Zorlu periyot öncesi en rahat maçına çıkıyordu Beşiktaş. Hem geçen hafta Bursa'da bırakılan 2 puan, hem de Karabükspor'un ligdeki durumu ağır favori yapıyordu ev sahibi takımı. Beklendiği gibi de başladı maç. Şenol Hoca'nın kadro konusundaki tavrı tutuculuk gibi yansısa da Vida konusunda çok emin değil gibi görünüyor. Çünkü devre arası büyük beklentiyle alınmış orijinal bir stoper yerine, o mevkide devşirme bir stoper kullanması bunun göstergesi. Bir gercek var ki Medel de yerini yadırgamadan o bölgede görevini iyi yapıyor. Beşiktaş'ın belki de oyunu çözecek ilk gölünün iki savunma oyuncusunun girişimiyle gelmesi önemli. Kornerden gelen topu arkaya sarkıtan Gökhan, tamamlayan Pepe. Beşiktaş bu sezon gol sayısında rakiplerinin arkasında kalmışken, savunmanın skora katkı yapması gerekiyor. Sivok'la, Marcelo'yla, Rhodolfo ile bu işleri yapıyordu Beşiktaş. O nedenle Pepe'nin savunmadaki etkisini özellikle duran top hücumlarında da göstermesi lazım.

Ve Talisca... Bu adamı son 3 yazıma konu ettim. Beşiktaş fazlaca Talisca odaklı bir takıma dönüşüyor. O iyiyse takım sahadan istediğini alıyor. Ligin ikinci yarısında Antalya ve Kasımpaşa maçlarında oynadığı oyunla 6 puan kazandırdı. Bursa da ise vasat oynayınca galibiyet alamadı Beşiktaş. O yüzden takımın skora az katkı yapan orta sahası olduğu için Talisca'nın vasat oynama lüksü yok. Dünkü performansı yine maçın çözülmesini sağladı.

Negredo yine tüm iyi niyetiyle katkısını veriyor lakin Beşiktaş santraforundan beklenen gol atması. Love golünü atınca, sonraki haftalarda formanın ilk adayı olma ihtimalini arttırdı.

Karabükspor, artık düşeceği zamanı bekliyor. Ortaya koyduğu görüntü bunu gösteriyor. 5 yabancısı sahada, 5 yabancısı kulübede. Ligde kalmak adına tamam-devam maçlarını oynayan bir takım, 5 yabancısını kulübede oturtuyorsa hem transfer hem de sezon içi süreçte bir sıkıntı var demektir. Türk futbolunun yönetim tarzına dair bir fotoğraf aslında bu.

Beşiktaş ise 3 puanı cebine koyarak artık en keskin virajına giriş yaptı.