|
Akşener’in yolda bıraktığı son isim Kılıçdaroğlu mu olacak?
Meral Akşener’in birlikte hareket ettiği liderleri yolda bırakıp, yola, yolda bulduğu yeni isimlerle devam ettiğini yıllar önce (27 Nisan 2016) Gerçek Hayat dergisinde yazmıştım. Bu siyasi otobiyografiyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Çünkü
öyle görünüyor ki sırada Kemal Kılıçdaroğlu var.
1995 seçimlerinden sonra güçlükle kurulan Refah-Yol Hükümeti’nin DYP kanadında oluşan ilk çatlakta istifa eden İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın yerine Akşener tercih edilmişti.
“Leydi’nin topuk sesleri”
Tansu Çiller’in Başbakan olmasından sonra siyaset zemininde bir kez daha duyuluyordu. DYP Kadın Kolları Başkanlığı da yapan
40 yaşındaki Meral Akşener’in bakanlığı 8 ay
sürdü.
Meral Akşener, ilk “meydan okumasını” 1999 yılında yaptı ve
“lideri” Tansu Çiller’e karşı Köksal Toptan’ın yanında yer aldı.
Toptan, DYP kongresinde hezimete uğrayınca Akşener ortada kaldı ve bir daha Çiller’in yanına yaklaşamadı.
TBMM’de Bağımsız Milletvekili
Mehmet Ağar ile oturmaları ve uzun uzun sohbetleri yeni bir muhalif dalganın
, hatta yeni bir milliyetçi sağ partinin habercisi gibiydi. Akşener DYP için “rahatsız edici” bir isimdi artık ve dönemin
DYP
İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu, 32 ilçe başkanını da yanına alarak,
“hainlikle” suçladığı Akşener’in istifasını istemişti.
Meral Akşener de 4 Temmuz 2001 günü DYP’den istifa etti ve yanında 30 bağımsız milletvekili vardı. Bu isimlerden biri
Kayseri Bağımsız Milletvekili Abdullah Gül’dü
. O gün “Ortak aklın olduğu bir kadro hareketi düşünüyoruz.
Liderliğin sorun olacağını düşünmüyoruz” diyen Akşener iki ay içinde fikir değiştirdi.
AK Parti’nin kuruluşunda yer almadı. Erdoğan ve Gül’ü “Milli Görüş çizgisini sürdürüyorlar” diye eleştiren Akşener,
soluğu MHP’nin Kızılcahamam kampında aldığında takvimler 3 Kasım 2001’i gösteriyordu.
TBMM’ye ayak bastıktan sonraki 6 yıl içinde; Tansu Çiller, Köksal Toptan, Mehmet Ağar ve Recep Tayyip Erdoğan gibi isimlerin etrafında siyasi hamleler yapan Akşener
artık Devlet Bahçeli’nin sağ tarafında oturuyordu
.

MHP, 3 Kasım 2002 seçimlerinde baraj altında kalınca Akşener de kabuğuna çekildi. 2004 yerel seçimlerinde MHP’nin İBB adayı olarak yeniden siyaset sahnesine çıktı ve yüzde 4 oyla partisini beşinci yapabildi.

MHP, 22 Temmuz seçimlerinde tekrar Meclis’e girince Akşener için yeni bir dönem başladı. Artık
TBMM Başkanvekili’ydi
. Makamı ile birlikte artık gündemde de ön plandaydı. Medyanın ilgi odağı olmuştu ve parti içinde güçleniyordu. MHP’nin kumpasların odağında girdiği 2011 seçimleri sürecinde Bahçeli’nin yerine oynadığı konuşuldu ve 2012’deki kongrede aday olması beklendi. Medya bu süreçte Akşener’i zirveye çıkarmıştı ve onun üzerinden türlü senaryolar yazılıyordu. Devlet Bahçeli’nin tepkisi sert oldu. Gazetecilere,
“Meral Akşener’i eğer çok sık kullanırsanız devre dışı kalır, haberiniz olsun. Zannediyorum başkanvekilliğini de kaybetti”
demişti ve öyle de oldu. Akşener artık Meclis Başkanvekili değildi ve 1 Kasım’da tekrarlanan seçimlerde MHP’nin aday listesinde de yer almadı.
Seçimlerden sonra Devlet Bahçeli’ye bayrak açarak MHP’nin başına geçmek isteyen ve bununla birlikte hareket ettiği muhaliflere
“Ben Başbakan olacağım”
sözünü veren Akşener’in planları 15 Temmuz sürecinde yargıya takılınca, yaklaşık iki yıl süren bir çalışmanın sonucu
MHP’den kopardığı isimlerle 2017’de İYİ Parti’yi kurdu
.
2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise sürecin belirleyicisi Akşener’di. Saadet Partisi’nin ortak aday gösterme teklifine
CHP sıcak baksa da Akşener, ‘Abdullah Gül’ ismine itiraz etmişti
. Bunun üzerine Gül, 28 Nisan 2018’de yaptığı açıklamada mutabakat sağlanamadığı için aday olmayacağını duyurdu ve her parti kendi adayıyla seçimlere gitti.
Akşener’in siyasi geçmişini hatırlatma ihtiyacını neden mi duydum? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle verilen ve henüz kesinleşmeyen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası üzerine kopan fırtına,
Kılıçdaroğlu-Akşener cephesinde yeni bir kopmaya işaret ediyor
. Kendisinin Almanya’dan dönüşü bile beklenmeden düzenlenen ve
Akşener-İmamoğlu
gövde gösterisine dönen Saraçhane görüntülerinden sonra İmamoğlu’na telefonla talimat vererek 6’lı masa liderlerinin katılacağı ikinci bir miting düzenlenmesini isteyen Kılıçdaroğlu, Saraçhane konuşmasında İstanbul’a hizmet vurgusu yaptı. Oysa aynı Saraçhane’de Meral Akşener “Artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyonluk Türkiye’nin de senin yanında olduğunu buradan görüyoruz” demişti. Halk Tv’de
“Sayın Akşener sizi aradı mı?”
sorusu üzerine “
Yok, aramadı”
cevabı veren Kılıçdaroğlu’nun rahatsızlığı her halinden belli olurken CHP sözcüsü Faik Öztrak’ın “6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı, nerelerde yazıldığı belli olmayan siyaset mühendisliği senaryolarıyla hiçbir zaman belirlenmeyecektir” açıklaması sahneye konulan
mağduriyet oyununun en çok Kılıçdaroğlu cephesinde rahatsızlık oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Bu rahatsızlık önümüzdeki günlerde siyasi ortalığın yönünü değiştirir mi? Aday anlaşmazlığı 6’lı masayı dağıtır mı? Kılıçdaroğlu, Akşener’in İmamoğlu hamlesine karşı nasıl bir hamle yapacak bekleyip göreceğiz. Kulisler olasılıklarla çalkalanırken
Akşener’in siyasi geçmişine hâkim olanlar her türlü ihtimalin mümkün olabileceği konusunda hemfikir.
#Meral Akşener
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Ekrem İmamoğlu
1 yıl önce
Akşener’in yolda bıraktığı son isim Kılıçdaroğlu mu olacak?
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu