|
475 yıllık hikâye

Osmanlı döneminin şair sipahilerinden ya da sipahi şairlerinden Güvâhî''nin 1526 yılında kaleme aldığı Pend-nâme (Öğüt kitabı) adlı mesnevîden bir "hikâyet" okuyalım:

Meğer bir öküz içün iki kişi

Oluban hasm onarmazlardı işi

Birer birer varuban kadıya pes

Virürler ellişer nakd ol iki kes

Bulalar tâ ki ol rüşvetle maksûd

Umar her biri hâsıl eyleye sûd

Kaçan kim vardılar da''vîye zâhir

Efendi itdi fikr ol işte vâfir

Didi âhir ikiniz dahî ma''kûl

Kişilersiz diyeyin size bir yol

Gelün sulh idişüp satun öküzü

Kesün birbirinizden yatlu sözü

Bahâsın üleşün neyse beraber

Nasihatdur tutun bu söz mukarrer

Pes anlar oldular bu sulha râzı

Yüz akçeye öküzü aldı kâzı

Alup ellişer akçe ol iki er

Didi biri birine ey bürâder

Öküz kadının imiş ya ne ma''nî

Ki biz itdük bu denlü da''vî

Bize cenk itdüğümüz kaldı ancak

Öküz de çıkdı elden olduk ahmak

Bir öküz yüzünden kavga eden iki adamın, kadıya ayrı ayrı ellişer akça rüşvet verirken umdukları "sûd" (kazanç) ikisinin de öküzü kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Rüşvet vererek kazançlı çıkacağını uman dâvâcılar var oldukça, "vâfir fikr idüp" (çok düşünüp) kârlı (?) çıkacak kadılar da eksik olmayacaktır. Haktan ayrıldıkları noktada ahmaklığa adım attıklarını düşünemeyenler, hem ellerinde bulunanı yitirecekler, hem de "bu dâvânın mânâsı neydi peki?" diye şaşkın şaşkın soruşacaklardır.

23 yıl önce
475 yıllık hikâye
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle