|
Rusya"nın yönü - 2

Geçen yazının sonunda "Çin-Rusya ekseni"ne değinmiştik. Bu eksenin temel belirleyeni, daha önce tarihçi John Lukacs''ın izini sürerek ifade ettiğimiz gibi, Rusya''nın bundan sonra ne kadar Amerikalılaşacağı ya da Avrupalılaşacağı sorunudur. O dönem söylediklerimizi hatırlatalım: "Rusya, bu çerçevede Amerikalılaşmayı sürdürürse, aslında hep ''Asyalı'' kalmış olacak, yani Doğu''da yer almaya ve Kıta Avrupası''nı sınırlayan bir güç olmaya devam edecek. Bu, bir İngiltere-Rusya parantezinin önşartıdır. Yok, eğer Rusya Avrupalılaşma yönünde mesafe katedecek olursa, artık ''Batı''da yer alacak ve o zaman Doğu''da Çin gibi yeni bir gücün (ya da güçlerin) doğuşuna tanıklık edilecek. Bu durumda Orta Avrupa için Rus-Alman ortak çıkarlarına uygun bir formül bulunması gerekecek ve Rusya, doğusuna ''Batı çıkarları'' çerçevesinde bakacak."

Şimdi bu çerçevede Ülke dergisinin son sayısına (No. 35-Mart 1999) göz atmayı sürdürelim. Bugün dergideki Sergo A. Mikoyan imzalı ve "Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrasya''da Bölgesel İhtilaf" başlıklı bir yazıdan alıntılar yapacağız (aktaran Yılmaz Tezkan). Moskova''daki Rus Bilimler Akademisi''nin Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkinler Enstitüsü''nde araştırmacı olarak görev yapan Mikoyan''ın yazısını baştan sona okumanızı öneririm. Burada birkaç ana başlığa değinmekle yetineceğiz.

Mikoyan, Andrei Tsigankov''un dörtlü ayrımını anıyor. Tsigankov''a göre "Rus dış politikasının oluşumunu etkileyen dört düşünce ekolü" şunlar: Uluslararası Kurumsalcılık, Saldırgan Gerçekçilik, Savunmacı Gerçekçilik ve Devrimci Yayılmacılık. Mikoyan, daha sonra şöyle bir saptamada bulunuyor: "1994''ten bu yana Savunmacı Gerçekçiler, Rusya''daki dış politika tartışmalarına egemen oldular ve politika tespitinde büyük rol oynadılar. Savunmacı Gerçekçiler, barışçı diplomatik girişimler ve ortak ekonomik çıkarların geliştirilmesi vasıtasıyla eski Sovyetler Birliği''nin bazı bölgelerinde Rusya''ya özgü etki alanlarının pekiştirilmesinden yanadırlar. Bu ekol yanlıları, öncelikli tehdidin Batı''dan çok, Rusya''nın çevresinden geldiğine inanırlar. Rusya''nın önderliğinin veya etkisinin Güney Avrasya''da istikrar için elzem olduğunu iddia ederler. Hem Türkiye''nin hem de İran''ın 1991''den sonra Orta Asya''da ve Kafkaslar ötesinde etki alanı kazanma gayretlerinde bulunmalarının vahim olduğunu söylerler. Savunmacı gerçekçi faraziye, Rus ile Batı, özellikle ABD arasında işbirliği veya ortaklığın mümkün ve arzu edilir olduğudur. Ancak, böyle bir ilişki, ortak menfaatler üzerine tesis edilmelidir. Yevgeni Primakov ne Vladimir Lukin Savunmacı Gerçekçilik ekolünün en etkili temsilcileridir."

Mikoyan, Rus-ABD ilişkileri için şöyle basit bir tanımlama yapıyor. "Rusya''nın hariçteki etkilerinin azaltılmasının ABD için bir kazanç olduğu görüşü, Rusya''yı hâlâ bir düşman veya en azından bir hasım olarak gören Soğuk Savaş psikolojisinin bir ürünüdür. Buna rağmen iki ülkenin birbirine düşman olmasını gerektirecek objektif bir sebep bulmak zordur. Rusya''nın, ABD''nin çıkarlarına ters gelebilecek herhangi bir gayesi yoktur. Dünya üzerinde, iki ülkenin çıkarlarının karşı karşıya olduğu bir bölge bulunmamaktadır."

ABD''ye yönelik bu "işbirliği" tanımlamasından sonra, Mikoyan''ın şu sözleri daha da ilginç oluyor: "İran, Pakistan, Suudi Arabistan, Taliban, Türkiye ve ABD, hepsi Rusya''nın içinde bulunduğu kargaşa ortamından yararlanarak, bir zamanlar kendileri için yasak olan bu bölgeye sızmaya çalışıyor. 1990''ların sonunda bu mümkün görülürken, gelecek yıllarda böyle teşebbüsler çok tehlikeli olacaktır. Gerçek tehlike, Rusya yakınındaki bölgelerde yöresel ihtilaf olarak ortaya çıkacak; bu ihtilaflar, sonunda büyük güçler arasında yeni çatışmalara sebep olacak ve daha büyük uluslararası ihtilaflara dönüşecektir. Bu senaryo kaçınılmaz değildir. Rusya''nın içindeki ve çevresindeki yöresel sorunlara ABD''nin daha anlayışlı yaklaşması ile böyle bir akıbetten kaçınılabilir. Bu muhtemel ihtilaf bölgeleri, soğuk savaş dönemi terimiyle ifade edilen ''gri bölge'' olarak görülmemelidir. Rusya''nın güvenlik mülahazaları ve anavatan dışında yaşayan Ruslar''ın hakları saygıyla karşılanmalı ve teminat altına alınmalıdır. Davetsiz, çatışmacı müdahalelerden ziyade, güvenliği korumada dostane yardımlar ve iştirakler kabul görecektir."

Artık gelecek yazıda Rusya''nın konumuna ilişkin saptamalarımızı ana başlıklar halinde verebiliriz.


25 yıl önce
Rusya"nın yönü - 2
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli