|
3. çeyrek büyüme yüzde 2,8 ile 2,3 arası gelebilir

10 Aralık 2014 Çarşamba günü açıklanacak olan 3. çeyrek büyüme tahmini için, bir ay öncesinden yüzde 2,8 ile 2,3 arası bir aralık tahminimi sizlerle paylaşıyorum. Bir ay sonra, eğer Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan veri bu tahmin aralığı içinde kalırsa, tebrik edersiniz, tutmazsa dalga geçerseniz. Esasen, büyüme ile ilgili tahmin çalışmam, yüzde 3,4 ile 2,3 arasında geniş bir tahmin aralığına işaret ediyordu. Ancak, Türk ekonomisinin 2014 yılında, enflasyon ve cari açığı kabul edilebilir düzeylere çekmek adına, "kontrollü" bir büyüme döneminden geçtiği dikkate alındığında, 3. çeyrek büyümenin yüzde 3,4 ile 2,8 aralığı yerine, 2,8 ile 2,3 aralığı arasında çıkması ihtimali daha kuvvetli gözüküyor.

Bu durumda, eğer 3. çeyrekte büyüme beklediğimizden iyi bir performans ortaya koyar ve yüzde 3,4 çıkarsa, ilk 6 ayda zaten 3.3 büyümüş olan Türk ekonomisi, ilk 9 ayda da yüzde 3,4 büyümüş olacak. Eğer, 3. çeyrek büyüme yüzde 2,8 çıkarsa, ilk 9 ayda büyüme yüzde 3,2 düzeyinde kalmış olacak. Eğer, 3. çeyrek büyüme yüzde 2,3 düzeyinde şekillenir ise, bu durumda ilk 9 ayda büyüme yüzde 2,8 düzeyine gelmiş olacak ki, yüzde 3"ün altına inen bir 9 aylık büyüme doğal olarak piyasalarda neşeyi kaçıracaktır. Bununla birlikte, dünya ekonomisinin 2014 yılı büyümesinin yüzde 3.3, gelişmiş ekonomilerin büyümesinin yüzde 1.8, Rusya"nın 0.2, Gelişmekte olan Doğu Avrupa Ülkeleri"nin 2.7 ve Latin Amerika"nın yüzde 1.3 beklendiği bir tabloda, Türk Ekonomisi"nin 2014 yılını yüzde 3"ün biraz üstünde tamamlamasını aşırı dert edinmemizde yarar var.

KONTROLLÜ BÜYÜME İLE TÜRKİYE"Yİ POZİTİF AYRIŞTIRABİLİRİZ

Türk Ekonomisi"nin 2010 yılında yüzde 9.2 ve 2011 yılında yüzde 8.8 rekor büyümelere imza atması sonrasında, büyümenin iç talebe dayalı dinamikleri nedeniyle, "yumuşak iniş" modeli ile, "kontrollü büyüme" dönemine geçtik. 2012 yılında yüzde 2.2 büyüyen Türk ekonomisi, 2013 yılında yüzde 4.1"lik bir büyüme yakalamış olsa da, kontrollü büyümenin doğal sonucu olarak, 2014 yılında da yüzde 3 civarı büyüyeceğiz gibi gözüküyor. Temel hedef, yıllık enflasyonu yüzde 6 ve altına, cari açığın mille gelire oranını da yüzde 5 civarına çekmek olarak özetlenebilir. Bu iki temel makro ekonomik gösterge, Türkiye"nin dünya ekonomisindeki konumlandırması ve kredibilitesi açısından önemli.

2015 yılı ortasına kadar normalleşmesi beklenen yıllıklandırılmış manşet enflasyonun yanısıra, cari açığı da kontrol altında tutmayı sürdürürsek, aynen uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch gibi, Moody"s de Türkiye"nin görünümünü iyileştirmek durumunda kalacak ve derecelendirme notumuzun bir kademe daha yükselmesi adına, bu kuruluşlar üzerindeki baskı artacak. Rusya başta olmak üzere, önde gelen pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonominin görünümü ve derecelendirme notlarının kırılma riskinin arttığı bir dönemde, Türkiye"nin görünümünü ve notunu korumamız ve düzeltmemiz, hiç şüphesiz Türkiye"yi pozitif ayrıştıracaktır.

EMTİA FİYATLARI 2015"DE BÜYÜMEMİZİ DESTEKLEYEBİLİR

2014"ün son çeyreği ve 2015 yılı için, Türkiye"nin elini güçlendiren bir başka detay da, küresel emtia, hammadde fiyatlarının seyri. Dünya Bankası"nın 2004 yılı fiyatları 100 kabul edilerek hesap edilen küresel emtia fiyatları endeksini incelediğimizde, 2008 yılı ortasında, küresel kriz öncesi, endeks 126.3 puana yükselmiş. Bu seviye petrol fiyatlarının varil başına 147 doları gördüğü seviye. Ardından küresel krizle birlikte, endeks 50.6 puana düşmüş ve sonra tekrar 125.8 puana çıkmış. Bu da altın fiyatlarının ons başına 2 bin doları zorladığı seviye. Geçtiğimiz temmuzda endeks 88.2 puana inmiş. Üstelik, o sırada petrol fiyatları 110 dolar. Şimdi, 80 dolarda tutunmaya çalışıyor.

Uluslararası raporlar, küresel emtia fiyatlarındaki izlenmekte olan düşüş ve yumuşamadan en olumlu yönde etkilenecek ülkelerin başında Türkiye"nin yer aldığını gösteriyor. Türkiye"nin cari açığı küresel emtia fiyatlarındaki gerileme ile 8 milyar dolar iyileşir ise, bu durumda, 2015 yılında yüzde -7.2 olabilecekken, yüzde -5.2"de kalan cari açık demek, yatırım harcamalarının milli gelire oranını da yüzde 17"den yüzde 19"a çıkarmak demektir. Bu da, 2015 yılında minimum yüzde 4 büyümemizi garantiler.

9 yıl önce
3. çeyrek büyüme yüzde 2,8 ile 2,3 arası gelebilir
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle