|
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in son fotoğrafı: İkinci kim olacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan
ile
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
, periyodik olmasa da sık sık yüz yüze görüşüyorlar. İttifak ortaklarının bir araya gelmesi kadar doğal ne olabilir ki?
Cumhur İttifakı
’nın kurulduğu 2018 yılının şubat ayından bu yana zaman zaman Beştepe’de zaman zaman da TBMM’de yapılan görüşmeler bir süredir Devlet Bahçeli’nin evinde gerçekleşiyor. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP liderini
evinde ziyaret ediyor
. İki lider en son Bahçeli’nin Türkmenbeyi Caddesi’ndeki evinde 13 Aralık günü buluştu.
Arşivlere baktım, liderlerin zirveleri ortalama bir saat sürmüş. Görüşmeler öncesi ve sonrasında yaşanan hadiselere bakılırsa iki liderin gündemleri hakkında yorum yapılabilir elbette ancak ben başka bir detaya, “
aralarındaki uyum ve nezakete
” dikkat çekmek istiyorum.
Erdoğan ve Bahçeli’nin geçmişte birbirlerine yönelik karşılıklı sert açıklamaları, sataşmaları ve ithamları oldu.
Erdoğan ile Bahçeli’nin bir araya gelmesi ve akabinde Cumhur İttifakı’nın kurulması 15 Temmuz darbe girişiminden önce öngörülemez bir gelişmeydi
. İki tecrübeli lider darbe girişiminden sonra Türkiye’nin bekası için aynı masaya oturdu ve bir daha da kalkmadı. Eski defterleri kapattıkları gibi Türkiye için yeni sayfalar da açtılar. İki liderin birbirlerine nasıl konumlandıklarını 5 yıldır devam eden ittifakın uyumundan gözlemlemek mümkün.
Devlet Bahçeli’nin ev sahipliğinde yapılan görüşmelere dönelim. Fotoğraflara tek tek bakınca; iki liderin birbirilerine olan saygısını, hürmetini ve muhabbetlerini görebiliyorsunuz. MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6 yaş büyük. Devlet Bey, misafiri Erdoğan ile karşılıklı otururken sırtını koltuğa asla yaslamıyor. Elbette bu bir saygı göstergesi. Hem Cumhurbaşkanı’na hem de misafire. Ancak en önemlisi de ev ortamından yansıyan fotoğraflar, samimiyet inşa ediyor ve hem topluma hem de parti tabanlarına sirayet ediyor. Liderlerin uyumu alt kadrolara da yansıyor. Bu nedenle de
AK Parti ve MHP teşkilatlarında bir kriz ve uyumsuzluk göze çarpmıyor
. Çıkan krizler de hızlıca çözülüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener
’in aralarındaki gerginliği bitirmek ya da artık ayyuka çıkan sorunlarını çözmek için yedikleri yemekten servis edilen fotoğrafa bakalım bir de.
İki genel başkanın da gerginliği yüzlerinden okunuyordu.
Özellikle de Meral Akşener’in tedirginliği gözlerinden okunuyordu. Sosyal medyadaki yorumlara bakılırsa samimi bir görüntü oluşması için kurulan mütevazı sofra düzeni de kurtarmamış. Hatta
“yine mi yemek yediniz?”
eleştirileri yoğunluktaydı. “Bir anlık fotoğraf” deyip geçemeyiz. Liderlerin beden iletişiminin siyasette ve kamuoyundaki karşılığını artık herkes biliyor. Fotoğrafa bakanları olumlu ya da olumsuz yönde mutlaka etkiliyor.
Millet İttifakı ve altılı masa
d
an yansıyan olumsuz hava
yı Ahlatlıbel Tesisleri’nde kaydedilen yemekten servis edilen kareye bağlayamayız elbette. Öncesi var. Akşener ve Kılıçdaroğlu uzun zamandır çıktıkları yayınlar üzerinden birbirlerine mesajlar veriyorlar. Sanki altılı masa hiç toplanmıyormuş, hiç görüşmüyor, konuşmuyorlarmış gibi davranıyorlar. Özellikle de Akşener, ortağının üzerine alınacağı çok sert demeçler verdi. Akşener, Saraçhane geriliminde, Kılıçdaroğlu’nu arayıp aramaması üzerinden yapılan eleştirilere yanıt verirken çok sert çıktı mesela. “
Bunu söyleyeni çarparım, yeni seçtirdiğimiz belediye başkanlarına destek verirken izin alacak halim yok
” dedi. Son yazımda da vurgu yapmıştım, Kılıçdaroğlu uzun zamandır kendisini direkt ve dolaylı olarak hedef almasına rağmen Akşener’i “
idare
” ediyor. Sineye çekiyor ve kendi adaylık sürecine bakıyor. Kadrolarını inşa ediyor. Kılıçdaroğlu’nun “soft power” (yumuşak güç) kriz yönetim biçimi, altılı masanın mevcut çıkmazını besliyor aslında. Çünkü zaman daralıyor.
Akşener bir an önce Kılıçdaroğlu dışında bir aday üzerinde ittifak edilmesi için bastırıyor.
Fakat görünüyor ki; tüm sert çıkışlarına, ortaya laf atmalarına, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş dayatmalarına rağmen Kılıçdaroğlu’nu aşamıyor.
Ankara’daki tüm siyasi çevreler Kemal Bey’in adaylık yolundan dönmeyeceği konusunda hemfikir.
Peki, ne olacak? Akşener, kendince seçilebilecek Cumhurbaşkanı adayı gösterme ısrarını sürdürürken, İYİ Parti de “ikinci parti”, yani Türkiye’nin yeni ana muhalefet partisi olma ihtimalinden de uzaklaşıyor. Çünkü yine Ankara’da ve özellikle de İYİ Parti cephesinde bir süredir “
birinci aslında belli ‘ikinci kim olacak’ çalışmasına yoğunlaşmalıyız
” yorumları yapılıyor. Buna bir de altılı masadaki diğer parti liderlerinin mutlaka milletvekili olma arzularını eklersek hesapların bir yerden sonra kişiselleştiğini görebiliriz.
Liderler bir fotoğraf karesinde bile güven ve umut vermezken, CHP ve İYİ Parti, seçmenlerinde oluşan hayal kırıklığı ve öfkeyi nasıl yönetecekler acaba?
Ya da yönetebilecekler mi?
#Recep Tayyip Erdoğan
#Devlet Bahçeli
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Meral Akşener
1 year ago
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in son fotoğrafı: İkinci kim olacak?
Son günlerde
Jeopolitik buhran
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!