|
ABD enflasyonu yeni bir dönemi işaret ediyor

ABD’de ekim ayı enflasyon verisinin çekirdek enflasyonda yüzde 4 manşet enflasyonda yüzde %3,2 ile beklenenden iyi gelmesi
faiz artış döneminin sona gelindiğini ifade etmektedir.
Şahsi kanaatim kesin bir yargıda bulunmak için kasım ve aralık ayı gerçekleşmelerini de beklemenin yararlı olacağı yönünde olsa da bu verinin önem arz ettiği yönündedir.
ABD’deki enflasyon neden bizi ilgilendiriyor?

2022 yılının başından beri yükselen enflasyonu dizginlemek adına faiz arttırımı yapan ABD yüzde 0 düzeyinden başlayan süreçte yüzde 5,5 kadar tam 11 kez faiz artışında bulundu. 2022 yılından evvelki son on yılda ekonomisini hızlandırmak ve büyümeye ivme vermek amacıyla düşük seyreden ABD faizleri bu sefer aksi yönde ilerlemesi sağlandı.

ABD faiz oranı birçok yönden piyasa dinamiklerini etkiler.
Öncelikle literatürde ABD tahvilleri “risk primsiz” “risk free” olarak görülür dolayısıyla diğer ülkeler kendi risk primlerine göre (Türkiye şu sıralar yüzde 4, seçim evveli yüzde 7 civarı risk primi oranına sahipti) kabaca ABD tahvil oranı oranın üzerine konarak tahvil satışı gerçekleştirmesi genel kabuldür.
Yani ABD faizlerindeki her düşüş ona bu silsile yoluyla diğer ülkelerin piyasadan borçlanma faiz/maliyetlerinde düşüşe sebep olur.
Türkiye’de bu senaryoda pozitif etkilenecek ülkelerden olacaktır.
Diğer bir etken ise ABD dolarındaki değerleme etkisidir.
Şöyle ifade edebiliriz, getirisi yüksek (faizi çok) olan paraya talep arttığı için kıymeti de artar bu nedenle ABD doları son dönemi diğer para birimlerine karşı güçlenerek geçirdi. Buna diğer ülkelere enflasyon satmak da diyebiliriz. Verdiği faiz düşme eğilimine girecek ABD dolarının değer kaybetmesi mümkün olacaktır.
Bu noktada ithalatını USD, ihracatını yoğunlukla Avro cinsinden yapan Türkiye için bu net ihracata pozitif katkı verecektir.
Bunlara ek olarak küresel sermayenin ABD varlıklarında park edilmiş parası farklı varlıklara yönelebilecek olması gelişmekte olan ülkelere daha fazla nakdin sağlanmasına vesile olacaktır.
Bu da demektir ki ülke tahvillerine ve borsalarına giriş ivmesi artacaktır. Elbette her ülke kendi hikayesine göre bu pastadan pay alacaktır.

Değerli metallerde de bu düzene bağlı olarak değerlenme görme ihtimalimiz yüksek olacaktır.

Netice olarak gelişmiş ülkelerin faiz artış döneminin sonuna gelinmesi hasebiyle Türkiye’nin 2024 yılının ikinci yarısından itibaren önümüzdeki döneme dair işlerinin nispeten kolaylaşması beklenmelidir.

#Ekonomi
#Enflasyon
#Mehmet Akif Soysal
6 ay önce
ABD enflasyonu yeni bir dönemi işaret ediyor
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar