|
Güneş ve parıltı

Ligin sonralarına yaklaşılırken, esas olan kazanmak yani 3 puanı almak ise Fenerbahçe Ankaraspor önünde bunu başardı. Hadi hakkını yemeyelim ilk yarının sonları ile ikinci yarının başlarında bir ara tempoyu yükseltip, iyi de oynadı. Hepsi bu kadar... Futbol adına sahada gördüğümüz en önemli güzellik, Fenerbahçe''nin ilk yarı biterken attığı goldü. Bu gol hazırlanış ve bitirilişi açısından güneş ışığı kadar parlaktı.

Bu arada gündüz maçlarını özlediğimizi ve gün ışığında maç izleme keyfini yaşadığımızı belirterek, dünün önemli oyuncusunun Alex olduğunu vurgulayalım.

Genellikle markaj altında isteksiz ve yetersiz görüntü veren Alex, dün Hürriyet''in yakın markajına rağmen iyi günündeydi. Finalini yaptığı gol ve Tuncay''a attığı korner dışında, top aldı, rakip eksiltip, oyuna katkıda bulunmaya çalıştı. Bu görüntüsü de doğal olarak Fenerbahçe''ye olumlu yansıdı.

Alex dışında çalışkanlığı ve hırsı ile Tuncay''ı ayrı bir yere koymak lazım. Sakın attığı gol nedeniyle onu öne çıkardığımı sanmayın. Fenerbahçe''nin ikinci yarıda kontratak yediği pozisyonda Serkan''ın dışında geri koşan ilk oyuncu olduğundan Tuncay''ın Fenerbahçe için değeri ayrı... Böyle sorumluluk bilincine sahip bir oyuncuya sahip olan Zico''nun işinin nasıl kolaylaştığını söylemeye gerek yok.

Brezilyalı hocanın Appiah''ın yokluğunda sahaya çıkardığı takım için söyleyeceğim bir şey yok. Mehmet Yozgatlı tercihi doğru... Zico, Serkan ve Mehmet Yozgatlı ikilisinden Tuncay-Ümit Özat verimi bekliyordu dün. Ancak Serkan oyuna çok kötü başladı, Mehmet Yozgatlı da eline geçirdiği fırsatı iyi kullanamadı. Üstüne üstlük, Serkan ile Mehmet Yozgatlı''nın savunmada nöbet değişimi sırasında Yozgatlı, Bilal''ı kaçırıp, Lugano penaltıya sebebiyet verince, fatura Yozgatlı''ya kesilmiş oldu. Bir yere kadar bu kararı doğru bulabilirdim ama yerine giden Deivid''i görünce, Mehmet Yozgatlı''nın kötüsü bile Deivid''in iyisinden daha iyi görüşüm pekişti.

Bu arada Lugano''nun de Yozgatlı kadar suçunun olduğunu söylememe gerek yok. Lugano; tipik bir mahalle topçusu. En uzağa vuran, en sert oynayan, en kontrolsüz güç...

Savaşçı olması tek artısı... Böyle bir oyuncu ile maç veya maçlar kazanmak mümkün ama büyük hedefler için işler zor.

Konuk Ankaraspor, Şükrü Saraçoğlu''nda oyunu çirkinleştirmeden oynadı. Maçın ilk 30 dakikasında ve son bölümünde oyunun kontrolü ellerindeydi. Ancak, gol noktasında Bilal''in dışında yetersizdiler. Jaba ile hızlı hücum düşüncesi ise Serkan''ın çabukluğunda etkisiz kaldı.

Sonuçta Fenerbahçe günü kurtardı. Gündüz maçının kabus olmasına engel oldu.

17 yıl önce
Güneş ve parıltı
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık