|
2021, Türkiye doğalgaz piyasası için önemli bir dönüm noktası olabilir

Önceki yazılarımda Türkiye’nin doğalgaz piyasası için 2021 yılının kritik öneme sahip olduğunu ifade etmiştim. Zira geçmişte Rusya ile imzalanan 30-35 yıl vadeli, petrol fiyatlarına endeksli ve al ya da öde (take or pay, yani gazı satın almasan bile bedelini ödemeyi zorunlu kılan yükümlülük) hükümlerini içeren doğalgaz anlaşmalarımızın 5’si 2021 yılında sona eriyor. Bu 7 sözleşmenin toplam hacmi 8 milyar metreküp (bcm) ve tamamı Rusya ile.

TÜRKİYE-RUSYA ENERJİ İLİŞKİLERİ

Doğalgaz ticareti Türk-Rus enerji işbirliğinin en önemli unsuru. Türkiye, Rus doğalgazının ikinci büyük ihraç pazarıyken, Rus ekonomisinin belkemiğini ise enerji sektörü oluşturuyor.

Türkiye, 14 Şubat 1986 tarihinde BOTAŞ ile Soyuzgazexport arasında imzalanan Anlaşma kapsamında 1987 yılından bu yana Rusya’dan doğalgaz satın alıyor. Bu Anlaşmayı 1997 tarihli “Rus Doğalgazının Karadeniz Altından Türkiye Cumhuriyeti’ne Sevkiyatına İlişkin Hükümetlerarası Anlaşma” kapsamında aynı yıl BOTAŞ ile Gazexport arasında imzalanan “Doğalgaz Alım Satım Anlaşması” takip etti. 1998 yılında da BOTAŞ ile TURUSGAZ arasında imzalanan üçüncü Anlaşma kapsamındaki doğalgaz alımları aynı yıl başladı.

Bu işbirliği neticesinde, EPDK rakamlarına göre, Türkiye, Rusya’dan bugüne kadar yaklaşık 480 milyar metreküp (bcm) doğalgaz ithal etti. Ufak bir hesaplama ile bugünün rakamlarına göre Rusya’ya bu alışveriş için yaptığımız toplam ödemenin 130 milyar dolar civarında olduğunu ifade edelim.

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞALGAZ (LNG) DEVRİ

Geçmişe baktığımızda, bu anlaşmalar nedeniyle Rus gazının Türkiye’ye ithal fiyatının uzun yıllar Türkiye’nin diğer kaynaklardan ithal ettiği fiyatların ortalamasından yüksek kaldığını görüyoruz. Rus gazının ithalat fiyatı dünya piyasalarındaki spot LNG fiyatları ile son iki yıldır ciddi oranda ayrışmış durumda. Petrol ve petrol ürünlerine endeksli Rus gazına kıyasla spot piyasalardan halihazırda 3-4 kat ucuza LNG satın almak mümkün. Türkiye’de Rus doğalgazının fiyatının yüksek olması, ülkemizin diğer ülkelerden ithal ettiği doğalgaz fiyatları için de emsal teşkil ediyor. Bu nedenle, ülkemizdeki doğalgaz satış fiyatları buna bağlı olarak yüksek seviyelerde seyrediyor.

1980 ve 1990’ların koşullarında al ya da hükümlerini içeren, 30-35 yıl vadeli ve petrol fiyatına dayalı boru gazı anlaşmalarını imzalamak alıcılar için zorunluluk olsa da, günümüz doğalgaz piyasasında durum çok farklı. Anlaşmaların süresi kısaldı, artık uzun vade denilince 10 yıl konuşuluyor ve al yada öde hükümleri ise geçerliliğini yitirdi. Çünkü spot piyasada LNG bol. Bu alıcılar için daha ucuz doğalgaz anlamına geliyor.

LNG arzında yeni oyuncuların devreye girmesi ve Kuzey Amerika ile Avustralya kaynaklı üretim artışının da etkisiyle son beş yılda düşüş gösteren doğalgaz fiyatları bir yılda neredeyse beşte bire indi, 10 dolar/mmbtu’dan 2 dolar/mmbtu seviyesinin altına geriledi. Doğalgaz en rekabetçi yakıta dönüştü. Arz tarafındaki bu gelişmelere rağmen son dönemde talep tarafında neredeyse yaprak kıpırdamıyor. Koronavirüsün yıkıcı etkisi de dikkate alındığında, doğalgaz fiyatlarında 2025’e kadar yukarı yönlü bir sıçrama olması düşük ihtimal.

Büyük dönüşüm yaşayan AB piyasalarına ayak uydurmak zorunda kalan Gazprom pazar payını koruyabilmek için eski yöntemlerini bir kenara bıraktı. Gazprom’un al ya da hükümlerini içeren, 35 yıl vadeli ve petrol fiyatına dayalı boru gazı anlaşmalarının yerini daha fazla “hub” endeksli sözleşmeler aldı. LNG’nin yarattığı rekabet Gazprom’un satış fiyatları üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Ucuz LNG ile rekabete mecbur bırakılan Gazprom, Avrupa piyasasındaki fiyatlarını düşürmek zorunda kaldı.

2021 TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT

BOTAŞ’ın dönemin piyasa koşullarına göre imzaladığı petrol fiyatlarına endeksli ve al-yada-öde hükümleri içeren uzun dönemli anlaşmaların süresi 2021 yılında dolacak. Süresi dolacak anlaşmaların toplam hacmi Gazprom’la imzalananlar da dahil olmak üzere toplamda yaklaşık 16 bcm. Bu hacim Türkiye’nin 2019 yılındaki toplam tüketiminin yaklaşık 3’te biri.

İşte tam bu nokta Türkiye için bir tarihi fırsatı da beraberinde getiriyor. Zira Türkiye, Gazprom’la bu anlaşmaları aynı koşullarla yenilemek yerine tıpkı Avrupa’nın yaptığı gibi, EPİAŞ (Enerji Piyasaları İşletme A.Ş.) üzerinden doğalgaz ticaretine başlayabilir, doğalgazın fiyatının “hub” endeksli sözleşmelerle serbest rekabete dayalı olarak belirlenmesinin önünü açabilir. Bu gerçekleştiği takdirde, kullandığımız doğal gazın fiyatını Gazprom değil Türk tüketicisi belirleyebilir.

BOTAŞ’ın Gazprom karşısında 2021 yılında yapacağı tercih kritik önem taşıyor. Bu tercih, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirlediği Türkiye’nin doğalgazda transit ülke olmak yerine bölgesel bir ticaret merkezi olma hedefine ulaşmamız için kritik bir dönüm noktası olacak.

#BOTAŞ
#Doğal gaz
#Gazprom
#Türkiye
4 yıl önce
2021, Türkiye doğalgaz piyasası için önemli bir dönüm noktası olabilir
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS
İsrail ve Batı’nın çifte standardı