|
İmamoğlu’nun satın alma gücü

Geçtiğimiz hafta BBC’ye uzun bir mülakat verdim. Türkiye’de seçim atmosferinden büyükşehirlerin durumuna ve en son İBB yetkililerinin de karıştığı milyonlarca lira para sayma kuleleri de gündem oldu. Bu konuyu analiz ederken bir ifade kullandım, “İmamoğlu’nun satın alma gücü”.

Mülakatı yapan gazetecinin çok dikkatini çekti. Üzerinde uzun uzun konuştuk.

Her ne kadar siyasette adına kibarlaştırılmış olarak “siyasetin finansmanı” denilse de Türk siyasetinin karadeliği olarak siyaseti kirleten, eninde sonunda siyasetçiyi bataklığa sürükleyen bir durumdur.

Öncelikli olarak kamu idaresindeki hukuki ve ahlaki açıktan ve yozlaşmadan bahsettikten sonra örnek olarak bazı atıflarda bulundum.

HDP’li belediyeler kamu bütçesini bir takım hülle yöntemleriyle dağdaki teröristlere aktarmıştı. Bazı belediyelerde iş makinaları yollara PKK ile birlikte patlayıcı yerleştirmişti. Yine CHP İstanbul kurultayında, CHP il başkan adayı delegelerin kamu kaynaklarından elde edilen paralarla satın alındığına dair iddialarda bulunmuştu.

Siyasi partilerin, giderlerinin kamu kaynaklarından karşılanması gibi kabul edilemez bir tutum olduğu halde İstanbul’da bu durum parti içi ve parti dışı rakiplerin satın alınmasına dönüştü.

İstanbul belediyesinin toplam bütçesi 514 milyar. İBB başkanı göreve geldiği günden bu güne kredi alamadığını, kamu bankalarının kendisine kredi vermediğini siyaseten kullandı.

Peki hâlihazırdaki belediye bütçesini nasıl harcadığına dair kamuoyunu tatmin eder bir şekilde bilgilendirdi mi hayır.

Beş yıl içerisinde vaatlerinin sadece yüzde 15’ini ancak gerçekleştirebilmiş.

Kadir Topbaş döneminin son beş yılında ihaleler yüzde 18 kırımla giderken, İmamoğlu döneminde yüzde 1 kırımla gitmiş. Sözün Türkçesi 100 milyarlık ihale yapılmış ise kamu zararı yaklaşık 20 milyar.

Göreve geldiklerinde İSPARK’ın nasıl 17 milyon zarar ettiğine dair kampanya yapmışlardı. Göreve geldikleri ilk iki yılda İSPARK’ın zararı 70 milyondu. Bugün yıllık yaklaşık 29 milyon, İSPARK’ın beş yıllık zararının hesabını varın siz yapın.

Belediye İktisadi Teşebbüslerine (BİT) bir ayna tutulsa, her birinin durumunun aynı olduğunu görürüz.

Henüz yeni açıklanan bir bilgi. İGDAŞ Genel Müdürü, Eyüpsultan ilçesi için belediye başkan adayı olmadan önce şaibeli bir ihale yapıyor. Bu ihale kapsamında 320 araç kiralamak için üç aylığına 170 milyon lira ödüyor. Bu para ile kiralanan araçların tamamı iki defa satın alınır. Kiranın yıllık olduğunu düşünürsek 2 milyar para eder. Bakkal hesabı ile bir cetvel çekip hesap yapsanız, zerre kadar bir tutarlılık ve rasyonellik yok.

Peki İBB başkanı İstanbul’a ne yaptı:

Metro yapmadı. Beş yılda sadece 8 km.

Deprem tedbirleri ile ilgili 100 bin konut yenileme sözü verdi, 3 bin konut yaptı.

Fen işleri alanına yatırımı yapmadı.

Akıllı kentler alanında hiçbir ilerleme olmadı.

Yeni su temini ile ilgili bir çalışma yok.

Arıtma tesisi ile ilgili yeni yatırım yok.

Yeni otopark yok.

Yeni otogar yok.

Yok yok yok peki ne var?

Bir ilçe belediyesinin kültür ve sosyal işler müdürlüğünün yapacağı işler.

Kreş yaptık.

Yurt yaptık.

Lokanta açtık.

Ekmek dağıttık.

Gidin Ümraniye, Üsküdar, Fatih, Pendik ve Beykoz başkanlarına sorun, en az 514 milyar bütçesi olan İBB kadar bu hizmetleri yapmışlardır.

İmamoğlu’nun
satın alma gücü nasıl ortaya çıktı?

Hali hazırda İBB’de çalışmaya devam eden bir yöneticiye sordum. “Hiçbir alanda yatırım ve hizmet yapmayan belediye yönetimi ne yapıyor?” diye. Aldığım cevap ise şöyle, ‘sürekli ilgili-ilgisiz ihaleler yapıp dışarıya para çıkarıyorlar. Son zamanlarda bu iş doz aşımına uğradı.’ Rivayetler farklı olmakla birlikte 37 bin kişiyi işe aldılar. 2019’da AK Parti döneminde işten çıkarılan bin 700 kişiyi ‘bankamatik memuru’ diye işten çıkarmışlardı. Daha sonra 37 bin kişi işe alınmış. CHP İstanbul kurultayı yapılırken, İBB için işe alım formları ortalıkta dolaşmış ve delege avcılığı için 17 bin yeni işçi işe alınmış.

Kurultay günlerinde ortalıkta bir bilgi dolaştı. Bu bilgiyi daha çok CHP içerisindeki muhalifler dillendirdi. ‘30 milyar para biriktirmeden CHP’deki değişimi sağlayamayız.’

Son günlerde ortaya çıkan para sayma hikayesi, İBB başkanının kafasını çok karıştırmış. Anlaşılan Fatih Keleş’in saydığı paralar buz dağının görünen yüzü.

Galiba Kılıçdaroğlu İBB başkanını belirlerken, AK Parti’nin İstanbul’daki kayıkçı kavgasından dolayı İmamoğlu’na İstanbul’u kaptırdığında İstanbul’un ekonomik gücüyle siyasetin genetiğini bozacağını kimsenin aklına gelmemişti.

#politika
#Ekrem İmamoğlu
#CHP
#İBB
1 ay önce
İmamoğlu’nun satın alma gücü
Küreselleşme ve ulusallaşma çatışmasının ötesinde Türkiye
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi