|
‘Profesör gibi adam’ı kimler izliyor?
Milyonlarca kişinin izlediği, WhatsApp gruplarının gündemini altüst eden bir sokak röportajı vesilesiyle tanıştık İbrahim Ufuk Kaynak ile. Tüm Türkiye’nin günlerce konuştuğu o röportajda; Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu, tarihsel süreci, dünyadan örnekler vererek anlatmasıyla sosyal medyada büyük ilgi görmüştü.
Hazırlıksız bir şekilde sokaktan geçerken uzatılan mikrofona Türkiye’nin fotoğrafını çekerek
tane tane ve belli bir mantık örgüsünde konuşan bu vatandaşın bilgi birikimi dikkat çekiciydi. Birçok haber sitesinde ve sosyal medyada “profesör gibi adam” diye anıldı.
Peki bu adam kimdi? Herkes kendisini merak ediyordu. Aradık, taradık, ulaştık ve davet ettik İbrahim Bey’i. Uzun uzadıya sohbet ettik.
Samimiyeti gözlerinden taşıyordu.
Konuşurken sık sık sildi gözlerini. Türkiye sevdasını haykırmanın ve bu yönüyle tanınmanın heyecanı üzerindeydi. Gerçekten de çok doluydu. Profesör değildi ama gerçekten de profesör gibi adamdı. Bu yüzden de
o gün bu gündür kendisine “Hocam” diyorum.
1961’de Ordu’da doğmuş, büyümüş. Liseyi bitirdikten sonra iki üniversite değiştirmiş. Anarşinin kol gezdiği ’80 yılında son olarak Hacettepe Üniversitesi
Arkeoloji ve Sanat Tarihi
bölümüne başlamış. Fakat buraya da yanlışlıkla girmiş. Kod numarasını yanlış yazmış. Ekonomi bölümü yazacağına Arkeoloji Tarihi’nin kod numarasını girmiş. Daha sonra değiştirmemiş bölümü ve
üniversiteyi birincilikle bitirmiş.
Otostopla İngiltere’ye gitmiş. Dönmüş, yeniden gitmiş. İki buçuk yıl kadar İngiltere’de kaldıktan sonra Avustralya’ya geçmiş. ‘International Relations’ yani Uluslararası İlişkiler alanında eğitim almış. Bu süreçte evlenmiş. Beş yıl kadar Avustralya’da çalıştıktan sonra
askerlik vazifesi için Türkiye’ye dönüş yapmış. Vatani görevini Harp Akademileri’nde
mütercim tercüman
olarak yapmış.
1995 yılında Refah Partisi Milletvekili Yasin Hatipoğlu’nun TBMM’deki danışmanlığını yapmış. 28 Şubat’tan sonra Ecevit Başbakan olunca Avusturalya’ya geri dönmüş. Kendi işini, yani esnaflık yapmış. Bir taraftan da Arkeoloji Tarihi eğitiminin üzerine koymak için ülkeleri gezmiş. Özellikle de
Türk devletlerini karış karış dolaşmış.
İbrahim Ufuk Hoca’nın hayat hikâyesinin özetinin özeti bile değil yazdıklarım. Yeri gelmişken söyleyeyim; özel bir çekimde uzun uzun anlattıracağım.
2021’in Ekim ayında yaptığımız bu sohbet esnasında, kendisine
Yeni Şafak’ın YouTube kanalında program yapma
teklifinde bulundum. Hem şaşırdı hem de memnuniyetle kabul etti. Sonradan anlattı; bu süreçte kendisine çok sayıda televizyon programı teklifi gelmiş, birkaç yayına da çıkmış ama kafası karışmış. Hoca o günlerde popüler bir isimdi ve çok reytingi vardı. Açık açık söylemiştim kendisine;
“Bu yayınlar sizi tüketir. Sözünüzün değeri düşer. Polemikler olur, yıpranırsınız. Biz bir format çerçevesinde ilerleyeceğiz.”
Öyle de oldu.
Takip edenler bilirler,
Hafıza
ismini verdiğimiz programın 11. bölümü geride kaldı. Aslında 12’nci olacaktı ama bir haftayı sağlık sebeplerinden dolayı boş geçtik. Ben boş geçemedim ama. ‘Neden program yok’ diye gelen yüzlerce mesaja cevap verdim. YouTube’da canlı olarak yaptığımız ‘Hafıza’yı
anlık ortalama 2-3 bin kişi izliyor.
Toplamda 5 milyonu geçen bir izlenme var. Bu büyük bir sayı ama benim için de İbrahim Hoca için de
rakamların
önemi yok. Bizim için ilgi ve alaka göstergesi. Özellikle gençler izliyorlar. Yayın esnasında binlerce mesaj alıyoruz. İçeriği ağır bir program.
Mizah yok. Polemik yok. Hikâye yok. Politika, tarih, ekonomi, jeopolitik başlıkları ele alıyoruz.
İbrahim Ufuk Hoca, Arkeoloji Tarihçisi olmasının hakkını vererek, bir meseleyi, olayı, devleti, kişiyi ya da coğrafyayı tarihsel süreçleriyle anlatıyor. Ufuk açıyor. İzleyicilerimiz de bu anlatım üslubunu çok sevdi. Soru sormak için araya girmeme bile kızıyorlar bazen.
Oysa ben de birçok meseleyi seyirci ile birlikte öğreniyorum hocadan.
İbrahim Ufuk Kaynak Hoca ve Hafıza, genç izleyicilerde büyük bir karşılık buldu. Muazzam geri dönüşler alıyoruz.
Programı ders gibi izleyip, notlar alan ve daha sonra benimle paylaşan onlarca gençle yazışıyorum.
Bir yayıncı ve gençlerle çok fazla zaman geçiren biri olarak bu sonucu görmek benim için çok büyük mutluluk. Yeni fikirler, yeni programlar ve yeni formatların kapısını araladı. Bu arada İbrahim Hoca 6 haftalığına Avustralya’ya gidecek. Lakin
büyük bir fedakârlık yaptı ve yayına devam etme kararı aldık.
Türkiye ile 8 saat zaman farkı olmasına rağmen, İbrahim Hoca sabah saat beşte ayakta olacak ve yayını kıtalar arası yapacağız. Samimiyet, gayret, faydalı olma, taş üstüne taş koyma arzusu böyle bir şey işte.


HAFIZA’NIN OKUMA LİSTESİ
Her bölümde kitaplar da tavsiye ediyor İbrahim Ufuk Hoca. Bir
‘Hafıza Kütüphanesi’
de oluşuyor yavaş yavaş. Birçok izleyici kitapların toplu listesini soruyor. Editörümüz Beyza Damar derledi, ben de aktarmış olayım. İstifade edeni bol olsun…

1- Aydınlanma Değil Merhamet / Alev Alatlı

2- Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları / John Perkins

3- Alman Vakıfları / Necip Hablemitoğlu

4- Narkoz / Mete Gündoğan

5- Gelecek 100 Yıl / George Friedman

6- Türklerin Altın Çağı / İlber Ortaylı

7- Kültür ve Emperyalizm / Edward Said

8- Şah ve Sultan / İskender Pala

9- Yükseliş / Jared Diamond

10- Köle Olmayacağız / Aliya İzzetbegoviç

11- Tarihe Tanıklığım / Aliya İzzetbegoviç

12- Kayıp Aydınlanma / S. Frederick Star

13- Çöküş / Jared Diamond

14- Deniz Gücü / Amiral James Stavridis

15- Bir Delinin Hatıra Defreri / Gogol

16- Dünyayı Kim Yönetiyor / Noam Chomsky

17- Kanuni'nin Yahudi Bankeri / Dona Gracia Mendes

18- Dişi Kurdun Rüyaları / Cengiz Aytmatov

#İbrahim Ufuk Kaynak
#Türkiye
#Harp Akademileri
#Hafıza
٪d سنوات قبل
‘Profesör gibi adam’ı kimler izliyor?
Küfre küfür, kâfire kâfir diyememek
Batı çalar, CHP oynar…
Rusya yaptırımları, ABD’nin Türkiye uyarısı ve çifte standardı
Nüfus
Yasa ve toplumsal meşruiyet: 6-8 Ekim davası