|
Bizden Kaçmaz"ı görünce kaçın!

Yer; Asmalımescit''te bir lokanta…. Kadın; Avrupa Yakası''nın Fatoş''u Şenay Gürler… Karşısında oturan erkeğin kimliği ise ''belli değil''… Fox TV''nin korku-gerilim türündeki magazin programı buna benzer cümlelerle anons ediyor olayı… Onlara göre adam bir katil, sapık ya da hırsız… Tanımıyorlar ya bu bakımdan… Onlar tanımıyorsa bu adam her şey olabilir… Hiç olmadı ''yaşı minnacıkmış'' zaten değil mi der çıkarlar! Bari iyice küçültüp ceplerine soksunlar…

Programın kameraları, ağaççıkların arkasından önce gizli gizli ardından alenen bu ikiliyi gösteriyor uzun uzun… Herkes, herşey çok sessiz sakin…İkili kuzu kuzu oturuyor ne yapacağını bilemeden… Kimse ne yapacağını bilemiyor… Sonunda adam dönüp lokantanın işletmecisine ''Rahat rahat yemek yiyebilecek miyiz'' diye soruyor…

Vurdumduymazlığın son noktasını yaşayan işletmeci herkesten daha sakin patlatıyor o insana ''kırıp, dökme ve pataklama ya da televizyonu camdan fırlatma'' hissi veren cümlesini: ''Ne güzel işte ünlü olacaksınız!'' Bu programın logosunu gören şapşala dönüyor anlaşılan…

Gerilim devam ediyor… Yine İstanbul''un başka bir semtinde, yine onlar, Bizden Kaçmaz ekibi… Ve yine ''kaçırmıyorlar''…

Bu kez kurbanları Okan Bayülgen''in eşi Şirin Ediger… Kadının karnı burnunda malumunuz. Hatta siz bu yazıyı okurken muhtemelen doğurmuş olacak… Aynı pişkin ekip bu kez Şirin Ediger''i pençesine düşürmüş…

Kadının karnının üstünden burnuna dayadıkları mikrofonla soruyor muhabir, ''Okan Bey kansermiş ne diyeceksiniz''… Oracıkta düşürüverecek kadın çocuğunu… Aman düşmesin derken, Şirin Hanım, ''Yok öyle bir şey'' diyor sakin sakin…

Arkasından ikinci muhteşem soru geliyor: ''Doğuma Okan Bey katılacak mı?'' ''Sen dur'' diyorum Şirin Ediger''e ''Ben yanıt veririm…'' ''Yok'' diyor Şirin Hanım: ''Ben söyleyeceğim.. Ne saçma sorular ya bunlar…''

Başka bir Cihangir merkezli haberde ise yine Avrupa Yakası''nın Dilber halası ve de Şahika''sı Binnur Kaya ekibin kazdığı çukura adım adım yaklaşmakta… Kadın oturmuş bir arkadaşıyla yemek yiyor sakin sakin… ''Kaç kurban olduğum kaç'' diyeceğim Dilber halanın ağzıyla diyemiyorum sanki kabus görüyorum da konuşamıyorum… Onu da yerden yere vuruyorlar, yazıyorlar da yazıyorlar! Takip ediyorlar kapı kapı…Sıkıştırıyorlar…

Program, iftiralar üzerine kurulu olduğu için, her hafta da doğal olarak ''iftiralardan iftira beğeniyorlar … Birileri çıkıp birilerine laf etmişse assolisti oluyor o hafta ekibin. Bu hafta da Sibel Can vardı mesela…

Duymuşsunuzdur Sibel Can''ın, ''Miami dönüşü kocamı öyle bir şekilde yakaladım ki evde, hemen boşanmaya karar verdim'' türünde ''saçma-sapan'' açıklamalarını… Öyle bir çamur atmıştı ki kocasına temizleyebilene aşk olsun… Assolist Sibel Can, yüz kere tekrar etti program boyunca bu cümlesini… Halka filmini izlesem daha az gerilirdim…

Adamlar İstanbul sokaklarını dar ediyorlar insanlara… Nereye baksanız onlar… Her semti karış karış geziyorlar… Her şeyi biliyorlar! Bence Emniyet Müdürlüğü feyz almalı onlardan… İstihbarat bakımından yani…

Düzeysizlik diz boyu programda… Her hafta sinir oluyorum böyle, yine de izliyorum ''daha fazla nasıl saçmalanır '' diye…

Kendimi o kadınlardan birinin yerine koyuyorum sonra… Düşünsenize yeğeniniz, kuzeniniz, ya da sadece bir arkadaşınızla, hatta oğlunuzla bile abuk subuk şeyler söyleyebiliyor ya da yazıyorlar hakkınızda… Kim bilir napardınız… Ben bu açıdan Teoman''cıyım… Şiddeti övmek istemem ama Teoman çok da haksız değil galiba paparazzilere patlatırken…

Siz siz olun, işi oralara getirmemek için, magazincileri, özellikle de Bizden Kaçmaz''ı görünce hemen kaçın!

15 yıl önce
Bizden Kaçmaz"ı görünce kaçın!
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi
Gölge oyunu...