|
Sessiz gemi

Güzel insanlar güzel gemilere binip gittiler. Dünyanın vicdan yükünü omuzlamak için gittiler. Bizim uykumuzu da uyanıp gittiler. Göz ucuyla bakıp dualar mırıldanıyor geride kalanlar. Bu kadarına yetiyor solukları. Azık olsun diye dualarını gönderiyorlar gidenlerin ardından. “İçimizden birileri kötülüğün karşısına dikilmeye gitti” deyip avunuyorlar. “O gemilerin içinde değiliz, ama o gemiler bizim kıyılarımızdan çıktı yola” diye seviniyorlar. “O yiğitliğin yeşerdiği topraklar bizim topraklarımız” diyorlar gözleri dolarak. Öyle diyor ve bununla serinliyorlar. “O gemiler o kadar insanlıkla dolu ki bizim eksikliğimizi de tamamlar” diyorlar. Diyor ve bu umuda bağlanıyorlar. “Allahım bu kalp taşıyan gemiler hürmetine bizim de kalplerimizi büyüt” diye yakarıyorlar Yaradan'a, “bizim de idrakimizi arttır, bizim de sesimizi gürleştir”.



O kalp taşıyan gemiler ki, insanlığın kocaman cüssesiyle taşıyamadığı bir yükü taşımak üzere çıktılar yola. Onlar sadece o gazi şehrin değil, kötülükle tıka basa doldurulmuş bir dünyaya neredeyse alışmak üzere olan sağır vicdanların da umudu olmak için çıktılar yola. Merak bile etmediler nereye kadar ulaşabileceklerini vira Bismillah derken. Daha yola çıkarken varmadılar mı zaten varacakları yere? “Bu dünyada zulme razı olmayanlar yaşıyor hâlâ” demediler mi bu halleriyle? “Vicdanlar dimdik ayakta” demediler mi? Dediler ki bozuldu kötülüğün dengesi! Dediler ki şaşırdı kötülük ne yapacağını! Bilemedi neresinden tutup kaldıracağını, nereye koyacağını, kapısının önüne bırakılan bu ağır sözü. O söz ki tarihe kazınıp kaldı. Kazınıp kaldı ve kalacak. Kötülerin boynunda kötülüğünün yaftası hep asılı duracak. O kötüler ki, 'bir şehri öldürmeye çocuklarından başladı' cümlesiyle tanınıyor artık ve gelecek zamanlar boyunca da bu namertliğiyle hatırlanacak.



Kalp taşıyan o gemiler tarihin gözü önünde kötülüklerini suçüstü yakaladı çünkü. Ekmek taşıyana, aş taşıyana, ilaç taşıyana karşı namertçe silah çekenlere suçüstü! Sadece kalp taşıyan bu gemiler için bütün silahlarıyla teyakkuza geçenlere suçüstü! Çocukların üstüne sokaklar dolusu ateş göndermekten utanmayanlara suçüstü!



Denizlerin şerefidir o gemiler, herkes bilecek bunu, kimse unutmayacak. Kapatın isterseniz bütün kameraları, durdurun bütün yayınları, o denizin dalgalarıyla bütün dünyaya yayılacak bu kutlu sefer. Çünkü ne kötülüğü örter tümüyle, ne iyiliği çok görmüş geçirmiş olan bilgeliğiyle zaman. Hakikattir daima insanlara son sözü onun!



Kalp taşıyan bütün bu gemiler bilin ki vardılar limanlarına. Bir şehri çoluk çocuk demeden bombaladılar, sonra aylarca aç ve susuz ve ilaçsız bıraktılar. Ama işte görün ki, umutsuz bırakamadılar. Bedenleri rehin aldılar ama o bedenlerden umudu söküp alamadılar. Çünkü iyiler asla kaybetmezler. Ve kötüler asla kazanamazlar. Hak geldiğinde batıl zail olur daima…



Baksınlar kirli ceplerine bütün kötüler, bu kırılmaz umut karşısında kaldı mı yapacak daha büyük kötülükleri? Var mı yedeklerinde daha büyük kötülük! Hepsini yaptılar, ölüm makinelerini gönderip bir şehri tarumar ettiler, binaları yıktılar, hayatı adeta kuruttular, ama 'insan'ı yıkamadılar!



Üstelik gemi gemi büyüyor işte iyiliğin sesi şimdi. Kalp kalp birikiyor insanlığın nefesi güvertelerde. Biz ki buradayız, işinde gücünde koca bir kalabalık… Kendi yalanımızın peşinde koşadururken bakın o kalp taşıyan gemiler bizim bile vicdanımızı uyandırıyor şimdi dalga dalga… Sanki bizim kalplerimizde kanatlanıyor, uçar adım takılıyor peşlerine iyilik bandıralı o gemilerin. Mırıldanan dudaklarımızla dualarımızı üflüyoruz yelkenlerine.



« Bu yazı 2 Haziran 2010 günü yazıldı ve o haftanın Gerçek Hayat dergisinde 'Kalp Taşıyan Gemiler' başlığıyla yayınlandı. Mavi Marmara şehitlerinin ve bütün şehitlerimizin hatırasına hürmeten tekrarı münasiptir.


#Mavi Marmara
7 yıl önce
Sessiz gemi
Muş-Tatvan çifte yolu ve Turgut Uyar"ın şaşkınlığı
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!