Münferit olaylar hariç, Asrısaadet’ten Osmanlı’nın sonuna kadar bu kültürü bu hukuku ve bu ahlakı tam olarak sadece Müslümanlar yaşayıp gösterebilmişlerdir. Çünkü bu çoğulcu vakıaya önce Allah müsaade etmektedir. Gerçi O’nun razı olması ile müsaade etmesi farklı şeylerdir. Şimdi de bunu yine biz başarmalıyız.
Şimdi meramımıza gelelim. Son günlerde iki hocanın beyanları üzerine büyük fırtınalar koparıldı. Biri üniversite öğrencilerinin kaldıkları apart evlerin adeta fuhuş yuvası haline geldiğini söyledi. İmdi bu ifade bir düşünce özgürlüğü müdür, bir iddia mıdır, yoksa bir camiaya hakaret midir? Bence bu bir iddiadır ve müddei iddiasına delil getirmekle yükümlüdür.
Devleti ve kurumlarını temsil edenlerin bu söze tepki göstermeleri iki sebeple tabiidir. Birincisi, temsil ettikleri devlet bir şeriat devleti değildir. İkincisi işin bir camiayı genel olarak töhmet altında bırakma yönü de vardır ki, bu açıdan ifade bir yorumla hakaret sayılabilir.
Diğer hocamız sözlerine dikkat eden, ne dediğini bilen bir hocamızdır. Kendisine namazla ya da İslam’ın herhangi bir hükmü ya da sembolü ile alay eden, namaz kılanları aşağılayan bir kimsenin tövbe ettiği bilinmedikçe namazı kılınır mı diye sorulsaydı ne diyecekti? Kılınır diyemeyeceği açık.