanı olmuştur. Bu ikiliği çıkarmanın ve tarafların birbirine üstünlük kurmak adına yaptığı tartışmaların kimseye faydası yok. Zaten Beşiktaş’ın gündemi de bu değil. Beşiktaş’ın önceliği sakinlik, aklı başında hareket etmek, formaya yakışan futbolcuları kadroya katmak ve camia refleksi göstererek birlikte ayağa kalkmak... Yok, sizin Beşiktaşınız, bizim Beşiktaşımız gibi sığ bir tartışmayı sürdürecekseniz, kulübün bu durumundan daha çooookk şikayet edersiniz...

#spor
#futbol
#Ergin Aslan
3 ay önce
Kimin Beşiktaş’ı?
“Derin Oyun” nasıl oynanıyor?
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit