|
11"imiz de suçluyuz

Sporun her braşında kazanmak kadar kaybetmek de var. Ama futbolda kaybetmenin bedeli çok pahalı olabiliyor. Tıpkı Volkan''ın topu ıska geçip, milyonlarca taraftarını üzüntüye boğması gibi. Volkan bunu ilk yapıyor değil. Milli takım seviyesine gelmiş bir kalecinin böylesi hatalar yapması daha da acı. İyi kaleci yüzde yüz gol pozisyonlarını çıkartan değil, çok basit goller yemeyendir. Ama herşeye karşın, genç kaleciye fazla yüklenilmemesi gerekiyor. Dünya futbol tarihinde böyle örnekler var. Nasıl mı? Moacir Barbosa''nın yaşadıkları gibi.

1950 yılında düzenlenen Dünya Kupası''nda finale yükselmiş Brezilya, Uruguay''ı yenip kupaya uzanmak için son 90 dakikaya çıkıyordu. O dönemde uygulanan puan sistemi nedeniyle Brezilya''ya beraberlik dahi yetecekti. Sambacılar tam 200 bin seyircisinin desteği altında çıktığı maçta 1-0 öne geçti. Daha sonra maç 1-1 oldu. Ama ondan sonra ne olduysa oldu ve sağ çaprazdan ağları bulan Gighia, Maracana Stadı''nı dolduran Brezilyalılar''ı şaşkına çevirdi. Maç 2-1 Uruguay lehine bitmiş, Brezilyalı seyirciler gözyaşlarına boğulmuştu. Ama herkes bir kişiyi suçluyordu. O da kaleci Moacir Barbosa''ydı. Bir hata yaptı, ulusu onu hiç unutmadı.

Barbosa gittiği her yerde aşağılandı, hakarete uğradı. Bir ropörtajında “Brezilya''da en ağır cezaya 30 yıl verilir. Ben ise tam 30 yıldır halk tarafından cezalandırıldım” diyordu. Barbosa hayatındaki en acı anı ise şöyle anlattı: “O kara günden tam 20 yıl sonraydı. Bir markette bir kadın eliyle oğluna beni göstererek ''Oğlum bu adama çok iyi bak. İşte Brezilya''yı acıya boğan adam buydu'' diye beni aşağıladı.”

O oysa futbol oynadığı dönemde bir halk kahramanı olmak istiyordu. Bir Brezilyalı için Allah''tan sonra en değerli şey milli takımdır. O kutsal formayı giyen Barbosa halkın futbol ilahıydı. Ama kolunun altından kaçırdığı top, geri kalan hayatına mal olmuştu. Kimse artık onunla konuşmuyor, dost bulamıyordu. Hatta profesyoneller bile ona sırtını dönmüştü. 1993 yılında 1994 Dünya Kupası''na hazırlanan Brezilya Milli Takımı''nın kampına giden Barbosa, o dönem takımın teknik ekibinde yer alan Mario Zagallo tarafından kapı dışarı edildi. Nedenini ise Zagallo basına şöyle açıklamıştı: “Barbosa takıma uğursuzluk getirebilir” Barbosa her yerde bir vebalı gibi itildi, kakıldı. 1974, 1978 ve 1998 yıllarında da Brezilya hayal kırıklığı yaratmıştı. Ama kimse bu yılları konuşmuyor, Barbosa''nın yediği o hatalı golü konuşuyordu.

Brezilyalı kaleci “Eğer insanları susturmaya çalışsaydım, ya hapisane ya da mezarda olurdum” diye çaresizliğine isyan ediyordu. Barbosa 79 yaşında hayata gözlerini kapattı ve hiç mi hiç hak etmediği 50 yıl süren cezasını da tamamlamış oldu.

En yakını Teressa ise Barbosa''nın ölürken ağzından şu cümleler çıktığını söyledi: “Ben tek başıma suçlu değildim. 11''imiz de suçluyduk”

17 yıl önce
11"imiz de suçluyuz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle