|
Akdeniz’de istikrar ve Türkiye’nin ekonomi güvenliği

Akdeniz’de Türkiye’nin çok yönlü diplomasisi devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan oluşan heyetin hafta içindeki Libya ziyareti de bu sürecin önemli bir parçası oldu. Libya’da meşru hükümete verilen desteğin bir yansıması olan bu ziyarette ele alınan konular ise önümüzdeki döneme yönelik önemli mesajlar içeriyor.

LİBYA ZİYARETİNİN PERDE ARKASI

Türk heyetinin Libya ziyareti pek çok açıdan kritik öneme sahip. Özellikle Libya’da devam eden krizin çözülmesi ve güvenliğin yeniden sağlanması için Türkiye’nin gösterdiği çabanın sadece Libya için değil tüm Akdeniz’in güvenliği açısından büyük önem arz ettiği aşikar. Hatırlayacağınız üzere Kasım 2019’da Türkiye ile Libya meşru hükümeti arasında güvenlik ve askeri işbirliği ile deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin bir mutabakata varılmış ve o andan itibaren sadece Libya’daki değil tüm Akdeniz’deki dengeler değişmeye başlamıştı.

Öte yandan son ziyaretten yansıyan bilgilere göre, masada ele alınan konulardan birisi de altyapı ve petrol konularındaki yatırımlar. Her ne kadar petrol konusu Türkiye’nin Libya’da olma sebebi olmasa da bu konu oluşacak istikrarın bir sonucu olarak sadece Libya’nın geleceği için değil aynı zamanda Türkiye’nin ekonomi güvenliği için de oldukça önemli.. Zira bir önceki yazımda daha detaylı belirttiğim üzere 2011 Ağustos’unda Libya’da başlayan iç savaşın neticesinde Türkiye’nin Libya’dan petrol ithalatı neredeyse durma noktasına geldi. Önceleri Türkiye’nin toplam petrol ithalatının yüzde 20’si Libya’dan karşılanırken bu rakam önce yüzde 3’e sonra da yüzde 1’in altına düştü. Bu durum neticesinde Türkiye, ağırlıklı olarak Rusya ve Kazakistan’a yönelmek zorunda kaldı ki bu durum hali hazırda enerjide bu ülkelere olan bağımlılığın daha fazla artması gibi hiç istenmeyen bir sonucu ortaya çıkardı. Bugün Libya’nın istikrarı ile hem Akdeniz’in güvenliği hem Akdeniz üzerinden Türkiye’nin güvenliği hem de Türkiye’nin ekonomi güvenliği için önemli bir fırsat doğmuş oldu. Öte yandan Türkiye’nin Libya’daki varlığı Libya’nın sömürülmesinin de önüne geçecek tek değişken haline geldi.

İSTİKRARSIZ LİBYA VE
İSTENMEYEN TÜRKİYE

Libya petrollerinin ve petrol sahalarının kalitesi konusunu bir önceki yazımda detaylandırmıştım. Bu sahalarda faaliyet gösteren ABD’li ConocoPhillips, İtalyan ENI, Rus Gazprom, Avusturyalı OMV, Kanadalı Suncor, İspanyol Repsol ve Norveçli Statoil gibi şirketlerin Libya’nın istikrarsızlığından hoşnut olduklarını söylemeye gerek yok sanırım. Şu sıralar Libya’da en son istenen şey kendi ayakları üzerine basan ve topraklarındaki petrolü yeniden kendi halkının refahı için kullanacak bir hükümet. İşte bu yüzden Libya’da Türkiye dışı aktörler istikrarsızlığı hedefliyor, meşru hükümetin Başbakanı Fayiz es-Serrac’ı ve ona destek veren Türkiye’yi bölgede hakim bir aktör olarak görmek istemiyor.

#Libya
#Türkiye
#İstikrar
4 yıl önce
Akdeniz’de istikrar ve Türkiye’nin ekonomi güvenliği
Türkiye ekseni ve politik çeşitlilik: Çin ziyareti
Adam yetiştirecek adamları yetiştiren MTO üç yaşında!
Mülteci kamplarındaki sanatçılar-1
İki bayram hatırası
Konut fiyatlarında düşüş beklentisinin anlamı var mı?