|
Bu seçim kimin son seçimi?

Bu yazı erken bir yazı aslında. Seçimlere bir ay, belki de bir hafta kala yazılması gerekiyordu.

Ancak İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener öne çektirdi. Çünkü Akşener’in Eylül ayının son günlerinde konuk olduğu Habertürk yayınında dillendirdiği şu sözler hiç tartışılmadı: “Sonuç itibariyle biz 2022’de 1938’lerin, 1945’lerin Türkiye’sindeyiz. Farklı değer setleri hayatımızda ve biz 100 sene öncesinin Türkiye’sindeyiz. Bu seçim son seçim.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını yarı resmi ilan etmesinden hemen sonraydı o yayın. Altılı masanın geleceğine dair çarpıcı sözler söyledi Akşener.
Kılıçdaroğlu da ertesi gün panikle kendisini ziyarete gitti.
Oysa Akşener, “
bu seçim son seçim
” derken sözünü ortaya söyledi. Muhalefetin de iktidarın da tartışması, konuşması gerektiği bir öngörüde bulundu. Ancak muhatabını bulamadı.
Akşener, “son seçim” derken
biraz duygusal, biraz kitlesini tahrik ediyor biraz da çaresizlik görüntüsü veriyor.
2023 neye göre, kime göre ve kimin son seçimi olacak?
Bu soru çok havada duruyor. Ama bir yanıtı var. Birazdan değineceğim.

Şu daha önemli; sekiz ay sonra Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı seçilirse neler olabilir? Yanıtını Akşener veriyor aslında: “Sayın Erdoğan diyelim ki seçildi. Bu son seçimi. Bir daha aday değil. Biz biliyoruz ki bu ülkede giden kişinin işaret ettiği hiç kimse seçilmedi. Böyle bir sistemde ne olacak? AK Parti’nin son Cumhurbaşkanı. Beş yıl daha dişlerini sıka sıka nefret duygularıyla öfkeyle dolmuş bir alan, muhalefetin tümü… Bu Türkiye’nin hayrına değil. AK Partili vatandaşlarımıza sesleniyorum, bu ucube sistemin gitmesinin yolu Millet İttifakı’nın adayının kazanması.”

Aslında
Akşener yenilgiyi kabul etmiş gibi. Üstüne bir de rezervasyon yapıyor.
Sonraki seçimleri hedefliyor. Siyaset mühendisliği denemesi de diyebiliriz. “Erdoğan bu sefer seçilse de 2028’de iktidar kesin değişecek.
Ne gerek var beş yıl daha beklemeye
” demek istiyor. Kime? AK Parti seçmenine…
Muhalefette herkes gözünü AK Parti seçmenine dikmiş durumda. Son araştırmalar şunu da gösteriyor ki
altılı masa HDP dahil “50 artı” etmiyor
. Erdoğan sahaya inince, birçoğu uydurma anketlerin oluşturduğu hava dağıldı. Balıkesir’de caddelere, meydanlara ve evlerin balkonlarına sığmayan coşkuyu izlemişsinizdir.
Hani Erdoğan’a destek düşüyordu?
Eğer öyleyse
muhalefetin
miting meydanlarına toplayamadığı halk, Erdoğan otobüsle geçerken yollara dökülmezdi.
Şunun adını koyalım, muhalefet kanadı AK Parti seçmenini ikna edemezse
bir kez daha Erdoğan’a karşı kaybedecekler.
Bu yüzden de Kemal Kılıçdaroğlu AK Parti seçmeninin gündemine girme hamleleri yapıyor. Kendi tabanı rahatsız olmasa “
başörtüsü özgürlüğü
anıtı dikecek
kıvamda siyaset yapacak. Kılıçdaroğlu “O baskıcı, yasakçı günler çok eskide kaldı. Gelin helalleşelim” derken ortağı Akşener ise “1
00 sene öncesinin Türkiye’siyiz
” diyor. Tam bir tezatlar yumağı. 100 yıl öncesi tek parti, yani Halk Partisi dönemi.
AK Partili 20 yıl ile 1946 öncesi CHP Türkiye’sini aynı kefeye koyuyor.
Akşener bir taraftan da “CHP babamın partisiydi” diyerek CHP ile ittifaklarına ortak bir mazi hikayesi yazmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da bugünlerde Cumhuriyet’in 100. yılı için “
Türkiye Yüzyılı
” çıkışını yaptı. Türkiye’ye yeni dünya denkleminde yeni bir rol biçti. İlginçtir kendisine karşı bir araya gelen rakipleri “
100 yıl öncesine döndük
” diye oy istiyorlar. Hem de AK Parti seçmeninden.
“Bu seçim kimin son seçimi olacak?” sorusunun yanıtına gelecek olursak. Erdoğan,
3 Kasım 2002’de sandıktan sadece büyük bir zaferle çıkmadı.
Dönemin siyasi liderleri
Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’i de siyasetten tasfiye etti.
Yirmi yıl sonra bu sefer karşısında güç birliği yapan ve
seçim kazanamamış, tüm kredileri tüketmiş liderler topluluğu var.
Erdoğan kazanırsa, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in seçmenleri, teşkilatları, parti içi muhalifleri
beş yıl daha beklerler mi acaba?
Bu sorunun yanıtını da aslında geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu “başarabilir miyim bilmiyorum, ama deneyeceğim” diyerek vermişti. Son birkaç haftada ortaya oluşan tablo şu; çelişkiler yumağına dönüşen muhalefet,
deneme yanılma yöntemiyle iktidar olmanın yollarını arıyor.
#Recep Tayyip Erdoğan
#Meral Akşener
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Türkiye Yüzyılı
#AK Parti
#CHP
2 yıl önce
Bu seçim kimin son seçimi?
Zulmün ‘masiva’sında dolaşmak
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik