|
Yolun sonuna mı gelindi!

Müslüman Alimler Birliği''nden Haris Ed Dari, yüz binlerce insanın ölümüne, milyonlarca çocuğun yetim kalmasına, dört milyonu aşkın insanın mülteci durumuna düşmesine, yine yüz binlerce insanın sakat kalmasına yol açan, Anglo-Amerikan cephenin barbarlıklarıyla devam eden işgalin bitmesinin an meselesi olduğunu söyledi. Irak halkını birliğe çağıran radyo konuşmasında; işgalin bitmesine yıllar değil sayılı günler kaldığını belirten Ed Dari''nin, “sabrınızı ve bu topraklara sadakatinizi koruyun. İşgal karanlığı son günlerine geldi. Birbirinize toleranslı olun. Sizi birbirinizden ayırmak isteyenlere izin vermeyin. Mezhep ayrılığına düşmeyin. Öncelikli hedefiniz bu ayrılıkla savaşmak” şeklindeki sözleri ülkede başka gelişmelerle birleştirildiğinde önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olacağına dair kanaati güçlendiriyor.

Muktada Sadr, ABD için kâbus senaryosuna dönüşüyor. Sadr''ın çağrısıyla ülkenin her tarafından gelip 9 Nisan''da Irak bayraklarıyla Necef''te yürüyen bir milyonun üstünde insan, “Irak''a evet, ABD''ye hayır” sloganları attı ve işgalcilerin ülkeyi terk etmesini istedi. ABD ve müttefiklerinin Sünni direnişçileri yok etmeyi, Sadr''ın silahlı güçlerini tasfiye etmeyi amaçlayan planının başarısızlıkla sonuçlandığını hemen söyleyelim. Kufe''den başlayan yürüyüşe Sünni dini liderlerin de katılması, hiçbir grubun pankartının taşınmaması, mezhep farklılığını ifade edecek şekilde hiçbir işarete ve slogana izin verilmemesi dikkat çekiciydi.

ABD''nin kendine yönelik tepkisini Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi ve Dava Partisi''yle ittifak yaparak savuşturan Sadr, işgalcilerin ülkeyi terk etmesi için bir takvim ortaya koymayan hükümetten desteğini çekiyor. 38 kişilik bakanlar kurulundaki altı bakanını bu amaçla hükümetten çekti.

Washington simdi, İran''la da arası açılan Maliki hükümetine destek için Mısır ve Ürdün''den yardım istiyor. Savunma Bakanı Robert Gates, İran ve Irak''taki duruma destek için şimdi Ortadoğu turuna çıkıyor. Hem “Fars hegemonyası”na karşı destek arıyor.

9 Nisan''daki gövde gösterisi aslında bir Şii-Sünni dayanışması oldu. Şimdi ABD yönetimi, böyle bir dayanışmanın kendisi için nasıl bir kâbusa dönüştüğünü izliyor, sonuçlarının ne olacağını kestirmeye çalışıyor. Haris ed-Dari''nin “İşgalin sona ermesine günler kaldı” sözünün bu gösteriden sonra yapılması dikkat çekici.

Bu gelişmelere paralel olarak, direnişçiler, işgal güçlerine son darbeyi vurmak için son dönemde saldırılarını oldukça artırmış durumda. Öyle ki, saldırılara paralel olarak Irak halkının baskılarını da arkalarına aldılar. Sünni direnişçiler, ABD''nin çekilmesi için pek sabırlı olmayacak, çekilmeyi zorlayacak gibi. Ülkenin en iyi korunan yeri olan “Yeşil Bölge”ye yönelik saldırılarını artırmalarının ötesinde, daha sofistike yöntemler kullanıyorlar, gelişmiş silah ve füzeler kullanıyorlar. Hemen her ABD üssüne saldırabilecek bir konuma geldiler.

Bu gelişmelerin siyasi sonuçlarına bakalım: ABD ve İran, Irak içindeki çatışmayı yoğunlaştırdı. Irak''ın komşularının etkinliği giderek artıyor, işgal cephesinin tek yanlı tasarrufları güç kaybediyor. ABD''deki bazı çevreler bile artık Kerkük referandumunun ertelenmesi gerektiğini ifade ediyor. Son olarak Başbakan Maliki, referandumun ertelenmesi gerektiğini söyledi.

Mesut Barzani''nin son dönemde artan hırçınlığının bu gelişmelerle ilgili olduğu pekala düşünülebilir. Kerkük referandumu ertelenirse, Şiiler ve Sünniler arasında işgal karşıtı bir dayanışma hattı gelişirse, ABD''nin kartları zayıflarsa, K. Irak yönetiminin kazanımları sorgulanır hale gelmez mi? Barzani yönetimi daha temkinli olmayı tercih etme durumunda kalmaz mı?

Bu gelişmeler olurken, Türkiye''nin PKK''ya karşı operasyon başlatmasının, bir ara Irak içlerine girmesinin dışında başka şeyler de oluyor. Iraklı direnişçiler, Türkiye''nin Kuzey Irak''a hazırlanmak için sınırda tatbikat başlattığını duyurdu. Müslüman Alimler Birliği''nin Pazar günü Bağdat''ta yaptığı açıklamada, Türk ordusunun, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt''ın açıklamasından sonra tatbikatlara başlamasına dikkat çekildi. Aynı çevreler Kerkük konusunda da Türkiye''nin yaklaşımına yakın duruyor.

Şam''a giden AB yetkilileri, İsrail''in bu yaz Suriye ile bir çatışma içine girebileceğini, bunun için hazırlıklar yaptığını, yedekleri göreve aldığını, kimyasal başlık taşıyan füzeler denediğini ve 1948''den bu yana ilk kez bu kadar geniş hazırlık yaptığını bildiriyor. Bu bilgileri Suriye tarafı da teyid ediyor.

Dün Ankara''ya gelen İran Dışişleri Bakanı''nın gündeminde sadece Türkiye''nin öncülük ettiği Perviz Müşerref-Hamid Karzai görüşmesi mi vardı? Mesela Irak''taki yeni durum ve Kuzey Irak''a yansıması beklenen gelişmeler hatta bölge ölçeğindeki güvenlik işbirliği olamaz mı?

Pakistan''dan Lübnan''a kadar nereye bakarsanız bakın, her an yeni bir patlamanın olması muhtemel ve hemen hepsi Irak''taki durumla bağlantılı. Türkiye''de cumhurbaşkanlığı seçimleri bile Kuzey Irak''la birlikte tartışılıyor. Böyle bir durumda Türkiye''nin, enerjisini içerideki krizlerle tüketme lüksü yok. Belki yeni Cumhurbaşkanı''nın görev süresi içinde bölgede çok şey değişecek, haritalar yenilenecek…

17 yıl önce
Yolun sonuna mı gelindi!
Mossad ajanı iddialarına cevap veremeyen Özdağ, 28 Şubat Cuntası’nın asparagas iddialarına sığındı?
Oyun bitti: 15 Temmuz direnişi Cerablus’a ulaştı
Nasreddin Hoca bir gün…
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...