Musul’un Filistin topraklarıyla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Mısır, Suriye ve Irak’tan oluşan doğal bir Kudüs hattı var. Bu hat hem savunmayı, hem kurtuluşu içine alıyor. Dikkat ederseniz, Kudüs konusunda en cılız sesler buralardan çıktı. Çünkü bu hattı tamamen çökerttiler.
Coğrafyamızın temel sorunlarından biri de istikrardır. Siyasî, iktisadî ve fikrî sabitlikten çoğunlukla yoksunuz. İktidara gelenlere göre değişen bir durum söz konusu. Bazı ülkelerin adeta istikrarsızlık üzerine kurulduğunu da unutmayalım.
Sibel Eraslan, Kudüs’e giden yolun güçlü devlet ve güçlü ordudan geçtiğini söylüyor. Adalet ve özgürlük için bu şart. Salâheddîn Eyyûbî’nin başarısının sırrı da öncelikle burada. (İtibar, sayı 76.) Şimdi biz, Kudüs’ü savunmaya İsrail’den vize alarak gidiyoruz.
***
İstanbul Zirvesi vesilesiyle bir kez daha gördük. Müslümanlar arasındaki siyasî birliği sağlayacak yegâne güç Türkiye’dir.
Öyle anlaşılıyor ki çatlak sesler çıkmaya devam edecek. Osmanlı devletinin sömürgeci olduğunu söyleyenler oluyor ve olacak. “Kahve Yemen’den gelir.” Başka?
***
Mesela Halep ve Rakka’yı hatırladık. Bu şehirlerin Antep ve Urfa’nın kayıp kardeşleri olduğunu öğrendik. Hep yenilmediğimizi, başka zaferlerimizin ve kahramanlarımızın da olduğunu hatırladık. Enver Paşa’nın emriyle kurulan Kafkas İslâm Ordusu’nu ve Nuri Paşa’yı hatırladık. Gazze ve Nablus’da nasıl direndiğimizi hatırladık. Kudüs vesilesiyle hem Filistin topraklarını, hem dirayetimizi hatırladık. Sudan ve Somali gibi uzakta kalan kardeşlerimizi hatırladık. Balkanlardaki ecdad yadigârı emanetleri hatırladık. Birmanya’ya kadar unutumuş şehitliklerimizi hatırladık. Edirne Savunması’nı ve Müstahkem Mevkii Komutanı Şükrü Paşa’yı hatırladık. Çatalca Savunması’nın ve Mahmut Muhtar Paşa’nın neye karşılık geldiğini hatırladık. Bu savaşın tek eksiği, cumhuriyet'i kuran tepe kadrodan herhangi birinin orada bulunmayışı…
Daha da ileri gidersek, gâvura niye öyle denildiğini anladık ve hatırladık. Kuzey Kore ile önkoşulsuz masaya oturmaya hazır olduklarını ilân edenler, bu anlayışın yüzde birini bile Müslümanlar'a göstermiyorlar.
Kudüs davası bu uyanışın neresinde duruyor? Filistin topraklarında kırk yedi şehitliğimizin olduğunu biliyor muyuz?