|
Irak"ta "Kirli Savaş"

Irak savaşının 10. yıldönümünde işgal güçlerinin icraatına ilişkin yeni ve çarpıcı bir haber yayınlandı geçen hafta. Buna göre, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, direnişi kırmak için Irak polisi içinde kurduğu özel paramiliter güç vasıtasıyla, ülkedeki mezhep çatışmalarının fitilini ateşledi. Haber İngiliz Guardian gazetesi ile BBC Arapça servisinin ortak çalışması. Belgelerle, tanıklarla anlatılan o ki; dönemin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, 1980"li yıllarda Nicaragua ve El Salvador"daki "Kirli Savaş"ta görev yapan özel kuvvetler emeklisi Albay James Steele"i bu amaçla bizzat göndermiş Irak"a. Amerikalı albay da, Bedir Tugayları adlı Şii milisleri, kısa sürede ölüm mangaları olarak anılacak bu özel güce dönüştürmüş. Üstelik Pentagon bu güçler "işlerini" yapsın diye ülkede birçok özel işkence ve gözaltı merkezi de kurmuş.

Belleklerde küçük bir de kazı yapmalıyız önce belki. Irak"taki işgale direnişi, direnişi bastırmak amacıyla işgal güçlerinin uyguladığı şiddetin boyutlarını, Musul, Telafer, Samarra gibi pek çok yerleşimde günler süren operasyonları ve Ebu Gureyb skandalını da hatırlamalıyız örneğin. Derken El Kaide"nin de bir süre sonra Irak"ta kanlı eylemlerle varlık göstermesiyle, çatışmaların giderek işgalci güçlerle direnişçilerden çok, mezhepler arasına kaymaya başladığını hatırlayalım. 2005 sonundan başlayarak öyle bir tırmanışa geçti Irak"ta şiddet; bir noktadan sonra cesetler çöplerden kanalizasyonlardan toplanır oldu; on binlerce Iraklı da ülkeden kaçmak zorunda kaldı.

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül 1 Aralık 2005 tarihli köşesinde "Bedir Tugayları: ABD ve İran"ın yeni Zerkavisi" başlıklı bir yazı yazmıştı. Zerkavi, Irak"taki Amerikan askerlerine yönelik kanlı saldırılarla adını duyuran El Kaide liderinden biriydi. Bedir Tugay"ları ise 1980"li yıllarda İran desteğiyle kurulmuş Irak İslâm Devrimi Yüksek Konseyi adlı örgütün silahlı kolu. Guardian"ın haberinden öğreniyoruz ki, ABD kendisini polis kadrosunda gösterip, özel bir eğitimden geçirdikten sonra direniş gruplarının üzerine salmış. Karagül"ün yazısından satırlarla devam edelim:

"Amerika ve İngiltere, Zerkavi"ye karşı yeni bir Zerkavi üretti; Bedir Tugayları... Bir zamanlar Saddam zulmüne karşı "İslam ordusu" olarak tanıtılan Bedir Tugayları şimdi ABD"nin, işgal güçlerinin pis işlerini yürütüyor. Saddam döneminden kat kat zulüm yapıyor, katliamlar planlıyor, işkencelere imza atıyor. Başardılar. Irak"ta mezhep savaşı çıkardılar. Şimdi iki Zerkavi var. Sünni Zerkavi ve Şii Zerkavi. Bakalım bu intikam nereye kadar uzanacak?..."

Karagül bu soruyu sorduktan altı ay sonra Irak"ta insanlar sadece isimleri yüzünden bile öldürülmeye başlamıştı. Guardian"ın eriştiği belgelere bakılırsa seks skandalı yüzünden CIA başkanlığından istifa eden, dönemin Irak"taki ABD güçlerinin komutanı General Petraeus 2 milyar dolarlık bir fon kullanmış "Şii Zerkavi" operasyonu için. Bedir Tugayları polis kadrosundan maaş almaya devam ettilerse de, eski sponsorları ile ilişkilerini bozmuş olmalılar. Zira geçen yıl İran destekli örgütlerin koalisyonundan dışlandıklarını okumuştum.

Bu arada Irak"taki mezhep temelli çatışmalar, Suriye"deki halk ayaklanması ve ABD"nin çekilme takvimiyle paralel bir şekilde son iki yılda yeniden alevlendi. Sadece Mart ayının ilk 7 günü içinde ülke genelindeki silahlı ve bombalı saldırılarda altısı polis ikisi çocuk en az 63 kişi öldü. Bu sayıya, 2 Mart"ta Suriyeli askerlerin bulunduğu konvoya yönelik saldırıda ölen 7"si Irak ordusundan 49 asker dahil değil. Ülke genelindeki şiddet olaylarında Şubat ayında 349, Ocak ayında da 341 sivil ölmüştü.

Halk ayaklanmasının ikinci yılında ve bu bilgiler ışığında Suriye"ye yeniden bakınca, uzayan savaş halinin sadece ölümleri ve acıları artırmakla kalmayıp, Şii-Sünni ayrımına dayalı bölgesel bir kamplaşmayı da derinleştirmekte olduğunu görmemek imkânsız. Irak örneğinde görüldüğü üzere manupülasyona açık bir ayrım bu. Akif Emre 19 Ocak tarihli yazısında "Ortadoğu"da mezhep esasına dayalı bir çatışma, kamplaşma adeta planlı şekilde oluşturulmaya çalışılıyor" endişesini dile getirdikten sonra, şöyle bir uyarı yapmıştı: "Müslümanların kardeşliğini, soyut bir temenni düzeyinden hayata geçirecek, zulüm ve sömürüye karşı çıkacak bilinç ve tecrübeyle tuzak bozulabilir". Şiddet içermeyen, barışçıl mücadelelere ve diyalogla bulunacak çözümlere de alan açmalı.

11 yıl önce
Irak"ta "Kirli Savaş"
Kara dinlilerle milletin savaşı
Çözülen dünyâda irâdenin hâl-i pürmelâli
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…