|
Futbol sadece futboldur…

Türk futbolu para kazanamaz, sektöre dönüşemez, rütbeli ligler sınıfına dâhil olamaz.

Kulüp başkanlarının vaatlerine inanmayın, doğru söylemiyorlar, böyle bir şeyin olması mümkün değil.



Bu işin yetenekle, iyi futbolcu yetiştirmeyle alakası yok.

Futbol tarihinin, Türkiye dâhil, en yetenekli oyuncuları, 1978 ila 2002 arasında çıktı.

İngiltere dışında her milli takımın kadrosunda en az dört yıldız oyuncu vardı.

İngiltere’nin hiçbir zaman yıldızı olmadı, on numarası olmadı, on numara taklidi yapan, yıldız diye dünyaya pazarladıkları adamları oldu.

İddialı bir şey söyleyeyim…

İngiltere’ye 8-0 yenildiğimiz iki maçta da, İngiliz milli takımından daha yetenekli oyuncularımız vardı.

Biz yetenekliydik ama onlar güçlüydü, biz güce yenildik.

Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede aynı dönemlerde Sergen, Rıdvan, Aykut, Oğuz, Ünal, Tugay, Hami, İskender, Tanju, Mehmet, Metin, Ali, Feyyaz top oynadı.

Biz gençtik ve bu futbolcular bize iyi gelmiyorlardı, zaten büyük futbolculardı.

Sadece dört büyüklerin değil, Anadolu takımlarının da yıldızları vardı.

Hem de ne yıldızlar…

Altay’dan Reha, Malatya’dan Oktay, Sarıyer’den Sercan, Gençlerbirliği’nden Tarık, Ankaragücü’nden Cafer, Sakarya’dan Kemal Yıldırım, Rize’den Hasan, Samsun’dan Mete, Erzurum’dan Coşkun, Kocaeli’den Saffet, Bursa’dan Sedat ve daha niceleri.

Bu kadar yetenekli oyunculardan kurulu bir ligimiz vardı, fakat bizim dışımızda kimsenin haberi yoktu.

Galatasaray, Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynayabiliyordu, Trabzonspor, Barcelona’yı, İnter’i, Liverpool’u yenebiliyordu, Beşiktaş Chelsea’yi, Fenerbahçe Bordeaux’yu yenebiliyordu.

Ama bunu bir kere yapabiliyorlardı, devamı gelmiyordu.

Şimdi bugün ne oldu, Türk futboluna sistem mi geldi, bilimsel çalışma yöntemleriyle takımlarımız bir üst klasmana mı çıktı, ne oldu yani?

Şampiyonluğun en büyük adayı Başakşehir’in hocası Abdullah Avcı, sezon sonunda o takımın başından ayrılsın, Başakşehir iki sene içinde küme düşer.

Ee, hani Abdullah Avcı sistem kurmuştu, Türk futbolunun kimyasını değiştirmişti.

Güvenç Kurtar, tam yirmi yedi sene önce az daha Kocaelispor’u şampiyon yapıyordu.

Sakıp Özberk, Gaziantep’in başında, Fenere karşı 63. dakikaya 3-0 önde girdiği maçı 4-3 vermeseydi Gaziantep şampiyon oluyordu.

Hani, nerde o Kocaeli, nerde o Gaziantep, nerde bizim sistemkarlar?..

Çok zevkliymiş, çok keyifliymiş ama o dönemlerdeki lig sadece bizi ilgilendiriyormuş, içimize kapanıkmışız, bunu aşmamız gerekiyormuş.

Bir de böyle diyenler var…

Sanki bugün elli tane ülke Mehmet Topal’la, Oğuzhan’la, Tarık Çamdal’la, İsmail Köybaşı’nı izlemek için sıraya girmişler, bekliyor.

Sanki Afrika’nın tozlu köylerinde Necip Uysal ile Sinan Gümüş’ün formalarını giymiş siyahi çocuklar taştan kalelere şut atıyor, o durumdayız yani…

Biz kervanı yolda düzen milletiz, dokuz ihtimalin hepsi lehimize sonuçlandığı için Avrupa Şampiyonasına gitmişiz.

Milli takım üzerinden futbolun altyapı sorununu çözmeye çalışan, dünyada “Milli Takımlar Direktörlüğü” diye, Zeus’u kıskandıracak makam inşa etmişiz.

Allah aşkına ne diyorsunuz, ne anlatıyorsunuz yahu?

Bu ülkenin futbolu sektöre dönüşebilir mi, dünya ligi olabilir mi, olur mu yani?

İngiltere’nin yıldızı yoktur ama organizasyonu vardır, 1966’dan beri dünya şampiyonluğu yoktur ama yönetim anlayışı vardır.

Ne takımlar ikinci lige düştü orada, neler oldu neler…

İngiliz futboluna bir şey oldu mu, Premier Lig değerinden bir şey kaybetti mi?

Nerde Nottingham Forest, nerde Leeds United, nerde QPR, nerde bu takımlar?

Onlar yoksa Tottenham var, Leicester var, Watford var, Cardiff var, var da var, ligin kalitesinde, kazancında düşme var mı?

Artık bu ülkede futbol seyircisi gözünü açmalı, kalpazanlar düzenine “dur” demeli.

Kulüpleri soymuşlar, viraneye çevirmişler, ceplerini doldurmuşlar, şimdi de devletten yardım istiyorlar.

Ne yardımı, yardım falan yapamazsınız, yapmamalısınız…

Beş yaşından beri futbolla ilgileniyoruz, bizim ligde 500 bin doları hak edecek belki bir tane, belki iki tane topçu var.

Vergi yok, denetim yok, kimin eli kimin cebinde bilen yok, böyle düzen olur mu?

Barcelona başkanı, dünyanın en çok kazanan kulübünün başkanı, mali suçlardan dolayı cezaevine giriyordu, haberiniz var mı?

Messi, vergi kaçırdığı için cezaevine giriyordu, haberiniz var mı?

Türk futbolu bu kafayla para kazanamaz, sektöre dönüşemez, rütbeli ligler sınıfına dahil olamaz.

Hiç olmazsa ucuza eğlenmenin yolunu bulmalıyız, kendi kendine kavrulan bir ligimiz olmalı, böylesi daha iyi olur, daha çok keyif alırız.

Futbol sadece futboldur, en azından bunu biliriz.

#Futbol
#Türkiye
#Süper lig
5 yıl önce
Futbol sadece futboldur…
Okuma notları
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü