|
Sahte eşikler gerçek ve önemli meseleler

Türkiye için bütün milletin benimsediği gerçek eşikler vardır; ülkenin toprak ve nüfus bütünlüğü, bağımsızlığı, elde edilmiş haklar (özellikle insan hakları), milli kültür bunlardandır. Bu eşikleri aşmaya yeltenenlere karşı milletin şahlanması, meşru savunma hakkını kullanması tabiîdir. Bir de sahte eşikler vardır; bunları, kendilerini millet yerine koyan bir avuç seçkinci eşikleştirip millete dayatmaktadır. Temel eğitimi tamamlamayan çocuklara din eğitimi yasağı, inancı gereği belli yerlerini kapatarak çalışmak ve okumak isteyenlere karşı uygulanan örtünme yasağı, sekiz yıllık temel eğitimin 5+3 şeklinde kesintili olması yerine kesintisiz olması, İmam-Hatip ve diğer meslek liselerinden mezun olanların üniversitelere girme haklarına getirilen kısıtlama, genel olarak sivil din eğitim ve öğretiminin yasaklanması, irtica sayılarak samimi dindarlığın engellenmesi... hep sahte eşiklerdir. Bilgi eksikliği ve çarpıtması, yanlış okuma ve değerlendirme, abartma ve genelleme gibi bütün nakıs yöntemler kullanılarak sahte eşikler oluşturulup savunulmaktadır. Yapılan ilmi-sosyal araştırmalar milletin dinî-kültürel fotoğrafını aslına uygun olarak ortaya çıkarmaktadır; bu fotoğrafta paranoyakların tahayyül ettikleri hiçbir tehlike yoktur. Milletin kahir ekseriyeti, hiçbir ferde ve gruba baskı/dayatma yapılmaksızın herkesin inancını serbestçe yaşamasını yani din ve düşünce hürriyeti başta olmak üzere insan haklarının korunmasın istemektedir. Sahte eşikçiler millete rağmen ve millet zararına yaşadıkları müreffeh hayat standardını kaybetmemek, kendi yaptırdıkları mevzûâta uygun olsa bile evrensel değerlere göre meşru olmayan gelir kaynaklarını millete kaptırmamak için bu sahte eşikleri ve tabuları istismar etmektedirler.

Ülkemizde yeni bir seçim olmuş, millet emaneti farklı sayılabilecek ellere teslim etmiştir. İktidar emanetini yüklenecek olanların her şeyden önce millet iradesine kulak vermeleri, milletin rızasını gözetmeleri hem kendi gelecekleri hem de ülke menfaati için kaçınılmaz bir davranıştır. Milletin gazete, televizyon, reklam gibi sesini duyuracağı araçları yoktur, ama talepleri, tercihleri, eşikleri, değerleri vardır; politikacı bunları duymak ve bilmek durumundadır, milletin içinde olanlar, Meclis''in duvarları arasında kaybolmayanlar milletin sesini kolaylıkla duyarlar. Bir avuç seçkinci/dayatmacıyı millet yerine koyanlar veya ona tercih edenler her şeyden önce siyasi geleceklerini mahvetmiş olurlar. Olup bitenden ibret almak insanlara mahsus bir özelliktir.

Milletin ve memleketin düze çıkması, acil sıkıntılardan kurtulması imkansız olmadığı gibi henüz çok zor da değildir. İyi niyetli, samimi ve erdemli kadrolar millet menfaatine öncelik verir, bunun için kendi siyasi geleceklerini bile hiçe sayabilirlerse, gürültüye pabuç bırakmaz milletin sesine kulak verirlerse, aklın ve ilmin gösterdiği yoldan giderlerse; halka, gerektiğinde fedakârlık edebilecekleri ölçüde güven verebilirlerse, Türkiye''nin acil meseleleri çok da uzun olmayan bir süre içinde çözüme kavuşur. Yoksulluk/ihtiyaç fertleri ve gurupları köleleştirir, erdemden uzaklaştırır, verimsiz kılar. Sosyal adaletin bulunmaması milletin birlik ve bütünlüğünü zedeler, kamu düzenini ve asayişi olumsuz etkiler. Manevi değerlerin, özellikle dindarlık ve ahlakın zayıflaması, milli kültürün yozlaşması ülkeyi ve milleti dağıtır. Şu halde milletini ve ülkesini sevenlerin işe nereden başlayacakları ve nelere ağırlık/öncelik verecekleri apaçık ortadadır. Sahte eşikleri kırıp dağıtmak, yapay engelleri ortadan kaldırmak, ciddi ve acil meselelerle meşgul olmak kaçınılmazdır. Acil meselelerden hemen sonra ülkenin ekonomisini güçlendirmek, milli kültürü koruyup asaletini bozmadan yenileştirerek eğitim yoluyla yeni nesillere kazandırmak için gereken yapılmalıdır. Bu milletin kültürü ile dini arasında çatışma yoktur, aksine bir görüntü varsa bunun sebebini yozlaşma ve yabancılaşmada aramak gerekir. Dinden ve milli kültürden korkanlar, bunlara karşı çıkanlar milletten korkmakta, ona karşı tavır almış olmaktadırlar. Uygarlık, çağdaşlık, ilkeler vb. kavramlar ve değerleri dine ve milli kültüre karşı kullanmaya kalkışanlar şeytanın yandaşlarıdır; doğru sözleri eğri maksatları için kullanmaktadırlar, aman gaflete düşmeyelim!

25 yıl önce
Sahte eşikler gerçek ve önemli meseleler
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu