|
Yabancının rüzgârı Türkleri nasıl çarptı?

29/02/2000 tarihinde İMKB''de bir haber; “Borsa Yönetim Kurulu''nun aldığı kararla Lio Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş. 12.500 TL fiyatla Borsamız Ulusal Pazar''da işlem görmeye başlayacaktır.”

11/10/2006 tarihinde İMKB''den bir haber daha;

“Borsa Yönetim Kurulu''nun Lio Yağ ile ilgili olarak şirket aleyhine girişilen hukuki takibatlar sonucunda şirketin üretim faaliyetinin durmuş olması; kredi borcu, ticari borç, çek takibi ve personel borcundan kaynaklanan ihtiyati hacizler ile şirket aleyhine girişilen hukuki takibatların devam ediyor olması; hacizlerin etkisi ile üretimin durdurulmuş, çalışan personelin önemli bir kısmı işten çıkartılmış olup, belirsizlikler devam etmesi nedenleri ile şirket hisse senetlerinin borsa kotundan çıkartılarak işlem sırasının kapalılık halinin devam etmesine karar verilmiştir.”

Lio Yağ 2006 yılında yani işlem sırasının kapatılmasından çok kısa süre önce 17 trilyon liralık bedelli sermaye artırımına gitmişti. İlginç bir tesadüf ki o dönemde şirketin Yapı Kredi Menkul Değerler aracılığı ile bir yabancı firmayla görüşmesinin sürdüğü kamuoyuna açıklanıyordu. İlginç bir tesadüf ya; yine bedelli sermaye artırımı ve yine bir yabancı ortaklık girişimi yaşanmasıydı.

Hatırlarsanız geçen hafta da Tekstilbank hakkında ortaklık girişimi haberi verilirken GSD Holding''in 50 milyon YTL''lik bedelli sermaye artırımı tesadüfiliği yaşandı. Eh ne diyelim burası borsa, tesadüf işte….

Fakat Lio Yağ hisselerinde bu yabancı ortaklık haberi bir başka önem daha arzediyordu. Bedelli sermaye artırımından daha önce Eylül 2005''de yabancı ortaklık haberi ilk açıklandığında şirket patronları 6 milyon lot hisseleri derhal borsada satmışlardı. Yabancı haberi ve patronların hisse satışları nerede ise aynı gün gerçekleşmişti.

Bir hatırlatma daha yapalım: Ocak 2005''te yine bir başka borsa şirketi olan Plaskart''ın Gemplas ile ortaklık girişimi başlatması, görkemli basın toplantısı ve bültenlerle duyurulmuştu. Haberler gazetelerde yer alırken patronlar bugünün çok üstünde fiyatlardan hisse satışları yapmışlardı.

Siz sevgili okuyucularımdan gelen yüzlerce mailde bu haksız borsa düzeninin bir an önce bitirilmesi isteniyor. Ben okuyucularıma şunu aktarmak istiyorum “bu düzen haksız mı ki?” Eğer ortada bir haksızlık görüyorsanız SPK ne diye var? Ve görevi sizlerin hakkını korumak değil mi? En azından ben SPK''nın görevinin bu olduğunu sanıyorum. Yoksa yanılıyor muyum?

16 yıl önce
Yabancının rüzgârı Türkleri nasıl çarptı?
Düşünce tarzını değiştirmek
Avrupa"da üç minare
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…