|
Anadolu devrimi, Ortadoğu devrimi

Akil İnsanlar listesi, listenin yeterli olup olmadığı, Akil İnsanlar"ın bir buçuk ay içinde neler yapacağı ya da yapamayacağı, bu listenin toplumsal eğilimleri gerçekten etkileyip etkileyemeyeceği, İmralı"dan Kandil"e gidecek son mesajın ne olacağı, çekilme ve yasal düzenleme sorunun üstesinden nasıl gelineceği gibi hararetli bir Türkiye gündemi yaşanıyor.

Aslında bir tür Anadolu devrimi süreci test ediliyor.

Bu ülke; bütün unsurlarıyla harekete geçip barışı yeniden kurmayı deniyor. Başarılırsa, gerçekten bir Anadolu devrimi yaşanmış olacak, yeni bir toplumsal sözleşme yeni bir Türkiye ortaya çıkacak. Başarılırsa, böyle bir Türkiye"nin bölgesel çekim etkisi, yeni bir Ortadoğu"nun şekillenmesinin kapılarını aralayacak.

Bu yüzden olağanüstü gelişmeler olurken, içerideki derin değişimi tartışırken hemen yanı başımızda, çevremizdeki her hareketi dikkatle izlemek ve bağlantılı olarak analiz etmek zorundayız. Çünkü çevremizde olanlarla içeride olanlar hiçbir şekilde birbirinden bağımsız düşünülemez

Bir ay önce biz yine barış sürecini, bir adım sonrasını tartışırken bunlardan biri gerçekleşmiş, sessiz sedasız bir süreçten sonra İsrail Türkiye"den özür dilemişti. Bu özrün ne anlama geldiğini hem Türkiye-İsrail ilişkileri hem de bölgesel etkileri açısından sorgulamaya devam ediyoruz.

"Özür"den sonra öğrendik ki; ABD Dışişleri Bakanı John Kerry"nin 1 Mart"taki Türkiye ziyaretinde bu konular konuşulmuş, özür meselesi masaya yatırılmış, Türkiye ve İsrail ikna edilmiş, Barack Obama"nın İsrail ziyareti öncesinde temel ilkelerde anlaşmaya varılmış.

Obama İsrail"den ayrılmak üzereyken, havaalanında yürütülen telefon diplomasisi ile de sonuç alınmış ve ilan edilmişti. Özür, tazminat ve ambargo anlaşmasının uygulama aşamasını takip ediyoruz şimdi.

Bu hafta sonu, Kerry ikinci kez Türkiye"ye geliyor. Bu sefer çantasında ne var? İstanbul"da yapılacak görüşmelerde hangi konular ele alınacak? Bu ziyaret de önceki kadar önemliyse ki sanırım öyle, İsrail"in özrü gibi yeni bir gelişme bekleyebilir miyiz? Bence beklemeliyiz.

Birkaç madde var öne çıkan: Türkiye-İsrail yakınlaşması, Suriye meselesi, Irak"ta Nuri el Maliki konusu gibi..

Kerry"nin PKK"nın çekilmesi ya da silah bırakması için geldiğini sanmıyorum. Elbette bu konuyla da yakından ilgileniyorlar çünkü Türkiye"nin yürüttüğü barış süreci bölgesel nitelik taşıyor. Türkiye"nin genel anlamıyla Kürtlerle yakınlaşması bölgenin güç haritasını değiştirecek bir enerji barındırıyor. Bırakın terör meselesini, bu gelişme ABD"nin bölgedeki pozisyonunu bile ciddi oranda etkileme potansiyeli taşıyor.

Türkiye-İsrail yakınlaşması konusunda ABD"nin baskıları devam edecek. Her ne kadar, iki ülkenin bölgeye bakışındaki ciddi farklılık devam etse de, iki ülkenin eskisi gibi ortak hareket etme lüksü kalmasa da, en azından kriz durumundan uzak durmaları için nisbi bir yumuşama öne çıkacak gibi.

Ayrıca Türkiye-İsrail ilişkileri, başta Suriye"nin geleceği ve PKK meselesi olmak üzere bölgedeki her gelişme üzerinde izler bırakabilecek nitelikte. İsrail açısından; Arap Baharı sonrası etrafında oluşan yeni hasım güçlere karşı Türkiye bir güvence oluşturabilir ve bu yüzden Ankara ile ilişkilerini iyi tutmak zorunda. Türkiye için ise, barış süreci ve bölgesel yakınlaşmaya yönelik olası İsrail sabotajı ciddi bir tehdit oluşturabilir.

Kerry"nin çantasında bu sefer ağırlıklı olarak Suriye meselesi olduğunu düşünüyorum. Artık başkentlerde "Esad sonrası Suriye" tartışılıyor. Birleşmiş Milletler, Esad sonrası için raporlar hazırlıyor. Batılı ülkeler ve NATO, muhalifler başarılı olamazsa tam bir tür işgalden söz ediyor.

Suriye"nin Ürdün-Irak sınırında ve İsrail işgali altındaki Golan bölgesinde "tampon bölge oluşturma planları yapılıyor. ABD askeri birlikleri "kimyasal savaş" eğitimleri alıyor. Muhalif güçler Ürdün"de ağır saldırılar için eğitimden geçiriliyor. Genel kanaat, Suriye"de Mayıs ayında bir şeylerin olacağı yönünde.

Öyleyse Suriye meselesi acil gündem maddelerinden biri diyebiliriz. En azından çevresel göstergeler böyle söylüyor. Başbakan Tayyip Erdoğan"ın 16 Mayıs"ta yapacağı ABD ziyareti öncesi hem içeride hem çevremizde çok önemli gelişmelere tanık olacağız sanki.

PKK"nın silah bırakması, terörün sona ermesi daha doğrusu içerideki barış sürecinin tamamlanması nasıl bir Anadolu devrimi olarak anılacaksa, içerideki bütünlüğünün sağlamış Türkiye"nin bölgeye katkıları, çevresini ayağa kaldırması da bir tür bölgesel devrim, derin değişim anlamına geliyor.

Bu yüzden barış süreci ile Suriye meselesi, barış süreci ile Arap Baharı süreci birbirini besleyen hatta zorlayan bir büyük değişimin unsurları bence. İçeride de çevremizde de hareket eden her şeyin çok önemli sonuçlar doğurabileceği bir süreç yaşıyoruz.

11 years ago
Anadolu devrimi, Ortadoğu devrimi
Kara dinlilerle milletin savaşı
Orta yol doğru istikameti gerektirir
Korksak mı?!
Londra izlenimlerim, beklentiler ve riskler
Türkiye’nin enerjisi